Transfer çalışmalarını sürdüren Galatasaray, takımdan ayrılacak oyuncularla ilgili olarak görüşmelere devam ediyor. Morata, Frankowski, Derrick Köhn, Nelsson ve Kerem Demirbay, daha önce kulüpten ayrılan isimler arasında yer alıyor.
Galatasaray’da gözden çıkarılan bir başka futbolcu Carlos Cuesta oldu. Brezilya’nın Vasco de Gama ve Rusya’nın Spartak Moskova kulüpleri, Cuesta ile ilgilenmişti.
Vasco de Gama teklifi geri çeviren Kolombiyalı savunmacı, kısa bir süre önce Rusya’ya transfer için sözleşme imzalamak üzere gitmişti.
Transferle ilgili resmi açıklamanın beklenmesiyle birlikte, konu hakkında sürpriz bir gelişme yaşandığı iddia edildi.
Bu iddialara göre Rus kulübüyle müzakerelerde bazı pürüzler ortaya çıktı. Galatasaray’ın çok kısa bir süre içerisinde konuyla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor.
Rusya’da Spartak Moskova’yı takip eden bir gazeteci, Cuesta’nın durumu hakkında şu bilgileri verdi: ‘Kulüp, Cuesta’nın tıbbi testlerinden memnun kalmadı. Sportif Direktör, başkanı ikna etmeye çalışıyor. Ben transfer ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyorum.’
Sanat dünyası, art arda gelen cinsel taciz iddiaları ve ifşalarla sarsılıyor. Fotoğrafçılardan dizi ve film oyuncularına kadar uzanan bu iddialara her gün yenileri ekleniyor.
Son olarak radyo programcısı ve komedyen hakkında gündeme gelen taciz iddiaları dikkat çekti.
Podcast içerikleriyle tanınan bir kişi, 13 yıl önce Mesut Süre tarafından tacize uğradığını öne süren bir kadının iddialarını sosyal medya üzerinden paylaştı. Bununla birlikte, adını vermeyen birkaç kişi de Mesut Süre’ye yönelik taciz suçlamaları yöneltti.
PROGRAM EKİBİNDEN AYRILIK KARARI
Sosyal medyada gündem olan bu iddialar sonrasında bir iletişim danışmanlığı ve prodüksiyon firması açıklama yaparak; “Mesut Süre ile bir daha çalışmayacağımızı ilan ediyoruz. Bütün mağdurların yanındayız. Şok ve mahcubiyet içindeyiz. Sayfamız, sesinizi duyurmaya adanacaktır. Yaşadıklarınızı bizimle paylaşabilirsiniz” ifadelerine yer verdi.
Yaşanan gelişmelerin ardından Mesut Süre, iddiaların asılsız olduğunu belirtti. Kamuoyuna yaptığı açıklamada, “Dün geceden beri içinde bulunduğum durumun şokunu hâlâ yaşıyorum. İtham edilen suçlamaların tamamı gerçeği yansıtmamaktadır. Sosyal medya aracılığıyla linç kültürüne maruz kaldım. Gerçek hayattaki ailem, dostlarım ve beni yıllardır takip edenler, bu konudaki hassasiyetimi bilmektedir. Bu durum, bir ifşa değil, itibar suikastıdır. Kişiliğime, mesleğime ve itibarıma yönelik bu haksız eylemlere karşı tüm hukuki yollara başvuracağımı kamuoyuna duyuruyorum.” şeklinde konuştu.
Nissan, 18 yıl aradan sonra R35 GT-R modelinin üretiminin sona erdiğini duyurdu. Bugün, Japonya iç pazarı için montaj sürecinin tamamlandığı açıklandı.
2007 yılında piyasaya sürülen R35 GT-R, performans ve yenilikteki öncülüğü ile otomobil tutkunlarının vazgeçilmezi oldu. Bu model, yüksek performanslı spor otomobil kategorisinde standartların belirlenmesine katkıda bulundu.
FABRİKA ÇALIŞANLARI BULUŞTU
NTV’nin haberine göre, Tokyo’nun yaklaşık 100 kilometre kuzeyinde yer alan Nissan’ın Tochigi fabrikasında çalışanlar, R35’in zengin mirasını kutlamak için toplandı. Modelin yaşam döngüsü boyunca yaklaşık 48 bin adet üretildi ve satışa sunuldu. Son olarak üretilen Geceyarısı Moru rengindeki Premium T-Spec versiyonu, Japonya’daki bir alıcıya teslim edilecek.
GT-R’A ELVEDA DEĞİL
Nissan Başkanı ve CEO’su Ivan Espinosa, “R35 GT-R, 18 muhteşem yılın ardından otomotiv tarihine kalıcı bir iz bıraktı. Bu miras, şirketimizin tutkusunun ve dünya genelindeki müşterilerimizin sadakatinin bir göstergesidir. Bu olağanüstü yolculuğun bir parçası olduğunuz için teşekkür ederiz. Dünyada pek çok GT-R hayranına şunu söylemek istiyorum: Bu, GT-R’a sonsuza dek veda etmek değil, GT-R isminin bir gün geri dönmesi için tekrar geri geleceğini sağlamak hedefimiz.” şeklinde ifade etti.
Son dönemlerde yeni nesil otomobillerde bulunan Lidar (Light Detection and Ranging) teknolojisi, cep telefonları için beklenmedik bir risk oluşturuyor. Sürücüsüz araçlarda çevreyi algılamak amacıyla kullanılan bu lazer tabanlı sistem, fotoğraf makinesi sensörlerine zarar verebiliyor.
Sensörü Yakıp Kullanılmaz Hale Getiriyor
Lidar sistemleri, çevreyi taramak için gözle görülmeyen yüksek güçlü kızılötesi lazerler kullanıyor. Bu lazer ışınları, insan gözü için zararsız olsa da akıllı telefonlardaki ve dijital fotoğraf makinelerindeki kamera sensörlerini adeta yakabiliyor. Lazer ışığı sensöre doğrudan geldiğinde, sensörde kalıcı hasar bırakarak siyah noktalar, çizgiler ya da tamamen çalışmaz hale gelmiş piksellere neden oluyor.
Hangi Araçlarda ‘Lidar’ Var?
Özellikle Tesla, Audi, Mercedes ve Volvo gibi markaların yeni nesil modellerinde bulunan Lidar sistemleri, sosyal medya platformlarında birçok kullanıcıyı olumsuz etkiledi. Araçların farlarının veya tavanında dönen Lidar modüllerinin fotoğraflarını çeken bazı kullanıcılar, telefonlarının kamerasında geri dönüşü olmayan bozulmalar yaşadı.
Sakin Doğrudan Fotoğraflamayın
Tecnoloji uzmanları, Lidar teknolojisinin insan sağlığı için güvenli olduğunu ancak kameralar için önemli bir risk taşıdığını belirtiyor. Kullanıcılara, bu tip araçların özellikle aktif sensör alanlarını doğrudan fotoğraflamaktan uzak durmaları tavsiye ediliyor. Aksi takdirde, birkaç saniyelik bir çekim bile telefonun kamerasını kullanılamaz hale getirebilir.
Güvenlik Önlemi Alınıyor
Bu gelişmeler, “güvenlik için geliştirilen bir teknolojinin” günlük yaşamda başka cihazlara zarar vermesiyle ilgili yeni tartışmalar başlattı. Araç üreticilerinin bu konudaki önlemleri ve telefon üreticilerinin sensörlerini lazer ışınlarına karşı koruyacak çözümler geliştirip geliştiremeyeceği merak ediliyor.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı, Malazgirt Zaferi’nin 954. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda önemli açıklamalar yaptı.
Bu konuşmada, Suriye, Gazze ve “Terörsüz Türkiye” süreci hakkında güncel gelişmelere değinildi. Konuşmasında, Türkiye’nin büyük ve güçlü bir ülke olma hedefinin sürdüğünü vurguladı: “Her türlü engele, engellemeye, sabotaja rağmen yeniden büyük ve güçlü Türkiye için kelimenin tam anlamıyla çırpınıyoruz.” diye belirtti. Ayrıca, Gazze ile ilgili uluslararası yardımlara ve diplomasi çabalarına dikkat çekerek, “Filistin davasına her platformda sahip çıkan, İsrail’in zulümleri karşısında Gazze halkını asla yalnız bırakmayan bir ülke olarak duruşumuzu koruyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yeni süreç hakkında da konuşan, “Milletimizin fertleri arasına örülen fitne duvarlarını tamamen yıkmak için başlattığımız Terörsüz Türkiye sürecinde kısa sürede önemli mesafe katettik. Ne yaparlarsa yapsınlar bu sefer başaramayacaklar. Milletimizin desteğiyle oluşan umut havasının önünde bu sefer kimse duramayacak.” şeklinde konuştu.
Suriye’ye Dikkat Çekildi
Son olarak, Suriye’deki gelişmelere dair vurgular yaptı: “Türkiye, sınırlarımızın ötesindeki kardeşlerimizin en güvenli sığınağıdır. Suriye’deki tüm kardeş halklar gibi Kürtlerin de güvenliği, huzuru ve esenliği Türkiye’nin teminatıdır. Yönünü Ankara ve Şam’a çevirenler kazanacak. Biz, bölgemizde kalıcı barışın sağlanmasından yanayız. Sorunların diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesidir. Türkiye Yüzyılı’nı, büyük ve güçlü Türkiye’yi, önce Terörsüz Türkiye’yi, ardından terörsüz bölgeyi gönül gönüle vererek el birliğiyle gerçeğe dönüştüreceğiz.”
16:55
News
