TBMM Başkanı Kurtulmuş: Türkiye modelini dünyaya hediye edeceğiz

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Büyük Taarruz’un 103. yıl dönümü nedeniyle Afyonkarahisar’da düzenlenen etkinlikte, katılımcılar bir araya geldi. Toplantıda, ağustos ayının Türk tarihi açısından önemine vurgu yapıldı. Malazgirt ve Afyonkarahisar’daki tarihi zaferler anıldı.

Malazgirt Muharebesi ile Anadolu’nun kapılarının Müslüman Türk milletine açıldığını hatırlatan konuşmacı, bu toprakların ebediyen Türk yurdu olarak kalacağını belirtti. 26 Ağustos’ta başlayan ve 30 Ağustos’a kadar süren Büyük Taarruz’un, Kurtuluş Mücadelesi’nin önemli bir parçası olduğunu ifade etti.

Konuşmalarda tarihin yalnızca olayların sıralandığı bir dizi olmadığına dikkat çekildi. Her tarih sayfasının, geleceğe yönelik dersler içerdiği vurgulandı. Birlik ve beraberlik ruhunun önemi ile emperyalizme karşı duruş sergilendiği dile getirildi.

Türk milletinin özgürlüğüne olan düşkünlüğü ve hiçbir gücün bu milleti diz çöktüremeyeceği ifade edildi. Bütün bunlar, geçmişten alınan derslerle geleceğe yönelik adımlar atmayı gerektiriyor.

Eldeki bütün imkanları birleştirerek mücadele edebilme özelliği Türk milletinin belirgin nitelikleri arasında yer alıyor. Bu milletin zor zamanlarda dayanışma içinde hareket edebilmesi büyük bir güçtür.

Anadolu coğrafyasının önemine değinildi. Günümüzde, dünya genelindeki pek çok olayın Anadolu etrafında şekillendiği ve bu coğrafyada Türkiye’nin istikrarı sağladığı belirtildi.

Türkiye’nin bölgedeki gücünden rahatsız olan bazı güçlerin hedefleri olduğu vurgulandı. Bu süreçte, milletin birliği ve dirliği korunarak, güçlü bir Türkiye hedefleri için adımlar atılması gerektiği ifade edildi.

Hem içerde hem de dışarıda bazı odakların süreci engellemeye çalıştığına dikkat çekildi. Ancak, Türkiye’nin milli birlik ve beraberliği sağlayarak ilerleyeceği kaydedildi. Cumhuriyet tarihindeki terör sorunlarının sonlandırılması gerektiği ve bu süreçte tüm toplum kesimlerinin dinlenmesi gerektiği ifade edildi.

Türkiye’nin çeşitli terör örgütleri ile pazarlık yapılmadığına ve yapılmadığına dair güvence verildi. İstikrarın sağlanmasının önemi vurgulanarak, bu süreçte birlikteliğin sağlanması gerektiği belirtildi.

İçerideki terör sorunlarının çözümü için yürütülen müzakerelerde dikkatli olunması gerektiği ifade edildi. Bütün kamuoyunun bu süreçte destek vermesi gerektiği dile getirildi.

Türk ve Kürt halkının birbirine düşman olacağını düşünenlerin yanılgıda olduğu, aslında insanların ortak bir geleceği paylaşması gerektiği vurgulandı. Herkesin bu süreçte kardeşlik içinde yaşamaya teşvik edilmesi gerektiği belirtildi.

Bütün bu sorunların üstesinden gelebilmek için ulusal birliğin önemine dikkat çekildi. Uluslararası alanda Türkiye’nin model ülke olabileceği, çatışma çözümlerinin etkili bir şekilde gerçekleştirilebileceği ifade edildi.

Bu etkinliğe çeşitli sivil toplum kuruluşları ve yetkililerin katılmasının yanı sıra, geçmişten gelen travmaları aşmak amacıyla toplumsal bir farkındalık oluşturulmaya çalışıldığı bildirildi.