0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Rekabet Kurumu’ndan Ferrero’nun Türkiye fındık alımlarına ilişkin sert uyarı

Rekabet Kurumu Başkanı, Ferrero şirketinin Türkiye’den fındık alımını durdurduğuna dair yayılan haberler üzerine yaptığı açıklamada, ülke pazarının “spekülasyon yapılan bir pazar” gibi gösterilmesinin haksız ve yanıltıcı olduğunu belirtti. Bu tür yaklaşımların üreticiye yönelik bir haksızlık teşkil ettiğini vurguladı.

Açıklamada, fındık konusundaki tartışmanın sadece ticari bir mesele olmadığı; aynı zamanda üreticinin emeğine sahip çıkma ve adil piyasa düzenini koruma meselesi olduğu ifade edildi. Uluslararası basında yer alan ve Ferrero kaynaklı olduğu anlaşılan açıklamaların, üreticileri, tüccarı ve piyasa dinamiklerini haksız şekilde suçladığı kaydedildi.

Şirket tercihlerinin faturası Türkiye’ye kesilemez

Bu yıl iklim koşulları ve zararlılar nedeniyle üretimde yaşanan düşüşe dikkat çekilerek, çiftçilerin verim kayıplarına rağmen üretimi sürdürdükleri, arzın azaldığı bir sezonda üreticilerin ürünlerini kademeli olarak satmasının doğal bir davranış olduğu ifade edildi. Böyle bir süreç ekonominin genel işleyişine uygun bir durum olarak tanımlandı.

Ayrıca, Ferrero’nun alımları geciktirme kararının şirketin kendi tercihi olduğu; bazı rakiplerin erken alım yaptığı, şirketin ise beklemeyi seçtiği ve bunun sonuçlarını Türkiye’ye yüklemeye çalışmanın kabul edilemez olduğu vurgulandı.

Planlama hataları kendi içinde hesaplanmalı

Uluslararası ölçekte faaliyet gösteren bir şirketin planlama zaaflarının Türkiye’nin sorunu olarak gösterilemeyeceği, varsa hatanın şirket içinde hesap edilmesi gerektiği belirtildi. Türkiye’yi suçlayarak prestij kazanma çabalarının doğru olmadığı ifade edildi.

Fındık üreticisinin ülkenin alın teri olduğu, doğayla mücadele ederek ülkeye katkı sağladığı ve dünya raflarındaki birçok çikolata ürününde Türk çiftçisinin emeğinin bulunduğu hatırlatıldı. Bu emeği küçümseyen veya itibarsızlaştırmaya çalışan tutumların Türkiye’de karşılık bulmayacağı kaydedildi.

Mağduriyet söylemleri kabul edilemez

Rekabet hukuku çerçevesinde verilen taahhütlerin açık olduğu; önce söz verip sonra dış basın üzerinden bu taahhütleri aşındırma girişiminde bulunulmaması gerektiği ifade edildi. Türkiye’de piyasa düzeninin tehdit mesajlarıyla değil, hukuk ve kurallar çerçevesinde işlediği vurgulandı.

Ürün fiyatlarının artabileceği ya da içeriklerin değişebileceği yönündeki açıklamaların, özellikle arzın sınırlı olduğu bir yılda fındık fiyatlarını baskılama amacı taşıdığı değerlendirmesine yer verildi ve bu tür söylemlerin kabul edilemez olduğu belirtildi.

Piyasa düzeni keyfe göre şekillendirilemez

Piyasa düzeninin kimsenin keyfine göre biçimlendirilemeyeceği; üreticinin emeğinin korunacağı, piyasa düzeninin manipülasyona teslim edilmeyeceği ve uluslararası baskı yöntemlerinin uygulanamayacağı vurgulandı. Sonuç olarak, uzun yıllardır Türkiye pazarında faaliyet gösteren şirketlerin verdikleri taahhütleri eksiksiz yerine getirmelerinin hem ticari etik hem de kamuoyuna karşı bir zorunluluk olduğu ifade edildi.