40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Küresel finansal piyasalarda, ABD ve Avrupa Birliği (AB) arasında varılan ticaret anlaşmasıyla birlikte risk algısında bir iyileşme görülüyor. Özellikle endeks vadeli kontratlarda artışlar gözlemlenirken, ABD ve Çin arasındaki müzakerelerin sonuçları öncesinde Asya borsalarında temkinli hareketler ön planda.
Dünya genelinde ABD’nin gümrük tarifelerinin ekonomik etkileri üzerine hala belirli soru işaretleri var. Ancak ABD yönetimi tarafından yapılan ticaret anlaşmaları, gelecekteki ekonomik iyimserliği artırmaya yardımcı oldu.
ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa Birliği ile ticaret anlaşması görüşmelerinin başarılı bir şekilde tamamlandığını duyurdu ve AB ürünlerine yüzde 15 oranında tarife uygulanacağını belirtti.
Trump ayrıca, AB ile çerçeve bir ticaret anlaşmasında uzlaşma sağladıklarını vurgulayarak, “AB, ABD’den 750 milyar dolarlık enerji ürünü almayı kabul etti. AB, ayrıca ABD’de 600 milyar dolardan fazla yatırım yapacak.” ifadelerini kullandı.
Trump, AB ülkelerinin ABD ürünlerine herhangi bir gümrük tarife uygulamayı kabul ettiğini ve bu ülkelerin pazarlarının ABD ürünlerine tamamen açılacağını da sözlerine ekledi.
Trump, toplantıda, “ABD, AB’nin otomobil ve diğer tüm ürünlerine doğrudan yüzde 15 gümrük tarifesi uygulayacak. Bu anlaşmadan dolayı oldukça memnunum. Bence bu, şimdiye kadarki en kapsamlı ticaret anlaşması.” dedi.
Trump, göreve gelmesinin ardından AB ülkelerinden çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 50, otomotiv sektörüne yüzde 25 ve diğer ürünlere de yüzde 10 gümrük vergisi uygulamaya başlamıştı.
Geçtiğimiz hafta, Trump Japonya’nın da ABD’ye yüzde 15 gümrük vergisi ödeyeceğini duyurmuştu.
Filipinler ve Endonezya ile yapılan anlaşmalar, ABD ve Çin’den yetkililerin Stockholm’de bir araya geleceği haberleri global piyasalarda risk iştahını artırmıştı.
Piyasalar daha önce ticaret anlaşmaları konusunda olumsuz senaryolar beklerken, varılan anlaşmaların bu kadar kötü sonuçlar doğurmayacağına dair iyimserlik oluştu.
Öte yandan, ABD’de açıklanan dayanıklı mal siparişleri haziranda yüzde 9,3 ile beklentilerin altında kalmıştı.
Bu hafta, Fed’in faiz kararı yatırımcıların dikkatini çekecek. Bankanın, tarifelerin enflasyon üzerindeki etkilerini gözlemlemeye devam etmesi ve faiz oranlarında değişikliğe gitmemesi bekleniyor.
Ayrıca, ABD’de açıklanacak tarım dışı istihdam ve büyüme verilerinin, ülke ekonomisinin durumu hakkında daha fazla bilgi sunması öngörülüyor.
Analistler, gelecek ay yapılacak Jackson Hole toplantısında Fed’in yol haritası hakkında daha fazla bilgi verileceğini belirtiyor.
Bu gelişmeler doğrultusunda, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,439 seviyelerinde bulunurken, dolar endeksi 97,60 seviyelerinde işlem görüyor.
Ticaret gerginliklerinin azalmasıyla beraber, altın ons fiyatı günlük bazda 3.324 dolara kadar gerileyip sonrasında bir artışla 3.341 dolara ulaştı.
Brent petrolün varil fiyatı ise ticaret müzakerelerine ilişkin olumlu gelişmelerle önceki kapanışa göre yüzde 0,5 artarak 67,9 dolara çıktı.
Cuma günü, Dow Jones endeksi yüzde 0,47, S&P 500 endeksi yüzde 0,40 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,24 değer kazanırken, ABD’deki endeks vadeli kontratlar da güne pozitif bir başlangıç yaptı.
ABD ve AB arasındaki ticaret anlaşmasının ardından bugün Avrupa borsalarında da olumlu bir seyrin hakim olması bekleniyor.
Analistler, bu anlaşmanın Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) politikalarına ilişkin belirsizlikleri azaltabileceğini ifade ediyor.
Cuma günü İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,20, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,32 düşüş yaşarken, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,21 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,31 artış kaydetti.
Asya borsalarında ise ABD ve Çin görüşmelerinden gelecek detaylar öncesinde dikkatli bir seyir gözlemleniyor.
Analistler, görüşmelere dair olumlu bir atmosfer olmasına rağmen detayların henüz netleşmemesinin Asya piyasalarındaki risk iştahını sınırladığını belirtiyor.
Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) politika faizini sabit tutması beklenirken, geçen hafta ABD ile Japonya arasında sağlanan ticaret anlaşması daha umut verici bir görünüm sunabilir.
Ayrıca, bölgede açıklanan verilere göre, Çin’in haziran ayına ilişkin sanayi karları yüzde 1,1 azalış gösterdi. Bu durum, zayıf iç talep ve global ticaret belirsizlikleri sebebiyle deflasyon riskini ortaya koyuyor.
Bu gelişmeler ışığında kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1 değer kaybederken, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2, Hong Kong’da Hang Seng endeksi ise yüzde 0,4 artış kaydetti. Güney Kore’de Kospi endeksi ise yatay bir seyir izliyor.
Cuma günü satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,43 değer kaybıyla 10.642,60 puandan kapattı.
Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı ağustos vadeli kontratlar ise normal seans kapanışına göre yüzde 0,03 artışla 12.206,00 puanda işlem gördü.
Dolar/TL, cuma günü yüzde 0,2 değer kaybederek 40,5734’ten kapanmıştı. Bugün bankalararası piyasada açılışta yüzde 0,1 azalarak 40,5460 seviyesinden işlem görüyor.
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu “B1″den “Ba3″e yükseltirken, not görünümünü ise “durağan” olarak açıkladı. Fitch Ratings de Türkiye’nin kredi notunu “BB-“, not görünümünü “durağan” olarak teyit etti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesini değerlendirerek, “Ekonomimiz iç ve dış belirsizliklerin yaşandığı bir dönemi aşarak olumlu bir döngüye girdi.” şeklinde konuştu.
Analistler, bugün yurt içinde sektörel enflasyon beklentilerinin, yurt dışında ise ABD’de Dallas Fed imalat sanayi endeksinin takip edileceğini belirtiyor. Teknik olarak, BIST 100 endeksinde 10.500 ve 10.400 seviyelerinin destek, 10.700 ve 10.800 puanın direnç bölgesi olduğunu ifade ediyorlar.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şu şekilde:
TİM açıkladı: İhracat talebi zayıfladı, pazar dayanıklılığı sınırlı arttı