DOLAR

42,4444$% 0.16

EURO

48,9241% -0.07

STERLİN

55,6778£% 0.27

GRAM ALTIN

5.551,33%-0,04

ONS

4.066,75%-0,24

BİST100

10.922,86%-0,52

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul KAPALI 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Güncellenme - 18 Eylül 2025 15:41
Yayınlanma - 18 Eylül 2025 15:41

TCMB: Talep koşulları dezenflasyonist düzeyde

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, son toplantı özetinde iç talebin fiyatlar üzerindeki baskısının azaldığını belirtti. Özette, küresel belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin öne çıktığı, buna rağmen Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte beklentilerin üzerinde büyüdüğü vurgulandı.

TCMB PPK Özeti: Talep Koşulları Dezenflasyonist Seyretmeye Devam Ediyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun 11 Eylül toplantısına ilişkin yayımlanan özet, yakın döneme ait verilerin talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğunu gösterdiğine işaret etti.

Küresel Görünüm ve Riskler

Özet, küresel ticaret politikalarındaki belirsizliklerin yüksek kaldığını ve küresel büyüme görünümünde sınırlı bir toparlanmanın sürdüğünü belirtti. TCMB, dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılmış küresel büyüme endeksinin 2025’te %1,9, 2026’da ise %2,3 artmasını bekliyor.

Enerji emtia fiyatlarının PPK döneminde düştüğü, ham petrolün ise küresel talep zayıflığı ve arz kaynaklı etkilerle baskılandığı vurgulandı. Enerji dışı emtia fiyatlarındaki yükselişte değerli metallerin etkili olduğu kaydedildi.

ABD ve diğer ülkelerin izleyebileceği ticaret ve ekonomi politikalarındaki belirsizlikler ile jeopolitik risklerin küresel ekonomik faaliyet açısından öne çıkan riskler olduğu belirtildi. Enflasyon risklerinin küresel ölçekte devam ettiği, merkez bankalarının bu riskleri göz önünde bulundurarak faiz indirimlerine devam ettiği ifade edildi.

Finansal Akımlar ve Piyasa Gelişmeleri

Gelişmekte olan ülke piyasalarına portföy girişlerinin sürdüğü, ancak küresel belirsizlikler ve jeopolitik gelişmelerin portföy hareketleri üzerinde aşağı yönlü riskleri canlı tuttuğu bildirildi. TCMB brüt uluslararası rezervleri 25 Temmuz’dan itibaren 8,3 milyar ABD doları artarak 5 Eylül itibarıyla 180,1 milyar dolara yükseldi.

Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 23 Temmuz’dan bu yana gerileyerek 10 Eylül itibarıyla 267 baz puan seviyesine indi. Yurt içi piyasalarda ise 1 aylık kur oynaklığı %10,4, 12 aylık kur oynaklığı %20,2 seviyesine yükselmiş durumda.

PPK özeti, yurtdışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasındaki pozisyon değişiminin sınırlı kaldığını, değişimin büyük kısmının ise devlet iç borçlanma senetleri piyasasına yöneldiğini ve toplamda yaklaşık 1 milyar dolar net portföy girişi kaydedildiğini aktardı.

Faizler ve Kredi Göstergeleri

TL mevduat faizleri, eylül ayında politika faizine yönelik indirim beklentileriyle 25 Temmuz haftasına göre 242 baz puan azalarak 5 Eylül haftasında %50,1 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde TL ticari kredi faizleri (Kredili Mevduat Hesabı ve kredi kartı hariç) 265 baz puan düşüşle %50,2, ihtiyaç kredisi faizleri 49 baz puan artışla %65,7, konut kredi faizi 262 baz puan azalışla %39,3 ve taşıt kredisi faizi 300 baz puan düşüşle %42 oldu.

Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme ortalaması 25 Temmuz–5 Eylül döneminde %3,3’e yükseldi; kredi kartı büyümesindeki artış bu yükselişte etkili oldu. TL ticari kredilerinin 4 haftalık büyüme ortalaması %3’ten %2,3’e gerilerken, kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme ortalaması %0,7 ile önceki PPK dönemi seviyesinin üzerinde gerçekleşti.

Mevcut PPK Döneminde Alınan Makroihtiyati Önlemler

Parasal aktarım mekanizmasını desteklemek amacıyla mevcut PPK döneminde makroihtiyati çerçevede bir dizi düzenleme yapıldı. Öne çıkan değişiklikler şu şekilde özetlendi:

  • 16 Ağustos 2025’ten itibaren kredi büyüme oranlarının hesaplama sıklığı dört haftadan sekiz haftaya çıkarıldı.
  • 23 Ağustos 2025 itibarıyla KKM hesap açma ve yenileme işlemleri (YUVAM hesapları hariç) sonlandırıldı.
  • 29 Ağustos 2025 hesaplama döneminden itibaren yenileme ve TL’ye geçişe bağlı komisyon uygulamaları kaldırıldı; 26 Eylül’den itibaren ise TL payına göre komisyon oranları gerçek kişiler için %3’ten %4’e, tüzel kişiler için %1,5’ten %2’ye yükseltildi.
  • 7 Ağustos 2025 tarihli karar ile KOBİ tanımı güncellenerek yıllık net satış hasılatı veya mali bilanço tutarı 500 milyon TL’den 1 milyar TL’ye çıkarıldı ve kredi büyüme kısıtlarında 15 Ağustos 2025’ten itibaren geçerli olacak şekilde dikkate alındı.

Büyüme Verileri ve TÜİK Revizyonu

Özet, 2025 ikinci çeyreğinde GSYH’nin yıllık %4,8 ve çeyreklik %1,6 artarak büyüme öngörülerinin üzerinde gerçekleştiğini belirtti. TÜİK’in milli gelir istatistiklerindeki ana revizyonun özellikle tarım, özel tüketim harcamaları ve stok kalemleri üzerinde etkili olduğu kaydedildi. Revizyonlar; idari kayıtların daha etkin kullanılması, hesaplama yöntemlerinin iyileştirilmesi ve mevsim-takvim ayarlarının gözden geçirilmesini içerdi.

Revizyon sonrası ikinci çeyrekte üretim yöntemine göre büyümenin temel dinamosu hizmetler sektörü olurken, sanayi katkısı pozitife döndü ve inşaat sektörü büyümeyi destekledi. Harcama tarafında ise özel tüketim ve yatırımların yıllık büyümesi hızlandı; yıllık büyümeye en fazla katkı nihai yurt içi talep tarafından sağlandı.

Bununla birlikte, çeyreklik bazda özel tüketimde devam eden daralma ve öne çekilmiş ithalatın net ihracatı olumsuz etkilemesi, nihai yurt içi talebin zayıf seyrini sürdürmesine yol açtı.

Tüketim, Perakende ve Sanayi Eğilimleri

Temmuz ayında perakende satış hacmi endeksi aylık bazda %0,2 azalış, çeyreklik bazda ise %1,2 artış gösterdi. Altın hariç tutulduğunda endeksin aylık artışı sınırlı kalırken çeyreklik artış ana endekse yakın gerçekleşti.

Toptan ticarette belirgin gerileme nedeniyle ticaret satış hacim endeksi aylık %6,5, çeyreklik %3,2 azaldı. Hizmet üretim endeksi haziran ayında %0,5 geriledi ve çeyreklik bazda yatay seyretti. Kartla yapılan harcamalar temmuz-ağustos döneminde artarken, kart kullanımındaki artış dışlandığında tüketim harcamalarının daha mutedil olduğu değerlendirildi.

Sanayi Üretimi ve Kapasite Kullanımı

İkinci çeyrekte sanayi sektörü katma değeri yıllık %6,1, çeyreklik %2,3 artış göstererek güçlü sanayi faaliyetini işaret etti. Buna karşın sanayi üretim endeksi ile katma değer arasında bir ayrışma olduğu; özellikle oynak yapıda olan diğer ulaşım ve benzeri sektörlerin çeyreklik artışa katkısının bu ayrışmayı kısmen açıkladığı belirtildi.

Temmuzda mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi aylık %1,8 gerilerken, takvim etkilerinden arındırıldığında yıllık bazda %5 artış kaydedildi. İmalat sanayisi anketleri üçüncü çeyrekte iç piyasa siparişlerindeki zayıf seyri işaret ediyor. İmalat sanayisi kapasite kullanım oranı temmuz-ağustos döneminde ikinci çeyreğe göre 0,9 puan azaldı.

İstihdam ve İşgücü

Temmuzda mevsimsellikten arındırılmış istihdam 32,6 milyon kişi seviyesinde gerçekleşti ve çeyreklik bazda %0,2 arttı. İşgücüne katılım oranı çeyreklik 0,3 puan düşerken, işsizlik oranı 0,4 puan azalarak %8,0 seviyesine geriledi. Anket göstergeleri, imalat sanayi firmalarının üçüncü çeyrekte geleceğe yönelik istihdam beklentilerinin tarihsel ortalamanın altında kaldığını göstermeye devam ediyor.

Cari Denge ve Dış Ticaret

Haziran ayında cari işlemler dengesi aylık bazda 2 milyar dolar açık verdi. Son 12 aylık birikimli cari açık önceki aya kıyasla 2,8 milyar dolar artarak 18,9 milyar dolara yükseldi. Seyahat gelirleri tatil sezonunun etkisiyle aylık bazda 6 milyar dolara ulaştı ve bir önceki yıl seviyesinin yaklaşık 400 milyon dolar üzerindeydi. 12 aylık birikimli seyahat gelirleri 58,1 milyar dolar, hizmetler dengesi fazlası ise 62,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Ağustos ayında mevsimsellikten arındırılmış ihracat ve ithalat gerilerken, 12 aylık birikimli dış ticaret açığı önceki aya göre daraldı. Fabrika tatilleri ihracattaki zayıf seyirde etkili olurken, enerji fiyatlarındaki aylık düşüş ithalatı daha güçlü şekilde geriletti.

Altın ithalatı ağustosta 1,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti; 12 aylık birikimli altın ithalatı 20,4 milyar dolara ulaştı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış tüketim malı ithalatı temmuz-ağustosta ardışık gerilemeler gösterdi. Geçici dış ticaret verileri üç aylık ortalamalarda ihracatta sınırlı, ithalatta ise daha belirgin düşüş eğilimine işaret ediyor.

Cari açığın finansmanı tarafında bankacılık sektörünün 12 aylık birikimli uzun vadeli borç çevirme oranı haziranda yaklaşık %161 olarak gerçekleşti; bankacılık dışındaki firmalarda bu oran yaklaşık %141 seviyesindeydi. TCMB, yurtdışı borçlanma imkanlarının yüksek kaldığını, ancak ilerleyen dönemde yabancı para cinsi borçlanmanın azalması ve ekonomik faaliyetin yavaşlamasıyla borç çevirme oranlarının düşüş eğilimine girebileceğini değerlendirdi.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Yabancı yatırımcı hissede satışa geçti

HIZLI YORUM YAP