Çeşme ilçesi Alaçatı Mahallesi’ndeki bir eğlence mekanında 19 yaşındaki M.E.A. ve H.K.A. ile işletme çalışanları arasında henüz belirlenemeyen bir sebebin etkisiyle tartışma yaşandı.
Tartışma, kısa süre içinde kavgaya dönüşürken, işletme sahibi 39 yaşındaki M.A. ve 25 yaşındaki Z.G. tabancayla bacaklarından yaralandı.
AA’nın bildirdiğine göre; mekanda bulunan 20 yaşındaki K.E., A.İ.T., E.Y., 21 yaşındaki D.B. ve 33 yaşındaki R.B.C., kaçmaya çalıştıkları esnada düşerek yerdeki cam kırıkları nedeniyle hafif yaralanmalar yaşadı.
Olayın bildirilmesi üzerine bölgede sağlık ve polis ekipleri görevlendirildi. Ambulanslarla Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi’ne taşınan yaralıların sağlık durumlarının hayati tehlike taşımadığı belirtildi.
Polis, şüpheli olarak görülen M.E.A. ve H.K.A.’yı olay yerinde suç aleti olan tabancayla birlikte yakaladı.
*Haberin fotoğrafları DHA tarafından sağlanmıştır.
Enflasyonla mücadele sürecinde uygulanan politikalar sonucunda firmaların içinde bulunduğu dar boğaz giderek derinleşiyor. 2025 yılı itibarıyla şirketler, çok daha zor bir tablo ile karşı karşıya kalacak. Yılın ilk 7 aylık döneminde mahkemeler tarafından verilen konkordato geçici mühlet kararı sayısı 1.617’ye çıkarak, 2024’ün aynı dönemine göre yüzde 105.2 artış gösterdi. İflas kararı verilen dosya sayısındaki artış ise yüzde 129 olarak kaydedildi. Üretimdeki daralma ise devam ediyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI temmuz ayında yüzde 45.9 seviyesine geriledi. Temmuz ayıyla birlikte sektörün faaliyet koşullarında durmaksızın bozulma eğilimi 16’ncı aya ulaştı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Sanayimiz için alarm zilleri çalmaktadır. İSO Türkiye İmalat PMI ve Sektörel PMI temmuz ayı verileri, bunun en somut kanıtıdır” ifadelerini kullandı.
İFLAS SAYILARI GİDEREK ARTMAKTA
Konkordatotakip.com’un Basın İlan Kurumu’ndan elde ettiği verilere göre ocak ayında konkordato geçici mühlet kararı verilen dosya sayısı 231 iken, şubatta 163, martta 189, nisanda 199, mayısta 185, haziranda 292 ve temmuzda 358 olarak kayıtlara geçti. Temmuz ayında kesin mühlet kararı verilen dosya sayısı 139 olurken, bu yılın ilk beş ayında toplamda 961’e ulaştı.
2024’ün aynı döneminde ise bu rakam 311 olarak belirlenmişti. Kesin mühlet kararı verilen dosya sayısı, 2024 yılına göre yüzde 209 artış göstermiştir. Mahkemeler tarafından geçen ay 30, 2025 yılının tamamında ise 126 dosya için iflas kararı verilerek, 2024’ün aynı dönemine göre yüzde 129’luk bir artış kaydedilmiştir.
“Bedel Ödeme Sınırlarını Aştık”
“Sanayiciler olarak ülkemizin enflasyonla mücadelesine en güçlü ve fedakar desteği verirken, bu sorumluluğun ağır bedelini ödemekte olduğumuzu daha önce belirtmiştim” diyen İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Sanayimizin bedel ödeme sınırlarını aştığını artık fark etmeliyiz. Evet, durum oldukça ciddi. Hiç kimse bu duruma kayıtsız kalmamalı. Sanayicilerimizin sesine kulak verilmeli ve çözümler için acilen harekete geçilmelidir” şeklinde konuştu.
Kamuda çalışan 600 bin işçinin toplu iş görüşmeleri, grev, geciken zam teklifi ve grev erteleme kararları çerçevesinde sürdürülüyor. İktidarın kamu işçilerine yönelik son zam teklifini Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Başkanı Ergün Atalay paylaştı. Atalay, brüt günlük çıplak ücretin 1.400 TL’nin altında olan tüm çalışanların maaşlarının 1.400 TL’ye çıkarılmasını, 1.400 TL’nin üzerindeki maaşlara ortalama 40 TL seyyanen zam yapılmasını ve yılın ilk altı ayı için yüzde 24 zam, ikinci altı ay için 50 TL seyyanen zam ile birlikte yüzde 11 oranında zam teklif edildiğini belirtti. Teklifin üçüncü altı ay için yüzde 10 zam, dördüncü altı ay için de yüzde 6 zam öngörüldüğünü kaydetti. Son teklife göre işçi maaşlarına yapılacak toplam zam, bu yılın ilk yarısı için yüzde 32, 2025 yılı için ise yıllık bazda yüzde 50.7 olarak hesaplandı.
Atalay, teklifin ardından yaptığı açıklamada, “Yüzde 100 olumlu değil ama olumluya yakın bir teklif gibi görünüyor. Son kararı verecek olan sendikalarımız ve arkadaşlarımız. Eğer ‘bir problem yok’ derlerse, biz de Bakanlığa ‘tamam’ diyeceğiz. Aksi takdirde ‘yapmıyoruz’ diyeceğiz. Bu son teklif.” şeklinde konuştu. Ayrıca Eti Maden grevinin ertelenmesiyle ilgili de, “Anayasa Mahkemesi kararı da var, ‘Yapamazsınız’ diyor ama ne yazık ki grev ertelendi. Bu ülkede böyle bir sistem var.” ifadelerini kullandı.
İşçinin talebi %90’a ulaşıyor
27 Şubat’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunulan ortak teklif taslağında işçiler, yaklaşık yüzde 90 oranında ücret artışı talep etmişti. İşçiler, 2025’in ilk altı ayı için en düşük günlük ücretin 1.800 TL’ye çıkarılması ve yüzde 50 zam yapılmasını istemişti. Ocak ayından bu yana sözleşmesiz çalışan işçilerin maaşları, artan enflasyon karşısında önemli ölçüde eridi. Resmi veriler, işçilerin bugüne kadar yaşadığı maaş kaybının ortalama 6.600 TL’yi bulduğunu gösteriyor.
Sunulan son zam teklifinin ayrıntıları
3 Ocak 2026’da açıklanacak 6 aylık (Temmuz-Aralık dönemi) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 11’i aşarsa, bu oranın üzerindeki artış enflasyon farkı olarak ödenecek. 2026 yılının ilk altı ayında yüzde 10, ikinci altı ayında ise yüzde 6 oransal zam yapılacak. Bu süre içinde TÜFE artışı, zam oranlarını aşarsa, aşan kısım da fark olarak ödenecek. Ayrıca, iş gücüne göre nitelikli işçilere yüzde 7, diğer işçilere ise yüzde 3 ek prim zammı uygulanacak. Sözleşmesi ocak, şubat ve mart aylarında başlatılanların sözleşmelerinden doğan farklar için ise yüzde 3.68’e varan oranlarda zam yapılacak.
Grev kararında temkinli yaklaşım
Kamu işçilerinin hükümetin son teklifini yeterli bulmaması halinde, ilk grev Zonguldak’ta maden işçileri tarafından gerçekleştirilecek. Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hakan Yeşil, “Grev bizi yıpratır ve ekonomik anlamda katkı sağlamaz.” diyerek, sözleşmenin imzalanması yönünde görüş bildirenlerin sayısının şu anda daha fazla olduğunu ifade etti.
Yerli çiftçiler destek beklerken Türkiye’nin tarımsal ürünlerine yönelik ithalat devam ediyor. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), mayıs ayında arpa ihraç etmesinin ardından şimdi de 225 bin ton arpa ithal etme kararı aldı. Alınan bu kararla yerli arpa fiyatlarında ani bir düşüş yaşandı. Ayrıca, TMO, ithal edilecek arpaya ton başına 235-242 dolar ödeyecekken, firmaların tonunu 195-205 dolardan limana teslim edeceği belirtildi.
İthalat kararının Türk çiftçilerini olumsuz etkileyeceğini dile getiren TBMM KİT Komisyonu Üyesi ve CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, “Gelecek yıl arpa üreten çiftçi kalmayacak. Bu iktidarın Türk çiftçisi ile ne gibi bir sorunu var?” şeklinde konuştu.
KİMLER FAYDA SAĞLAYACAK?
TMO içindeki işlemleri eleştiren Tahtasız, “İthal arpa, 15 gün içinde limana teslim edilerek tonu 195-205 dolardan gelecek. TMO ise ton başına 235-242 dolar ödeyecek. İthalatın önceden bilgilendirildiği firmalar, kısa süre içinde dolar bazında ciddi kar elde edecek. Eğer madem ithal edilecekti, neden bu işlemi kendisi yapmadı? Burada aracılara rant sağlanıyor. İktidarın Türk çiftçisi ile sorunları ne? Bu ithalattan hangi firmalar kazanç elde edecek?” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Fatih Ergin’in iddiaları, Menzil Tarikatı’na bağlı bir müridin, reklam şirketi aracılığıyla Halkbank’tan yüzde 0.99 faiz oranı ile 150 milyon TL kredi aldığını öne sürüyor. Şirketin böyle bir kredi alabilmesi için gerekli bilanço durumunun bulunmadığına dair iddialar mevcutken, Halkbank Genel Müdürü’nün verdiği talimatla bu kredi sürecinin başlatıldığı belirtiliyor.
HALKBANK ÜZERİNDEN GİZLİ İŞLEMLER
Şirketin ödemekte zorlandığı kredinin, eklenen faizle birlikte toplam borcunun 250 milyon TL’ye ulaştığı ifade ediliyor. İddialara göre, Menzil Tarikatı’na mensup kişiler, kredi faizinin silinmesi için Ankara’da çeşitli girişimlerde bulunuyor. Bunun yanı sıra, Halkbank’ın borcun ödenmemesi karşısında herhangi bir yasal işlem başlatmadığı da vurgulandı. Genel müdürün, uygun bir bilanço olmaksızın 150 milyon TL’lik krediyi Menzil’e bağlı şirkete nasıl onayladığı ve bu talimatın arka planındaki isimlerin kimler olduğu, kamuoyunda büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.
03:49
News
