0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kahverengi kokarca kış uykusundan çıktı: Evler ve tarım arazileri tehdit altında

“Dünyanın sonunu getirecek böcek” diye adlandırılan kahverengi kokarca, kış mevsiminin ardından yeniden ortaya çıkarak Sakarya, Samsun, Trabzon, Giresun ve çevre illerde yaygın şekilde görüldü. Vatandaşlar ile tarım uzmanları, türün kontrol altına alınmaması hâlinde tüm ülkeye hızla yayılabileceğine dikkat çekiyor.

Hangi bölgeler etkileniyor?

Son dönem gözlemleri, istilanın özellikle Karadeniz bölgesi ile Marmara çevresinde yoğunlaştığını gösteriyor. Kışı geçici dinlenme halinde geçiren bu böcekler, mevsim koşulları elverdiğinde hem konutlara hem de açık alanlardaki ürünlere yönelerek büyük nüfus artışı sergileyebiliyor.

Vatandaşların kaygıları

Sosyal medyada ve saha bildirimlerinde yer alan tecrübeler, halkın ciddi endişe taşıdığını ortaya koyuyor. Birçok kişi bu yeni nesil istilacı türü, çok sayıda ürünü aynı anda etkileyebilmesi nedeniyle “biyolojik saldırı” benzetmesiyle ifade ediyor; meyve, sebze ve bakliyatların henüz oluşum aşamasında iken zarar gördüğünü belirtiyorlar.

Uzmanlardan koordineli müdahale çağrısı

Tarım ve çevre uzmanları, yayılmayı durdurmak için acil, planlı ve bilimsel müdahalelerin şart olduğunu vurguluyor. Tek başına kimyasal uygulamalara dayanmayan; gözleme, mekanik temizlemeye ve hedefe yönelik mücadele yöntemlerine odaklanan stratejiler öneriliyor.

Önerilen önlemler

• Hızlı tespit için ihbar hatları ve saha raporlama sistemlerinin kurulması,
• Yerel ekiplerin eğitilmesi ve kokarca müdahale timlerinin oluşturulması,
• Cezbet-öldür (feromon/tuzağı) uygulamaları, bölgesel ilaçlama ve mekanik temizleme çalışmalarının eşzamanlı yürütülmesi,
• Çiftçiler ve vatandaşlar için bilgilendirme kampanyaları ile korunma tavsiyelerinin yaygınlaştırılması,
• Uzun vadeli izleme ve araştırma programlarıyla türün yayılma dinamiklerinin takip edilmesi.

Tarım ve kamu sağlığı açısından riskler

Uzmanlar, kokarcanın fındık, meyve, sebze ve bakliyatlar başta olmak üzere geniş ürün grubuna zarar verebildiğini, yoğun populasyonlarda ekonomik kayıpların ve arzda aksamaların ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Ayrıca şehir içi yoğunluk arttığında yaşam kalitesi ve halk sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler görülebileceği uyarısı yapılıyor.

Hızlı koordinasyon gerekiyor

Bölgesel yönetimler ile merkezi kurumların eşgüdüm halinde çalışması, sahada hızlı müdahale ekiplerinin devreye sokulması ve toplumun bilgilendirilmesi, zararın sınırlandırılması için kritik adımlar olarak ön plana çıkıyor. Erken uyarı ve yerinde uygulamalar, yayılmanın kontrol altına alınmasında en etkili yaklaşım olacak.