DOLAR

41,0350$% 0,80

EURO

48,0868% 0,92

STERLİN

55,5962£% 1,03

GRAM ALTIN

4.459,80%0,94

ONS

3.371,96%1,00

BİST100

11.372,33%0,52

İmsak Vakti a 13:12
İstanbul AÇIK 28°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Güncellenme - 24 Ağustos 2025 00:45
Yayınlanma - 24 Ağustos 2025 00:45

Yapay zekâ, gelecekle ilgili bilgiler verdi

Yapay zekâ, gelecekte neler olacağı konusunda bilgiler verip, uyarılarda bulundu. Türkiye'nin geleceğe hazır olup - olmadığı konusunda da görüşlerini dile getiren yapay zekâ, gelecekte hukukçu ve tamircilerin iş başında olmaya devam edeceğini belirtti. Aynı zamanda hangi mesleklerin ortadan kaybolacağını da anlattı

Sanayi Devrimi’nin ortaya çıkmasıyla birlikte, makinelerin insanların yerini alma korkusu hızla arttı. İşçiler, fabrikalarda gördükleri makineleri ciddi bir rakip olarak değerlendirerek, onlarla kıyasıya bir mücadele içerisine girdiler. Bu durum o kadar ileri gitti ki, bazı işçiler makineleri kırma eylemlerine bile yöneldiler.

1851 yılında gerçekleşen mekanik tarağa karşı bir direniş, makinelerle yürütülen mücadelenin en dikkat çekici örnekleri arasında yer aldı. Kadın işçiler, bir dokuma atölyesinde kullanılan mekanik tarağı parçalamak için kürek, balta ve sopalarla hücum ettiler. Atölye sahibi, işçilerin endişeleri doğrultusunda mekanik tarağın kullanılmayacağına dair söz vermek zorunda kaldı.

1927 yılında gösterime giren “Metropolis” adlı film, insanların makinelerle olan mücadelesini konu alan ilk filmlerden biriydi. Bu filmden sonra, aralarında Philip K. Dick’in “Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?” adlı romanından uyarlanan 1982 yapımı “Blade Runner” gibi birçok film, insan-makine etkileşimini işlemeye devam etti.

Ridley Scott yönetimindeki “Blade Runner”, 2019 yılında distopik bir Los Angeles’ta geçmektedir ve 2049 yılında geçen “Blade Runner 2049” ile yeniden yorumlanmıştır. Ancak insan-makine mücadelesinin en çarpıcı temsili, James Cameron’un 1984 yapımı “Terminatör” filminde gözlemlenmiştir. Arnold Schwarzenegger ve Linda Hamilton’un başrolleri paylaştığı bu film, toplamda 670 milyon dolar gişe hasılatı elde eden bir seriye dönüşmüştür.

Bu kurgusal dünyaların ötesine geçersek, makinelerin hayatımızı kolaylaştırma potansiyeli ile birlikte kafalarda birçok soru işareti belirmektedir.

♦ Makineler işimizi elimizden alacak mı?

♦ Makineler, “Terminatör”de olduğu gibi hayatımıza müdahale edecek mi?

♦ Makinelere hayatımızın kontrolünü vermek, kimlik ve değer duygularımızı nasıl etkiler? Bu durum, bizi kaygı ve belirsizlikle mi yüz yüze bırakır?

Geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklama, yenilikçi bir gelişmeyi ortaya çıkardı: Çinli bilim insanları, bir robotun 9 ay boyunca bir bebek taşıyıp doğurabileceğini duyurdular. Bu durum, birçok etik ve hukuki tartışmayı da beraberinde getirdi.

Yapay zekâ, robotların insan doğurmasının aile kavramını köklü bir şekilde değiştirebileceğini belirtmektedir. Ebeveynlik artık biyolojik bağ gerektirmeyecek ve bu durum kimlik krizine yol açabilir.

Çin’de gerçekleştirilen ilk İnsansı Robot Oyunları, bu alandaki çabaların ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Gelecekle ilgili sorulara verilen yanıtlar ise henüz netleşmiş değil.

Yapay zekâ, gelecekte robotların ve yapay zekânın duygulara sahip olmasının mümkün olup olmadığını sorguladığımızda, gelişmiş sinir ağları sayesinde duygulara benzeyen durumların ortaya çıkabileceğini belirtiyor.

♦ Hangi meslekler gelecekte kaybolacak?

• Üretim ve montaj işçiliği… Robotlar, fabrikalarda montaj hatlarındaki işleri devralarak üretim sürecini daha verimli ve hatasız hale getirecek.

• Depo ve lojistik çalışanları… Otonom robotlar, ürün yerleştirme ve taşıma gibi görevleri üstlenecek, bu sektörlerde büyük dönüşümler yaşanacak.

• Veri girişi ve muhasebe işlemleri… Rutin görevler, yapay zekâ algoritmaları sayesinde otomatik hale gelecek, karmaşık işlere daha fazla odaklanma imkanı sunacak.

• Tele pazarlama uzmanları… Müşteri ile yapılan standart görüşmeler, yapay zekâ destekli asistanlar tarafından gerçekleştirilecek.

• Sağlık sektöründeki rutin tanı işlemleri… Yapay zeka, doktorlara hastalık teşhisinde yardımcı olacak.

♦ Hangi meslekler gelecekte devam edecek?

Kreativite, eleştirel düşünme ve empati gibi insani beceriler gerektiren alanlar önemini koruyacak. Sanatçılar, bilim insanları, öğretmenler ve psikologlar gibi meslekler gelecekte de varlıklarını sürdürecek.

♦ Yapay zekâ ve otomasyonun insan psikolojisi üzerindeki etkileri neler olacak?

Büyük bir çoğunluk robotlar tarafından yapılan işler, insanların değer ve kimlik duygularını da yeniden şekillendirebilir.

♦ Olumsuz etkileri neler olacak?

• Değersizlik ve kimlik kaybı: İnsanlar, işini kaybettiklerinde kendilerini gereksiz hissedebilir ve bu da ruhsal sağlık sorunlarına yol açabilir.

• Boş zamanın yönetimi: İşin yapısının ortadan kalkması, insanların boş zamanlarını nasıl değerlendireceği konusunda kararsız kalmalarına neden olabilir.

♦ Gelecekte insanlar, robotlardan ve yapay zekâdan hangi konularda daha güçlü olacak?

Yumuşak becerilerin geliştirilmesi çok önemli. Empati, eleştirel düşünme, yaratıcılık gibi insani özellikler her zaman değerli olacaktır. Yapay zekâdan daha iyi olacağımız alanlar bu becerilerle sınırlı olacak.

♦ Türkiye, bu dönüşüme ne kadar hazır?

Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, doğru eğitim ve yönlendirmeyle bu alanda yetkin bir iş gücüne dönüşebilir. Ancak eğitim sisteminin daha yaratıcı ve eleştirel düşünmeye odaklanması gerekecek.

♦ Önlemler neler olmalı?

Eğitim müfredatının yaratıcılık ve problem çözmeye odaklanması şart. Yaşam boyu öğrenme politikalarının uygulanması gerekiyor.

Sonuç olarak, gelecekte robotların iş yaşamına katılımı, büyük fırsatlar ve riskler barındırmakta. Bu geçişi yönetmek için kapsamlı ve kararlı adımlar atmak kaçınılmaz hale gelmektedir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Günay Karacaoğlu’ndan Ozan Güven’e: Evde aç oturma gel

HIZLI YORUM YAP