41,8140$% 0,23
48,4499€% 0,44
55,7674£% 0,24
5.474,28%1,30
4.075,34%1,43
10.642,31%-0,73
Bir kıdemli stratejist, Merkez Bankası’nın yaptığı son faiz indiriminin zamansız olduğunu belirterek enflasyonla mücadelede henüz yeterli mesafe kat edilmediğini söyledi. Kurdaki son seyrin Türk lirasında değer kazanımına yol açmasının ihracatçıların rekabet gücünü zayıflatabileceği uyarısında bulundu.
Uzman, Mart ayında yaşanan siyasi gelişmelerin piyasaları derinden etkilediğini ve Merkez Bankası için yeni fırsatlar oluşturduğunu belirtti. Bu dönemin ardından mali ve siyasi aktörlerin kısa vadeli avantaj elde ettiğini, bunun ise merkez bankasının daha şahin bir duruşu sürdürmesini sağlayabileceğini vurguladı. Erken dönemde mali politikada sıkılaşmanın daha isabetli sonuçlar doğuracağı görüşünü paylaştı.
Son yıllarda merkez bankası yönetiminde yaşanan sık personel değişiklikleri yatırımcı güvenini zayıflatmıştı. Mevcut dönemde alınan bazı kararların belirsizlikleri hafiflettiğini söyleyen uzman, istikrarın sürmesinin piyasalar için olumlu bir sinyal olacağını ifade etti.
Türk lirasındaki göreli güçlenmenin ihracatçılar üzerinde baskı yarattığına dikkat çekildi. Uzman, portföy yatırımcılarının marttaki gelişmeler sonrası temkinli hale geldiğini ve sermaye akışlarının durmasının kur dinamiklerini etkilediğini belirtti. Bu durumun, özellikle döviz gelirlerine dayanan firmalar için rekabeti zorlaştırdığını vurguladı.
Tarihsel dönemde liranın ciddi şekilde değer kaybetmesinden ihracatçıların kazanç sağladığı, ancak elde edilen kaynakların uzun vadeli rekabet avantajı yaratacak biçimde kullanılmadığı eleştirildi. Uzman, firmaların kazançlarını verimlilik ve teknolojiye yatırım yaparak geleceğe taşımaları gerektiğini söyledi.
Enflasyonun kalıcı olma riskine dikkat çekilerek, hükümetin ve ekonomi yönetiminin enflasyonu düşürmeye odaklanması gerektiği belirtildi. Gıda ve tarım sektöründe yaşanan sorunların enflasyon seyrini olumsuz etkilediği, bu alanlarda yapısal düzenlemeler gerektirdiği ifade edildi.
Uzman, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin devam ettiğini ancak siyasi ve yapısal risklerin yatırım kararlarını etkilediğini söyledi. Yabancıların ülkeye olan uzun dönemli ilgisinin, doğru politikalarla sürdürülebilir hale getirilebileceği değerlendirildi.
Yatırım tercihleri konusunda yaşanan eğilimlere değinildi; bazı yatırımcıların uzun yıllardır altın gibi güvenli varlıklara yöneldiği, belirsiz dönemlerde bu tür varlıkların cazibesinin arttığı belirtildi. Uzman, küresel belirsizliklerin yatırım stratejilerini şekillendirdiğini ve fırsatları değerlendirmek için farklı pazar hikayelerinin takip edilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye’de konut ve arsa satışları patladı! Tapu harç gelirinde rekor