Evrenseki Mahallesi’nde bulunan bir otelde kalan tatilciler, çalışanların ücretlerini alamadıkları iddiasıyla iş bıraktığını ve elektrik kesintileri nedeniyle mağdur olduklarını ifade etti. Çalışanların iş bırakmasının ardından otelde temizlik hizmetlerinin yetersiz kaldığı ve yemeklerin az çıktığı bildirildi. Tatilciler, duruma şikayetlerini dile getirdi.
Otelin sorunlarını dile getiren tatilcilerden Aydın Akçalan, “3 çocuğum ve eşimle birlikte buradayız, çok zor durumdayız. Böyle bir tatil ve kötü bir otel deneyimi yaşamadım. Otel çok pis, duvarlar su akıtıyor ve elektrik kesintisi nedeniyle klimamız çalışmıyor. Temizlik durumu oldukça kötü. Personelin de 1.5 aydır maaş alamadığı söyleniyor. Onlar da haklı, bu böyle devam edemez.” dedi.
Gaziantep’ten tatil için gelen diğer bir tatilci Osman Baloğlu, “Otele giriş yaptığımız günden beri her gün elektrik kesintisi yaşanıyor, yemek hizmetleri yetersiz. 7-8 gün burada kalmayı planlıyorduk ama 4 gündür bu sorunlarla karşılaşıyoruz. Buraya 40 bin 800 lira ödedik ve kalacak 3 gece için 13 bin lira iade edeceklerini belirttiler.” diyerek endişelerini dile getirdi.
Otelin genel müdürü ise çalışanların iş bırakmasının söz konusu olmadığına vurgu yaparak, “Elektrik kesintisi nedeniyle bazı mağduriyetler yaşandı ama otelde başka bir problem yok. Tayfa, elektrik kesintisi dışında şikayetlerin olağan şeyler olduğunu belirtti. Elektrik kesintileri tüm bölgede yaşanabiliyor.” şeklinde konuştu.
Bu olumsuzluklar nedeniyle bazı tatilcilerin otelden ayrılmayı tercih ettiği gözlemlendi.
Hıdırağa Mahallesi’nde gerçekleştirilen bir sokak röportajında, G.B. isimli bir çocuğun yanında taşıdığı pompalı tüfekle havaya ateş açması dikkat çekti. Görüntülerde, çocuğun “Çek beni çek beni” diyerek poz vermesi de yer aldı.
Çocuğun, ateş açtığı görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasının ardından, polis ekipleri harekete geçti ve G.B.’yi gözaltına aldı.
Tekirdağ Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “Çorlu ilçemiz Hıdırağa Mahallesi’nde meydana gelen ‘Havaya Ateş Etme’ olayı ile ilgili tahkikat başlatılmıştır. Yapılan soruşturma sonucunda, mahallede yaşayan G.B., ailesine ait evde yapılan arama sonucunda edinilen bir tüfekle birlikte 26.08.2025 tarihinde saat 12.55’te yakalanmıştır.” ifadesine yer verildi.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezinin (ÖSYM) 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2025-YKS) yerleştirme istatistiklerine göre, Türkiye’deki üniversitelere 778 bin 298 öğrenci yerleşirken, 47 bin 477 kontenjan boş kalmıştır.
Buna göre, yerleştirme puanı hesaplanan 2 milyon 310 bin 599 adayın 1 milyon 412 bin 734’ü tercih yapma hakkı elde etti. Bu adaylardan 677 bin 391’i normal lisans ve ön lisans programlarına, 100 bin 907’si ise Açıköğretim Fakültesinde yer almayı başardı.
Devlet ve vakıf üniversitelerinde lisans programlarında 30 bin 153, ön lisans programlarında ise toplam 47 bin 477 kontenjan dolmadı.
Düzce Üniversitesi, 2025 YKS yerleştirme sonuçlarına göre en çok tercih edilen üniversitelerden biri oldu. Modern kampüs olanakları ve sosyal yaşam imkanları sunarak, ön lisans ve lisans programlarında yüzde 100 doluluğa ulaştı.
Rektör, yeni öğrencileri tebrik ederek, onlara sağlıklı ve başarılı bir üniversite hayatı dileğinde bulundu ve üniversiteye hoş geldiklerini belirtti.
Ege Üniversitesi, son sekiz yıldaki başarısını devam ettirerek Türkiye’nin en köklü yükseköğretim kurumlarından biri olarak tercih edilen üniversiteler arasında yer aldı.
Ege Üniversitesi, 99.76 doluluk oranıyla toplam 7 bin 549 öğrenciyi kabul ederek önemli bir başarıya imza atmıştır.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, toplam 6 bin 279 öğrenci ile yüksek tercih edilen üniversiteler arasında yer alırken, %100 doluluk oranına ulaşarak dikkat çekmiştir.
ÖSYM verilerine göre, Bursa Teknik Üniversitesi de tüm 1,416 kontenjanını doldurarak %100 doluluk oranı sağlamıştır.
Çankırı Karatekin Üniversitesi, 2025 YKS yerleştirme sonuçlarında %98,66 doluluk oranı ile ön lisans programlarına olan talep sayesinde önemli bir başarı elde etmiştir. Önlisans programlarındaki %99,17 ve lisans programlarındaki %98,34 doluluk oranları da dikkat çekmektedir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik gerçekleştirilen mali operasyonla ilgili yeni gelişmeleri duyurdu.
Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı’nın avukatlarından birinin, bugün Trabzon’da gözaltına alındığı öğrenildi.
Avukatın, İBB’ye yönelik soruşturma kapsamında “rüşvete aracılık etmek” suçu ile gözaltına alındığı belirtildi.
Aynı zamanda İBB Başkanı’nın çocukluk arkadaşı olan ve yakınlarının avukatlığını yapan bu kişinin, normalde bugün Trabzon’dan İstanbul’a sevk edilerek Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirilmesi bekleniyordu. Ancak uygun uçak bulunamaması nedeniyle sevk işlemlerinin yarına sarkabileceği aktarıldı.
DİĞER AVUKAT AYNISINI YAŞAMIŞTI
İBB Başkanı’nın bir diğer avukatı, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçu ile 19 Haziran’da tutuklanmıştı.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ifadeye çağırması üzerine avukat adliyeye kendi başına gitmiş ve burada hakkında bir soruşturma açıldığını öğrenmiştir. Aynı gün sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştır.
Malazgirt Zaferi’nin 954. Yıldönümü ile Büyük Taarruz’un 103. Yıldönümü hakkında yapılan basın açıklaması, Türk milletinin tarih boyunca medeniyetin taşıyıcısı olduğunu vurgulamaktadır.
Bu yükseklik ve onur, zamanla tüm coğrafyalara yayılmış, karanlık ve durgun bölgelerin ufkunu fetih ve taarruz ile aydınlatmıştır.
26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ile 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz, Anadolu’nun kurtuluşuna dair önemli dönüm noktaları olmuştur. Bu zaferler, Allah’ın bir lütfu ve milletin gurur kaynağıdır.
Her iki tarih, Anadolu’nun esaret zincirlerinden kurtularak milletimizin şerefi ve onuru ile pekiştirilmiş olduğu anlamına gelir. Malazgirt Ovası’nda oluşan yeni güç dengeleri, dünyanın gidişatını etkileyen değişimlere yol açmıştır.
Bu tarihsel olaylar sadece bir savaşın zaferi olarak değil, aynı zamanda Anadolu’nun yeniden doğuşunun müjdecisi olarak da değerlendirilmelidir.
Malazgirt Zaferi, Anadolu’nun yeniden doğuşunu müjdeleyerek, haksızlık ve zulme maruz kalanların dirilişine zemin hazırlamıştır. 954 yıl önce ayrımcılıkla mücadele edilerek, birlik ve dayanışma duygusu pekiştirilmiştir.
Bu zafer, sadece sınırları açmakla kalmamış, aynı zamanda toplumun umut ve heyecan kaynağı olmuştur.
Türk milleti, Anadolu’yu merkez haline getirerek büyük amaçlar peşinde koşmuş ve dünyayı kuşatacak şekilde bir birlik oluşturmuştur.
Malazgirt Zaferi’nin etkileri günümüzde de devam etmektedir. Bu zaferden rahatsız olan çevreler, Türk milletinin birlikteliğini hedef alarak çeşitli oyunlar kurmaya devam etmektedir.
Malazgirt’in manevi mirası ve Büyük Taarruz’un duruşu karşısında bu kötü niyetler etkisiz kalmıştır.
Malazgirt’in tarihi dokusu ve zafer ateşi, “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmak için önemli adımların atılmasına vesile olmaktadır.
Terörsüz bir Türkiye, barış ve huzurun hakim olduğu yeni bir yüzyılın temelini oluşturacaktır.
Önümüzdeki fırsatlar iyi değerlendirilmelidir. Coğrafyayı vatan yapan kardeşlik ruhu korunmalıdır.
Tarihin her döneminde milli bekayı korumak için emsalsiz sorumluluklar üstlenmiş atalarımızı minnet ve rahmetle anıyoruz.
Malazgirt Zaferi’nin 954. ve Büyük Taarruz’un 103. yıl dönümünde, ecdadımıza rahmet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Zafer ve taarruz günümüz kutlu olsun. Vatanımız sonsuza kadar var olsun.
19:54
News
