İsrail, Hanzala Gemisi aktivistlerinden beşini daha sınır dışı edecek
İsrail’in Gazze’deki ablukayı aşmak amacıyla yola çıkan ve uluslararası sularda alıkonan Hanzala gemisinin aktivistlerinden beşinin bugün sınır dışı edilmek üzere havalimanına getirildiği, ikisinin ise Ramle kentindeki Givon Hapishanesi’nde tutulmaya devam ettiği bildirildi.
Hanzala gemisi, Gazze’ye yardım götürmek için hareket etmiş olsa da, İsrail tarafından durdurulmuştu. Bu durumla ilgili olarak İsrailli hak örgütü “Adalah”, açıklamalarda bulundu.
AÇLIK GREVİ İÇİNDELER
Adalah’ın verdiği bilgilere göre, Givon Hapishanesi’nde zorlu şartlar altında tutulan ABD vatandaşı Christian Smalls ile Tunus vatandaşı Hatem Aouini, hukuka aykırı şekilde alıkonulmalarını protesto etmek için beşinci günlerini dolduran bir açlık grevine başladılar.
Bugün Adalah’ın avukatları ile görüşen Smalls ve Aouini, cezaevi personelinin düzenli olarak hücrelerine baskın düzenleyip arama yaptığını bildirdi.
KOŞULLAR MAĞDUR EDİYOR
Aktivistler, uyudukları alanın tahta kurularıyla kaplı olduğunu ve temel hijyen ürünlerinden yoksun kaldıklarını belirttiler. Ayrıca, avluda zaman geçirmelerine izin verilmediğini ve gün boyunca kapalı hücrelerde, temiz hava ya da hareket alanı olmadan tutulduklarını vurguladılar. Hanzala aktivistleri, Smalls ve Aouini’nin yarın sınır dışı edilmesinin beklendiğini aktardı.
BEŞ KİŞİ SINIR DIŞI EDİLECEK
Gemideki toplam beş aktivistin sınır dışı edileceği açıklandı. Bugün havalimanına getirilen aktivistlerin arasında ABD vatandaşı Braedon Peluso, çifte vatandaş Frank Romano (ABD-Fransa), İspanyol Santiago Gonzalez Vallejo, Sergio Toribio Sanchez ve Norveçli Vigdis Bjorvand yer alıyor.
Hanzala Gemisi’nin Tarihçesi
Hanzala gemisi, 13 Temmuz’da İtalya’nın Syracusa Limanı’ndan hareket etti. Ancak bazı teknik gereksinimleri karşılamak için 15 Temmuz’dan 20 Temmuz’a kadar Gallipoli Limanı’nda kalmıştı.
İsrail’in uyguladığı abluka nedeniyle Gazze’ye yardım götürmek için 20 Temmuz’da harekete geçen gemide, 10’dan fazla ülkeden toplam 21 aktivist bulunmaktaydı. Özgürlük Filosu Koalisyonu, 26 Temmuz’da gemiye uluslararası sularda operasyon yapıldığını ve İsrail askerlerinin güvenlik kameralarını indirdiklerini açıkladı. Canlı yayın sırasında, askerlerin güverteye çıktığı ve gemideki yolcuların ellerini havaya kaldırdığı gözlemlenmişti.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, uluslararası sularda baskın yapılan geminin, alıkonulan aktivistlerle birlikte ülke kıyılarına çekildiğini duyurdu. 27 Temmuz’da Aşdod (Usdud) Limanı’na getirilen aktivistlerden iki İsrail vatandaşı serbest bırakılırken, 28 Temmuz’da beş aktivistin sınır dışı edildiği bildirildi.
Hanzala aktivistlerinden yedisinin de daha önce sınır dışı edildiği, kalan 14 aktivist için ise 28 Temmuz’da sınır dışı edilmeyi kabul edene kadar gözaltında kalma kararı verildiği ve bu kişilerin Ramla kentindeki Givon Hapishanesi’ne nakledildiği kaydedildi.
Ankara’da ağaçlık alanda çıkan yangın gecekondulara sıçradı
Ankara’nın Mamak ilçesinde bulunan ağaçlık alanda çıkan yangın, çevredeki gecekonduları tehdit etmeye başladı.
AĞAÇLIK ALANDA YANGIN ÇIKTI, GECEKONDULARI TEHDİT EDİYOR
Yangın, Mamak ilçesi Mutlu Mahallesi’nde meydana geldi. Ağaçlık alandan başlayan alevler, yakınlardaki gecekondulara sıçrayarak büyük bir tehlike oluşturdu.
MÜDAHALE SÜRÜYOR
Durumun ciddiyetini fark eden itfaiye ekipleri, olay yerine gelerek alevlere müdahale ediyor. Yangından etkilenen itfaiye görevlileri ve vatandaşlar için sağlık ekipleri hızlı bir şekilde olay yerine intikal etti.
Kaynak: İHA-DHA
Kaynak: Haberler.com / Turan Yiğittekin – 3.Sayfa
Numan Kurtulmuş: Terörsüz Türkiye komisyonunda stratejik kararlar için nitelikli çoğunluk aranacak
Türkiye’de terörizmin ortadan kaldırılması adına Meclis’te oluşturulacak komisyon nihayet şekillendi. Komisyonun ne zaman çalışmalarına başlayacağı ise merak konusu oldu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bu konuda önemli bir açıklama yaptı.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE KOMİSYONU AĞUSTOS AYI BAŞINDA FAALİYET GÖSTERECEK
Kurtulmuş, “Terörsüz Türkiye Komisyonu, ağustos ayının ilk haftasında faaliyetlerine başlayacak ve stratejik kararlar almak için nitelikli çoğunluk aranacak.” dedi.
Detaylar için takipte kalın…
‘Kiss Cam’e yakalanan CEO Andy Byron: Hayatımı mahvettiler
İki hafta önce ABD’nin Boston kentinde düzenlenen Coldplay konserinde büyük bir olay yaşandı. Konser sırasında ‘Kiss Cam’ kamerasına bir çiftin samimi halleri yansıdı. Grubun solisti Chris Martin, bu görüntüleri stadyumdaki izleyicilere; “Ya ilişkileri var ya da utangaçlar” sözleriyle yorumladı.
İhanet skandalı istifa getirdi
İnternette hızla yayılan videonun ardından büyük bir ihanet skandalı gün yüzüne çıktı. Konserde yer alan kişilerin teknoloji şirketi Astronomer’in CEO’su Andy Byron ile şirketin insan kaynakları müdürü Kristin Cabot olduğu belirlendi. Her ikisinin de başka bireylerle evli oldukları ve ihanetin açığa çıkmasıyla sonuçlanan olayın ardından Byron, görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Andy Byron, ailesi ve kariyeri açısından ciddi sonuçlar doğuran bu olayda, hayatını mahvettiğini düşündüğü Chris Martin’e milyonlarca dolarlık bir tazminat davası açmayı planlıyor.
Chris Martin hakkında yapılan değerlendirmelere göre, tarafsız hukuk uzmanları Andy Byron’un dava açmasının oldukça güç olduğunu ve mahkeme sürecinin özel hayatını daha fazla ifşa edebileceğini belirtiyor. Avukatlar, davanın Byron’un gündemde kalmasını sağlamaktan öteye gitmeyeceği fikrini paylaşıyor.
Trump, Epstein ile aralarının neden bozulduğunu anlattı
ABD Başkanı Donald Trump, İskoçya dönüşü sırasında Air Force One’da gerçekleştirdiği açıklamalarda Jeffrey Epstein ile olan ilişkisine dair dikkat çeken ifadeler kullandı. Trump, Epstein’ın Mar-a-Lago’daki SPA’da çalışan genç bir kadını “kaçırdığını” öne sürdü ve bu olay sonrasında Epstein ile ilişkilerinin bozulduğunu belirtti.
“ONU UYARDIM VE TEKRAR YAPTI”
Trump, “Mar-a-Lago SPA’sından insanlar çıkarıldı, Epstein tarafından işe alındı. Yani işlerine son verdik. Ona ‘Dinle, bizim çalışanlarımızı almak istemiyoruz’ dedim ve çok geçmeden bu durumu tekrar etti. Ben de ‘Burası defol’ dedim” dedi. Trump, söz konusu çalışanlardan birinin Epstein’ın tanınmış suçlayıcılarından biri olan merhum Virginia Giuffre olduğunu iddia etti.
VIRGINIA ROBERTS GIUFFRE, EVİNDE İNTİHAR ETMİŞTİ
2019 yılında, ABD’de çocuklara yönelik cinsel istismar suçlamaları nedeniyle tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar eden milyarder iş adamı Jeffrey Epstein’den şikayetçi olan Virginia Roberts Giuffre, evinde intihar etmişti. Ailesinin yaptığı açıklamada, istismarın getirdiği yükün artık dayanılmaz bir hale geldiği ve Giuffre’nin birkaç yıldır yaşadığı çiftlikte intihar ettiği ifade edilmişti.
“CİNSEL İSTİSMAR VE İNSAN TİCARETİ MAĞDURU OLDUKTAN SONRA İNTİHAR ETTİ”
Açıklamada şöyle denildi: “Kalbimiz kırık bir halde, Virginia’nın Batı Avustralya’daki çiftliğinde hayatını kaybettiğini duyuruyoruz. Hayatı boyunca cinsel istismar ve insan ticareti mağduru olduktan sonra intihar etti. Virginia, cinsel istismar ve insan ticaretine karşı verilen mücadelede kararlı bir savaşçıydı. Hayatta kalan birçok kişi için bir umut ışığı oldu. Karşılaştığı tüm engellere rağmen, ışığı hep parladı. Yokluğu, tarif edilemez bir şekilde hissedilecek.”
Epstein’in ifşa edilmesinde önemli bir rol üstlenen ve ana davacı olan Giuffre, birkaç hafta önce bir okul otobüsünün arabasına çarpması sonrası sosyal medyada ölümüne az bir süre kaldığını yazmıştı.
EPSTEIN DAVASININ ÖNEMLİ İSMİYDİ
Virginia Giuffre, 2000 yılında ABD Başkanı Donald Trump’ın Florida’daki tatil kompleksi Mar-a-Lago’da soyunma odası asistanı olarak çalışırken İngiliz sosyetesinden Ghislaine Maxwell ile tanıştığını ve Maxwell’in kendisine, ABD’li milyarder Jeffrey Epstein’ın masaj terapisti olarak çalışma teklifini ilettiğini aktarmıştı. Giuffre, bu süreçte Epstein’in kendisini cinsel amaçlarla arkadaşlarına ve diğer müşterilerine sunduğunu iddia etmişti. Epstein, 2002-2005 yılları arasında reşit olmayan birçok kız çocuğuna karşı cinsel taciz ve istismar suçlamalarıyla 6 Temmuz 2019’da New York’ta federal mahkeme önüne çıkarılmış ve suçlu bulunup cezaevine gönderilmişti. Epstein, 10 Ağustos 2019’da tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar etmişti. Ghislaine Maxwell ise Epstein’ın istismarına yardım etmekten suçlu bulunarak 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
PRENS ANDREW ALEYHİNDE 2021’DE DAVA AÇMIŞTI
Giuffre ayrıca, 17 yaşındayken insan ticaretiyle İngiliz Kraliyet ailesinden York Dükü Prens Andrew’e gönderildiğini ve Andrew’un cinsel istismarına maruz kaldığını ileri sürmüştü. 2021 yılında New York’ta Prens Andrew aleyhinde dava açan Giuffre, Andrew’un kendisine 17 yaşındayken 3 defa cinsel saldırıda bulunduğunu iddia etmişti. Prens Andrew bu suçlamaları reddetti, ancak 2022 yılında Andrew ve Giuffre arasındaki anlaşma ile dava uzlaşmaya varıldı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika
03:49
News
