41,4977$% 0,23
48,4278€% 0,44
55,4035£% 0,23
5.012,78%0,25
3.751,68%0,08
11.230,04%-1,30
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’da bir araya gelmesi, dış basında geniş yankı uyandırdı. Görüşmenin gündeminde önce savunma ve ticaret, ardından bölgesel dengeler vardı; özellikle F-35 projesi ve Suriye politikası öne çıktı.
Görüşme öncesinde Trump, Türkiye’ye uygulanan bazı yaptırımların kaldırılabileceğine ve Ankara’nın F-35 muhtemel alımlarına izin verilebileceğine dair açıklamalarda bulundu. Bu açıklama, daha önce S-400 alımı nedeniyle Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasına dayanan endişeleri yeniden gündeme taşıdı.
Uzmanlar, S-400 gibi sistemlerin F-35’in elektronik ve operasyonel yeteneklerine ilişkin veri toplayabileceği ve bu bilgilerin üçüncü taraflara sızması riskine dikkat çekiyor. Bu tür güvenlik kaygıları, F-35 teslimatları ve ileri teknoloji paylaşımı konusundaki kararları doğrudan etkileyen başlıca unsurlar arasında yer alıyor.
Görüşmede Suriye’nin durumu önemli bir maddeydi. Önceki dönemde bazı mesafe nedenleriyle sınırlanan ilişkilere karşın, karşılıklı temasların yoğunlaşması Ankara’nın beklentilerini artırdı. Tarafların Suriye’de merkezi yönetimi destekleme veya yeni iş birliklerine yönelik olası adımlar üzerinde durduğu bildirildi.
ABD’nin yeni dönem dış politikalarında Türkiye’yi aracı veya aktör olarak değerlendirmesi, özellikle Ukrayna ve Gazze gibi krizlerde Ankara’nın konumunu önemli kılabiliyor. Görüşmede liderler arasındaki kişisel diyalogun, bazı bölgesel meselelerde uyum sağlanmasına katkı verebileceği değerlendirildi.
Görüşmelerde Gazze konusundaki farklı yaklaşımların müzakerelerde belirsizlik yarattığı, Suriye kaynaklı gerilimlerin de bölgesel müttefik ilişkilerini zaman zaman zorladığı vurgulandı. Rejim değişiklikleri sonrası bölgede desteklenen gruplara yönelik politikalar, komşu ülkelerle ilişkilerde hassas dengeler oluşturuyor.
Toplantıdan çıkan mesajlar, yaptırımların gevşetilmesi ve savunma tedariklerinin yeniden değerlendirilmesi olasılığını gündeme getirdi; ancak güvenlik endişeleri ve teknik değerlendirmeler karar sürecinde belirleyici olmaya devam edecek. Önümüzdeki dönemde diplomasi kanallarının, askeri iş birliği ve bölgesel istikrar üzerinde belirleyici rol oynayacağı bekleniyor.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’tan çok konuşulacak açıklama: ‘Orta Doğu diye bir şey yok’