41,0582$% 0,57
48,0525€% 0,63
55,5373£% 0,67
4.434,38%-0,21
3.365,84%-0,18
11.372,33%0,52
Batman’da gerçekleştirilen 8. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TBMM’de kurulan ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ ile ilgili olarak partisinin duruşunu şu ifadelerle izah etti: Saadet Partisi, akan kanı durdurmanın yanı sıra, hak ve özgürlükler üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasına katkıda bulunacak adımlara her zamankinden daha fazla destek vermektedir. Bu süreçte iktidarın tanımladığı ‘Terörsüz Türkiye’ ifadesinin belirsizliğine dikkat çeken Arıkan, ihtiyaç duyulanın ‘Yaşanabilir bir Türkiye’ olduğunu vurguladı. ‘Yaşanabilir bir Türkiye’ terör, kayyım uygulamaları ve şiddet içermeyen bir yapı olacaktır.
Yaşanabilir bir Türkiye’de ne Diyarbakır Anneleri ne de Cumartesi Anneleri ağlayacak; faili meçhul cinayetler yaşanmayacak ve işkenceler gerçekleşmeyecektir. Acıların yaşanmadığı bir ortamda beyaz toroslar ve siyah transporterlar da olmayacaktır. Partisi, örgütün silah bırakmasını ve faaliyetlerini sonlandırmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirmektedir.
İktidarın ‘kayyum siyaseti’ni eleştiren Arıkan, “Batmanlı halk, kayyum siyasetinin olumsuz etkilerini derinden hissediyor. Siz, ‘teröre karşı çözüm üretiyoruz’ derken, muhalefete karşı yargı mücadelesi başlatırsanız başarılı olamazsınız. Bir yandan silahları yakarken diğer yandan halk oyları ile seçilmiş belediye başkanlarını görevden alırsanız bu tutumdan bir sonuç alamazsınız. Bu şekilde muhalefeti değil, halkı cezalandırıyorsunuz” açıklamasında bulundu.
Arıkan, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin Belediye Başkanının AK Parti’ye geçişinin hemen ardından 860 milyon TL’lik finansman aldığını belirterek, “Cezalandırılan CHP miydi, yoksa hizmet alamayan Aydın halkı mıydı?” diye sordu. İktidarın duyurduğu ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuna yönelik eleştirilerini sıralayan Arıkan, yaşanan olayları hatırlatarak, “İki yıl geçtikten sonra etrafımıza bir bakalım; yaşadıklarımızdan çıkardığımız sonuçlar var. Yenidoğan çeteleri, sahte diploma çeteleri ve adliyelerde parayla iş gören çetelerle karşı karşıya kaldık. ‘Türkiye Yüzyılı’ iki yılda ‘Çeteler Yüzyılı’na dönüşmüştür. Cezasızlık durumu her geçen gün artıyor; suç geçmişi olan şahıslar sokaklarda serbestçe dolaşırken, masum insanların tutuklandığını görmekteyiz.”
Rusya’dan yeni barış önerisi: Ukrayna’ya BMGK ile Almanya ve Türkiye garantör olsun