40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
İsrail’in Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği son hava saldırısı, bölgede istikrarı tehdit ederken Türkiye’nin güvenlik önceliklerini yeniden gündeme getirmiştir. İsrail’in Suriye’yi etnik ve mezhepsel olarak dörde bölmeyi amaçladığına dair planlar tekrar tartışma konusu olurken, Ankara’nın bu senaryoya karşı askeri seçeneklerin de dahil olduğu çeşitli olasılıkları değerlendirdiği ifade ediliyor.
Suriye’de güneyde Dürzi, batıda Nusayri, kuzeyde SDG-PKK-YPG ve ortada Arap cumhuriyetine dayalı bölünme planı oldukça eski bir stratejidir. İlk olarak 1969 yılında Yönelimler Dergisi’nde yayımlanan harita, günümüzde kaos çıkarma, saldırma, bölme ve parçalama taktiği ile hayata geçirilmeye çalışılıyor.
Ankara, hem sınır güvenliği hem de bölgesel istikrar açısından Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya çalışıyor. Bu çerçevede geliştirilmiş A, B ve C planları arasında askeri müdahaleyi de içeren opsiyonlar bulunmaktadır. Yetkililer, “SDG-PKK-YPG silah bırakmazsa askeri seçenek devreye alınacaktır” uyarısını net bir şekilde iletiyor.
Ankara, SDG-PKK-YPG’nin Suriye yönetimine entegrasyonunu ve silah bırakmasını isteyen ABD’nin yaklaşımını desteklemektedir. Ancak bu sürecin sonuçsuz kalması durumunda, bekle-gör politikasının sona ereceği belirtilmektedir. Türkiye, ABD ile iş birliği içinde çözüm arayışını sürdürse de, sahadaki gelişmeler doğrultusunda askeri müdahalenin kaçınılmaz olabileceği ifade edilmektedir.
Olgun Kızıltepe Haberler.com – Dünya
DEM Parti’nin ismi değişebilir! İşte masadaki en güçlü öneri