41,1786$% 0,26
48,0637€% 0,46
55,4334£% 0,32
4.712,90%0,46
3.552,24%0,20
%
05 Eylül 2025 Cuma
Türkiye, Japonya ile voleybol karşılaşmasına çıkıyor. Bu maç, A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın finale ulaşma yolundaki kritik bir adım olacak. Peki, Türkiye Japonya voleybol maçı ne zaman gerçekleşecek? Filenin Sultanları’nın yarı final maçı hakkında detaylar haberimizde.
Türkiye Japonya voleybol maçı, 6 Eylül Cumartesi günü saat 11.30’da düzenlenecek. Bu heyecan verici mücadele, TRT 1 kanalından canlı olarak yayınlanacak.
A Milli Takım’dan ABD Maçı Değerlendirmesi
A Milli Kadın Voleybol Takımı, 2025 FIVB Dünya Şampiyonası’nda ABD’yi 3-1’lik skorla mağlup ederek yarı finale yükseldi. Bu başarının tarihi bir an olduğunu belirtmek önemlidir.
Takım, Dünya Şampiyonası tarihindeki en iyi derecesini 2010 yılında altıncılık olarak elde etmişti. Son 15 yılda bu jenerasyonun göstermiş olduğu gelişim gerçekten dikkate değer. Başarı, sabır ve deneyim ile birlikte geliyor.
Takım, oyunu ve karakteriyle öne çıkmayı başardı. Ebrar Karakurt, 23 sayıyla maçın en skorer ismi oldu. Melissa Vargas, ona 21 sayıyla eşlik ederek takımın domine eden bir performans sergilemesine katkıda bulundu. Kaptan Eda Erdem de 13 sayı ile önemli bir katkı sağladı.
Blok Savunmasıyla Maçı İki Kat Daha Zorlaştırdık
Maçta belirleyici olan faktörlerden biri, etkili bloklarımız oldu. Tam 19 blok yaparak rakibin oyununu durdurduk. Bu bloklardan 7’si kaptanımız tarafından gerçekleştirildi ve bu sayede karşı takımın hücumunu etkili bir şekilde engelledik. Bloklar, sadece skora değil, aynı zamanda takımımızın özgüvenine de olumlu bir katkı sağladı.
Voleybol bir hata oyunu, iniş-çıkışlar kaçınılmaz. Ama önemli olan, pes etmemek ve birbirimizin eksikliklerini kapatabilme yeteneğimizdir. Takım arkadaşları birbirine destek oldu ve oyuna dahil olan her oyuncu görevi için elinden geleni yaptı.
Şampiyonluk Yakın
Böyle bir takım oyunu ile tarihe iz bıraktık. Ama her zaman daha iyisi için çabalamaya devam edeceğiz. Yarı finalde önümüzde Japonya ile zorlu bir mücadele var. Asya voleybolunun defansif ve hızlı yapısına karşı dikkatli olmalıyız. Diğer yarı final maçı ise İtalya ile Brezilya arasında geçecek. Bu ivmeyi sürdürdüğümüzde, final ve şampiyonluk hayali de oldukça yakın görünüyor.
2026 Dünya Kupası Elemeleri E Grubu’nun ilk maçında A Milli Takım, Gürcistan’ı 3-2’lik skorla geçerek elemelerle başarılı bir başlangıç yaptı.
Maçın ardından yapılan yorumlarda dikkat çeken noktalar şunlardı:
‘BU MAÇ BANA GÖRE FİNAL MAÇIYDI’
Birçok analist, gruptaki öncelikli hedefin ikincilik olduğunu vurgulayarak, “Açıklanmaya değer olan bu maçın galibiyeti çok önemliydi. Keşke maç eksiksiz devam etseydi, o durumda daha fazla gol atabilirdik.” dedi.
‘KIRMIZI KART DOĞRU BİR KARARDI’
Barış Alper Yılmaz’ın kırmızı kart görmesiyle ilgili, “Son zamanlarda yaşadıkları sorunlar nedeniyle performans kaybı yaşadı. Kırmızı kart kararı yerindeydi.” yorumu yapıldı.
‘MERT MÜLDÜR FARK YARATIYOR’
Mert Müldür’ün milli takımda sergilediği performans, attığı golün yanı sıra önemli bir takım katkısı sağlamasıyla öne çıkarıldı.
‘KENAN YILDIZ BEKLENEN PERFORMANSI GÖSTEREMEDİ’
Öne çıkan bir diğer isim olan Kerem Aktürkoğlu, takım arkadaşlarıyla sinerji oluşturarak öne çıktı. Ancak Kenan Yıldız’ın beklenen performansı sergileyemediği ifade edildi.
‘TAKIM İÇİ HUSUMETLERDEN UZAKTASINIZ’
Takım içindeki rekabet konusuna değinilerek, bazı olumsuz durumların milli forma altında yaşanmaması gerektiği belirtildi. “Bu çocuklar üzerindeki baskıdan kurtulmalı ve takımlarını en iyi şekilde temsil etmelidir.” denildi.
Sonuç olarak, oyuncuların gösterdiği performans, takım ruhu ve mücadele azmi, gelecekteki maçlar için umut verici bir tablo oluşturdu.
2014 yılında hayatlarını birleştiren Uraz Kaygılaroğlu ile Melis İşiten, 2016 yılında kızları Ada’yı dünyaya getirdikten sonra 2019’da yollarını ayırdı.
Boşanmanın ardından eski eşiyle dost kalmayı tercih eden Melis İşiten, kızları Ada ile birlikte tatiller de gerçekleştirdi. Katıldığı bir programda, Uraz Kaygılaroğlu hakkında dikkat çekici ifadelerde bulundu.
Melis İşiten, Uraz Kaygılaroğlu için “En naif yerde en yüksek duygumuz sevgi. Onun adına da konuşabilirim. Eğer çocuklarımız olmasaydı bile, bir gün dünyaya gelmek zorunda kalsam ve çocuk sahibi olacaksam, bu kişi yine Uraz olurdu. Kırmadan, dökmeden ayrıldık. Bu nedenle öfkelenilecek bir durum kalmıyor. Aramızda büyük bir dürüstlük ve sevgi var.” şeklinde duygularını dile getirdi.
ABD Merkez Bankası’nın faiz indirimine dair artan beklentileri altın fiyatlarının yükselişini devam ettiriyor. Yatırımcıların güvenli limanı olan altın, son üç ayın en yüksek performansına doğru ilerliyor. Fed’in faiz kararını 17 Eylül’de açıklayacağı belirtilirken, bugün açıklanacak olan tarım dışı istihdam verilerinin piyasalara etkisi merak ediliyor.
Son haftalarda art arda rekor kırarak yatırımcılarını sevindiren altın fiyatları, 5 Eylül sabahına rekor bir başlangıç yaptı.
Gram altın, güne 4.695 liradan başladı. Gün içerisinde en düşük 4.691 lira, en yüksek ise 4.723 lira seviyelerini görerek yeni bir rekor kaydetti. Şu anda gram altın 4.719 liradan işlem görüyor.
Ons altın ise sabah 3.545 dolardan işlem görmeye başladı. En düşük 3.540 dolar, en yüksek 3.561 dolar seviyeleri kaydedildi ve şu anda ons altın 3.545 dolardan satılmakta.
Bir büyük finans kuruluşu, ABD Merkez Bankası’nın yaşadığı itibar kaybı ve yatırımcıların Hazine tahvillerinden altına yönelmesi halinde, altının ons fiyatının 5.000 dolara yükselmesini öngörüyor. Yapılan açıklamalarda, 2026 ortalarına kadar ons fiyatının 4.000 dolara yükselmesinin olası bir senaryo olduğu vurgulandı. Ayrıca, Hazine piyasasının yüzde 1’inin altına kayması durumunda 5.000 dolarlık bir tahminle birlikte 4.500 dolarlık bir risk senaryosu da değerlendiriliyor.
Bu bankanın analizine göre, ons altının 5.000 dolara ulaşması halinde, eğer dolar/TL kuru 41,15 seviyesinde sabit kalırsa, gram altın fiyatının 6.600 TL’ye kadar yükselebileceği ifade ediliyor.
Analistler, “ABD Hazine tahvil piyasasının yalnızca yüzde 1’inin altına kayması durumunda, diğer her şey sabit kaldığında altının ons fiyatı yaklaşık 5.000 dolara ulaşabilir. Altın, emtia piyasasında en yüksek güvenilirliğe sahip uzun vadeli yatırım tavsiyemiz olmaya devam ediyor.” görüşünde bulunuyor.
GRAM ALTIN
Alış: 4.719
Satış: 4.719
ÇEYREK ALTIN
Alış: 7.549
Satış: 7.715
YARIM ALTIN
Alış: 15.054
Satış: 15.432
TAM ALTIN
Alış: 30.718
Satış: 30.926
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, son günlerde artan siyasi riskler ve beklenenden yüksek büyüme ile enflasyon verilerinin piyasaların faiz indirimi beklentilerini etkilediğini ifade etti. Ancak, Karahan iyimserliğini korumaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul yönetimine yönelik verilen yargı kararı, Türk piyasalarında geniş bir satış dalgası yarattı. Bu durumu, Ağustos ayı enflasyon verisinin beklentilerin üzerinde açıklanması izledi. Bu iki önemli gelişme, Wall Street bankalarının 11 Eylül tarihinde yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısı için faiz indirimi tahminlerini aşağı yönde düzeltmelerine neden oldu.
Karahan, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Ağustos ayı enflasyon ve ikinci çeyrek büyüme verilerinin, fiyat artışlarının devam edeceği yönünde bir sinyal verdiğini belirtti.
İstanbul’da gerçekleştirdiği bir röportajda, “Büyüme oranı yüksek olsa da GSYİH verilerinin bileşenlerine baktığımızda, talep koşullarının dezenflasyonu desteklemeye devam ettiğini gözlemliyoruz” dedi. Karahan ayrıca, özel tüketim büyümesinin iki çeyrek üst üste negatif seyrini sürdürdüğünü vurguladı.
Yıllık enflasyon, önceki ay yüzde 33,5’ten Ağustos ayında yüzde 33’e gerilemesine rağmen, bu rakam beklentilerin üzerinde kaldı. Karahan, enflasyondaki ana eğilimin daha doğru bir değerlendirme sağladığını ifade etti.
TCMB Başkanı, “Bu göstergelerdeki düşüş eğiliminin Ağustos ayında da devam ettiğini gözlemliyoruz. Medyan enflasyonun tahmin performansı daha iyi olarak yüzde 1,8’e düştü. Yıllık bazda bu, yaklaşık yüzde 24 seviyesine tekabül ediyor” şeklinde konuştu.
Ancak Karahan, kira ve eğitim enflasyonundaki iyileşmenin beklenenden oldukça zayıf olduğunu ve bu durumun olumsuz etkilerini önemsediklerini belirtti.
TCMB, Temmuz ayında politika faizini yüzde 46’dan yüzde 43’e indirmişti. Banka, geçtiğimiz yıl sona eren faiz indirim döngüsünü Mart ayında yaşanan piyasa dalgalanmalarının ardından tersine çevirip, ardından temmuz ayında yeniden indirim yapma kararı aldı. Bu adım, piyasa beklentilerini, faiz indirimlerinin kademeli olarak yıl boyunca devam edeceği yönünde şekillendirdi.
Yerli siyasi gelişmelerin merkez bankasının enflasyon tahminlerine risk oluşturup oluşturmayacağı sorusuna yanıt veren Karahan, “Ekonomi dışı etkenlerin de finansal piyasalara yansıdığını biliyoruz. Bu durumların enflasyon görünümüne olan etkilerini gözlemliyoruz” dedi.
Karahan, “Enflasyon beklentilerinin bozulmasına ve talebin dezenflasyonu sekteye uğratmasına izin vermedik. Gelecekte de izin vermeyeceğiz. Şu ana kadar rezerv, cari denge ve dolarizasyon gibi makro finansal açıdan önemli olan alanlarda elde ettiğimiz kazanımları korumak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
TCMB, geçen ay düzenlediği enflasyon raporu toplantısında, üç ayda bir güncellediği enflasyon tahminlerini enflasyon hedefinden ayırma kararı aldı. Önceden yıl sonu enflasyon tahminlerini yalnızca açıklayan banka, artık enflasyon hedefini de ayrı bir şekilde paylaşacak.
Karahan, bu yıl sonu için yüzde 24 ve gelecek yıl sonu için yüzde 16 seviyesindeki ara enflasyon hedeflerinin olağanüstü bir durum olmadığı müddetçe değişmeyeceğini vurguladı. “Bu yöntemle, mevcut ve yakın dönemdeki para politikası sıkılığının düzeyinin ayarlanmasında ara hedefler referans alınacak” dedi.
Ara hedeflere ulaşmayı engelleyebilecek, para politikası etki alanı içinde gelişmeler olduğunda sıkılığı ayarlayarak enflasyonun bu hedeflere yakınsamasını sağlayacaklarını belirten Karahan, “Buna karşın, parasal aktarım belli bir süre alabileceğinden, kısa vadede tahminler ara hedeflerden farklılık gösterebilir” ifadelerini kullandı.