Memur ve memur emeklilerinin 2026 ve 2027 yıllarında alacakları zammın belirleneceği 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşme görüşmeleri başladı. İktidar, işçilere yaptığı zammın ardından memurların zam taleplerini de karşılamadı. Memur-Sen’in 2026 için yüzde 88, 2027 için yüzde 46 oranında zam talebine karşılık, iktidar 2026 yılı için yüzde 10+6, 2027 yılı için ise yüzde 4+4 zam teklifi sundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, bu teklif için Memur-Sen’in tepkisini aldı ve memurların taleplerinin göz ardı edildiğini belirtti.
Memur-Sen, masaya geniş bir talep listesi ile çıkarak, 2026 yılı için yüzde 25+20 oransal zammın yanı sıra, yüzde 10 refah payı ve 10 bin lira taban aylık zammı talep etmişti. 2027 yılı içinse yüzde 20+15 ve 7.500 lira taban aylığa zam istemişti. İlk yıl için Memur-Sen’in yüzde 88’lik zam talebine iktidar sadece yüzde 16.6’lık bir zam teklifi sundu. Bakan, her konuşmasında Cumhurbaşkanı’na teşekkür ederek sürecin devam ettiğini ifade etti.
‘Ciddiyetsiz teklifi reddediyoruz’
Memur-Sen’in başkanı yapılan teklifle ilgili olarak refah payı ve taban aylığa zam olmadığını belirterek, teklifin yetersiz olduğunu dile getirdi. “Bu teklifte enflasyon hesabı yok, memur ve emekli yok, çözüm yok. Bu teklifin adaletle, hakkaniyetle alakası yok. İşveren umut değil, hayal kırıklığı yaratıyor. Bu oranlar geçmiş kayıpları telafi etmez, gelecekteki kaygıları gidermeden, bu nedenle bu teklifi reddediyoruz,” dedi. Yalçın, çarşamba günü 81 ilde geniş katılımlı eylemler gerçekleştireceklerini açıkladı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Sosyal-İş Sendikası, Türkiye genelinde eylemlerine devam ediyor. Mağaza ve market çalışanları, düşük ücretler, uzun çalışma saatleri, mobbing ve güvencesizlik gibi sorunları sıkça gündeme getiriyor.
‘UMUT IŞIĞI YANDI’
DİSK Mağaza Market Çalışanları Komisyonu temsilcisi, işçiler arasında bir uyanış hareketinin başladığını ifade ederek, “WhatsApp gruplarından ‘Sendikalı olmalıyız, başka çaremiz yok’ mesajları alıyoruz. Nasıl sendikaya üye olunacağını soran ve üye olmak isteyen çok sayıda mağaza çalışanı var.” dedi. Aynı zamanda, sahada çalışma koşullarının yalnızca gösterişli tedbirlerle düzeltildiğini belirtti: “Küçük mağazalarda kasalara sandalye konulduğunu veya sandalye siparişi verildiğini biliyoruz ama bu yeterli değil.” Mağaza ve Market İşçileri Sendikası Örgütlenme Koordinasyonu Temsilcisi ise, “Çağrılarımız karşılık buldu, umut ışığı yandı ve sendikaya üyelik artışı hızlandı. İşçilerin haklarının iyileşmesi için bakanlıkların da harekete geçmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Çalışanların Talepleri
İşçilerin talepleri arasında şunlar yer almakta: “Haftalık maksimum 35 saatlik çalışma süresi, bayram ve tatil günlerinde gönüllülük esasına dayalı ek ücretli çalışma, tüm fazla mesai saatlerinin kayıt altına alınması ve tam olarak ödenmesi, kadın çalışanlar için tacizden arındırılmış, eşit ücretli ve güvenli çalışma ortamları, sendika hakkına saygı, toplu sözleşme hakkı, işyeri temsilciliklerinin tanınması, mobbing için etkili yasal yaptırımlar ve iş güvencesi, mağazalarda eksik personel eksikliğinin giderilmesi.”
Zeytinlikleri maden şirketlerinin müdahalesine açan yeni Maden Kanunu’nun uygulanmasına dair usul ve esaslar sessiz sedasız yayımlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın onayıyla yürürlüğe giren düzenleme, kesilecek veya taşınacak zeytin ağaçlarına bir ‘uzman heyeti’nin karar vereceğini belirtiyor. Ancak bu heyetin üyeleri, şirket yöneticileri tarafından belirlenecek. Bakanlığın bu düzenlemesi, kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu.
MÜDÜRÜ ŞİRKETLER BELİRLEYECEK
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) resmi web sitesinde yayımlanan düzenleme, Muğla’nın Akbelen ormanlarındaki zeytinliklerin 3 şirketin kömür çıkarma faaliyetleri için kesileceğini detaylandırıyor. Bu düzenlemede, kömür çıkarılacak alandan hangi zeytin ağaçlarının taşınacağı, taşımanın ne zaman ve nasıl yapılacağına ‘uzman heyeti’ karar verecek. Heyet, akademik unvana sahip iki ziraat mühendisi ve bir biyologdan oluşacak.
Ne var ki, uzman heyetinin üyeleri, zeytinliklerde talan izni olan Limak, IC İçtaş ve Aydem şirketlerinin üst düzey yöneticileri tarafından seçilecek.
Şirket yöneticileri, kesme ve taşıma işlemini yürütecek bir profesör unvanına sahip proje müdürü de atayacak. Bu müdür, istenirse uzman heyetinin içinden de seçilebilecek. Zeytin ağaçlarının taşınması ve yeni zeytin bahçeleri kurmak için gerekli masraflar ruhsat sahibi şirket tarafından karşılanacak. Ancak yeni bahçelerin kiraları, zeytin ağaçlarının taşındığı yerel halk tarafından ödenecek.
Ağaç kesimini gizli tutmuşlar
Düzenlemede zeytin ağaçlarının taşınacağı belirtiliyor, fakat kesileceğine dair herhangi bir ifade yok. Ağaçların kesileceği bilgisi, adeta gizli ifadelerle dolu düzenlemede “Zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda başka bir yerde zeytin sahası kurulması zorunludur” ifadesiyle saklanıyor. Böylelikle, taşınması mümkün olmayan zeytin ağaçlarının kesileceğine dair bir yorum yapılmasına neden olacak bir durum söz konusu. Uzman heyetinin kesilmesine karar verdiği ağaçların iki katı kadar yeni ağaç başka bir yere dikilecek.
Şirkete özel yenilik
Muğla’daki zeytinliklerin maden sahalarına açılmasına yetki veren Maden Kanunu, yerel halkın sert itirazlarına rağmen 19 Temmuz’da TBMM’de onaylandı. Düzenlemeyle maden için zeytin ağaçlarını kesme yetkisi yalnızca Muğla’daki Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerini işleten Limak Enerji ve IC İçtaş ile Yatağan santralini işleten Aydem Holding’e verildi. TBMM, bu üç şirket için özel bir yasa çıkararak tarihe geçti.
Bazı değerleme şirketlerinin gayrimenkul değerlerini abartarak, kamu bankalarından yüksek tutarlı krediler elde ettikleri tespit edilmiştir. Hazine ve Maliye Bakanı, bu tür sahtekarlıklara karşı ‘ticari sır’ koruması getirmiştir.
CHP Karabük Milletvekili, konuya ilişkin bir soru önergesi hazırlanmıştır. Önergede, bazı değerleme şirketlerinin gayrimenkuller için piyasa değerinin çok üzerinde raporlar düzenlediği ve bu raporların kamu bankalarından alınan krediler için teminat olarak kullanıldığı vurgulanmaktadır. Normal şartlarda krediye uygun olmayan taşınmazların, şişirilmiş değerlerle sisteme sokularak milyonlarca lira kredi alındığı iddiaları gündeme gelmiştir.
Önergeyi yanıtlayan Bakan, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği tarafından sürdürülen soruşturmayla ilgili olarak, bağlantılı şirketler ve kamu bankaları yöneticileri hakkında bilgileri ‘ticari sır’ olarak nitelendirerek açıklamaktan kaçınmıştır. Bakan, yanıtında Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği’nin disiplin süreçlerine de atıfta bulunmuş ve kamu bankaları, yöneticileri ve şirketler hakkında herhangi bir bilgi vermemiştir. Bu durumu ise 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun ‘sırların korunması’ ve ‘ticari sır’ maddeleriyle gerekçelendirmiştir.
Bu yöntemle vatandaşlık kazanıyorlar
CHP’li milletvekili, yabancı uyruklu bireylerin bu yöntemle uygun fiyatlı ancak şişirilmiş gayrimenkuller aracılığıyla Türk vatandaşlığı elde ettiklerini de belirtmiştir. “Pasaport ve vatandaşlık, bir milletin onurudur; buradan elde edilen kazanç ticari sır olamaz. Kamu bankaları, değerleme şirketleri ve bu sistemden faydalanan herkes, yargı önünde hesap vermelidir. Ticari sır diyerek gerçekleri gizlemeyin” ifadeleriyle durumu eleştirmiştir.
İlçenin Bucak Mahallesi’nde bir adam, henüz bilinmeyen bir sebeple tartıştığı eşiyle kavga etti ve tabancayla ateş açtı. Ardından aynı silahla kendisine ateş ederek ağır yaralandı.
Silah seslerini duyan çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Kafasından ağır yaralanan adam, Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine, eşi ise Ordu Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Çiftin bir süredir ayrı yaşadığı ve iki çocukları olduğu öğrenildi.
13:14
News
