ABD Ziyareti, Enerji Görüşmeleri ve Türkiye’nin LNG Stratejisi

New York ve Washington’a yapılan ziyaret iki ana eksende gerçekleşti: Birincisi BM Genel Kurulu kapsamındaki temaslar, ikincisi ise Washington’daki ikili görüşmeler. Toplantılarda enerji iş birliği ve doğalgaz tedarikinin geleceği öne çıktı; ikili temaslar verimli ve sonuç odaklı geçti.

New York ve Washington toplantılarının öne çıkanları

Genel Kurul konuşması dikkat çekerken, Filistin gündemi ve pek çok ikili görüşme ziyaretin yoğunluğunu belirledi. Washington temaslarında ise üst düzey görüşmeler yapıldı; liderler arasında ticaret ve enerji iş birliği gündeme geldi. Enerji, iki ülke arasındaki hedeflenen ticaret hacminde önemli bir paya sahip.

Trump ile görüşmenin içeriği

Görüşmede ağırlıklı olarak enerji konuları ve yürütülen projelerin takibi ele alındı. Sonuç odaklı bir atmosfer vardı ve ilerleme için ortak adımların atılabileceği vurgulandı. Liderler arasındaki diyalog, ticaret ve enerji alanında yeni iş birliği fırsatlarına işaret etti.

Neden ABD’den LNG alınıyor?

Türkiye’nin enerji talebi yüksek; doğalgaz hem konforlu hem de daha çevreci bir yakıt olarak yaygın kullanılıyor. 2002’den bu yana ülke genelinde doğalgaz altyapısı genişledi ve sanayide kullanımı arttı. Arz güvenliğini sağlamak için tedarik kaynaklarını çeşitlendirmek stratejik önemde. Bu nedenle uzun yıllardır farklı rotalar ve tedarikçilerin olduğu bir çeşitlendirme politikası sürdürülüyor.

2016 stratejisinin ve altyapı yatırımlarının etkisi

2016’dan itibaren enerji arz güvenliğini güçlendirmek amacıyla yeni bir strateji benimsendi. Bu kapsamda sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) altyapısına yatırım yapıldı. Gazlaştırma (regazifikasyon) kapasitesi önceki döneme göre önemli ölçüde artırıldı; kapasite 30 milyon metreküpten yaklaşık 161 milyon metreküpe çıkarıldı. Bu artış sayesinde günümüzde tüketilen doğalgazın önemli bir kısmı farklı kaynaklardan temin edilebiliyor; örneğin ABD menşeli LNG, toplam tüketimin yaklaşık yüzde 11’ini karşılıyor.

LNG nedir ve nasıl çalışır?

Doğalgaz yeraltında gaz halinde bulunur. Belirli sıcaklık ve basınç koşullarında sıvılaştırılarak hacmi küçültülür ve denizyoluyla taşınabilir hale getirilir. Limana ulaşan LNG, yeniden gaz haline getirilmek üzere regazifikasyon tesislerinde işlenir. Bu nedenle liman ve gazlaştırma altyapısı, LNG tedarik zincirinin kritik bileşenleri arasında yer alır.

2024 sonrası gelişmeler ve anlaşmalar

2024 itibarıyla Kuzey Amerika kaynaklı LNG üretimi ve ihracatı hızlandı; arz artışı ve maliyetlerdeki iyileşme yeni opsiyonlar sundu. Eylül ayından bu yana yapılan anlaşmaların toplam hacmi bakımından çeşitli rakamlar konuşuluyor; örneğin bazı sözleşmelerin toplamı 143 milyar metreküp olarak belirtiliyor. Mevcut dönemde farklı şirketlerle imzalanan sözleşmeler ve artan kapasite, tedarik seçeneklerini genişletti.

Sonuç

Enerji ve doğalgaz, gerçekleştirilen diplomatik temasların merkezinde yer aldı. Türkiye’nin uzun vadeli stratejisi, arz güvenliğini sağlamak için kaynakları çeşitlendirmek ve altyapıyı güçlendirmek üzerine kurulu. Yapılan yatırımlar ve artan regazifikasyon kapasitesi, ülkenin dış kaynaklardan gelen LNG’yi etkin şekilde kullanmasına imkan tanıyor.