Ataşehir İlçe Seçim Kurulu, 13 Eylül’de gerçekleştirilmesi planlanan CHP Ataşehir İlçe Olağan Kongresi’nin durdurulduğunu ilgili taraflara bildirdi. Ayrıca, Esenyurt ve Sarıyer’de de ilçe kongrelerinin, mahkeme tedbir kararları gereği yapılamayacağına karar verildi. CHP, İstanbul’daki ilçe seçim kurullarının kongrelerin iptaline yönelik aldığı kararlar için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvuruda bulundu. YSK, CHP’nin mahkeme kararlarına ilişkin yaptığı ‘tam kanunsuzluk’ başvurusunu değerlendirmek üzere bugün saat 14.30’da toplanacak.
Antalya Arkeoloji Müzesi, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılarak yeniden inşa edilecek. Müze, 16 Temmuz’da kapatıldı. Müzenin giriş kısmındaki alüminyum kaplamalar üzerine, depreme dayanıklılık hakkında bir rapor asıldı. İlgili rapor, Gazi Üniversitesi mühendislik fakültesinden uzmanlar tarafından hazırlandı.
Önemli eserler, özel paketlerle korunmaya alındı.
Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı, müzenin depreme dayanıklı olmadığını ve depolama alanlarının yetersizliğini belirterek, mevcut yapının güçlendirilebileceğini ifade etti. 1970’li yıllarda inşa edilen tek katlı bir yapı olan müzenin, mutlaka koruma altına alınması gerektiğini vurguladı. Yıkım sonrası yerine yapılacak 18 bin metrekarelik yeni yapının, depolama ihtiyaçlarını karşılamayacağını savundu.
Başkan, müzenin kapanmasından sonra depreme dayanıklılık analizinin yapıldığını, bunun yanıltıcı olduğunu ve sürecin doğru yönetilmediğini dile getirdi. Tek katlı bir yapının daha az masrafla güçlendirilebileceğini vurguladı.
Şehrin bir kültürel mekâna ihtiyaç duyduğunu belirten Başkan, var olan kaynağın başka bir müze yapılması ya da bir kültür merkezi inşa edilmesi için kullanılmasının daha doğru olacağını ifade etti.
Milenyumun başından itibaren tüketici fiyatlarında büyük bir artış gözlemleniyor. 2021 yılı sonrasında ise bu artış altı kat seviyelerine ulaştı. 2000’li yıllarda kiralar 3.2 kat artış gösterirken, 2021’den günümüze kadar kiralardaki artış oranı 14.4 katı buldu. Günümüzde yaşanan bu fiyat değişimlerini anlamak için yapılan bir araştırmada çeşitli dönemlerdeki enflasyon verileri karşılaştırıldı.
‘Uzun Süre Alabilir’
Yapılan incelemelere göre, Türkiye’de 2000-2005 döneminde enflasyon yüzde 205 oranında bir artış yaşadı. Bu dönemde, 2001 sonunda yüzde 68.5 olan tüketici enflasyonu, 2005 yılına gelindiğinde yüzde 7.7 seviyelerine düştü. Ancak 2021-2026 yılları arasında enflasyonun yüzde 500 kadar artacağı öngörülüyor. 2025 sonunda tüketici enflasyonunun yüzde 29, 2026 sonunda ise yüzde 19 seviyesine düşmesi bekleniyor. Milenyumun başındaki enflasyonun 205 iken, 2020’li yıllarda bu oranın yüzde 500’e yükselebileceği belirtiliyor. Kiralardaki artış oranı ise bu dönemde çok daha dramatik bir seyir izledi. 2000-2005 döneminde kiralar yüzde 223 oranında artarken, bu sefer 2021’den itibaren kiralarda görülen yüzde 1.343’lük artış, kiracıların ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmasına sebep oldu.
Enflasyon Hedefleri Ulaşılmaz Görünüyor
Anketlerde, Merkez Bankası’nın hedeflediği enflasyon oranlarının tutmasının zor olacağına dair görüşler öne çıkıyor. Yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 29’un altına inme olasılığının azaldığı ifade edildi. Ekonomik veriler ışığında, eylülde aylık enflasyonun yüzde 2.2, eğitim grubundaki artışın ise yüzde 18 olması öngörülüyor. Yıl sonu için enflasyon tahminleri ise yüzde 30.5 seviyesine kadar yükselebilir.
Muhalefet partilerinin eleştirilerine hedef olan Varlık Fonu, bu hafta gerçekleştirdiği iki tahvil ihracı ile toplamda 1 milyar dolarlık borçlanma sağladı. İktisatçı Prof. Dr. Yakup Küçükkale, bu tahvil ihracını, Osmanlı döneminde borçların ödenememesi sonrası oluşturulan Rüsum-u Sitte İdaresi ile kıyasladı. 10 yıl vadeli 500 milyon dolar büyüklüğündeki tahvil ihracında faiz oranı %7.75 olarak gerçekleşirken, 5 yıl vadeli 500 milyon dolarlık tahvilin faiz oranı ise %7 oldu.
Varlık Fonu’nu değerlendiren Hazine Müdürü Eren Kuru, 5 yıllık tahvil ihracının TL cinsinden faizinin %38.49, 10 yıllık tahvilin ise TL’ye swaplanmış maliyetinin %39.88 olduğunu ifade etti. Ekonomistler, borçlanma haberine “Varlık değil, borçlanma fonu” ifadesiyle tepki gösterirken, Yakup Küçükkale, “Varlıkları yönetmesi gereken bir kurum borçlanıyor. Varlık Fonu, Rüsum-u Sitte İdaresi’nin modern versiyonudur. Neden TL tahvil değil de Eurobond? Daha düşük faizle daha fazla döviz lazım.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. İdare, Osmanlı Devleti’nin 1879’da belirli vergi gelirlerini iç borçlar karşılığında Galata bankerlerine devretmesi sonucu kurulmuştu.
İstanbul’da 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen İstanbul İl Kongresi’nin iptali için açılan davada mahkeme, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınmasına karar verdi.
Bu kararın ardından mahkeme, Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap’ın içinde bulunduğu heyeti geçici kayyum olarak görevlendirdi.
CHP Grup Başkanvekili Gündoğan, kayyum kararına ilişkin yaptığı açıklamada, heyette yer alan bir kişinin mahkemeye dilekçe vereceğini bildirdi.
Gündoğan, “Kayyum olarak atanan bir kişi aradı ve ‘Adım orada var. Buradan ayrılmak istiyorum, bu durumda kalmak hoşuma gitmiyor’ dedi. Bu, insanların, toplumun ve tabanın gösterdiği tepki üzerine bir vicdan muhasebesi yaptığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Gündoğan, söz konusu kişinin kararını sosyal medya üzerinden açıklayacağını ve kayyum heyetinden ayrılmak için mahkemeye dilekçe vereceğini belirtti.
13:08
News
