Sayıştay Üye Seçimleri: Şeffaflık ve Bağımsızlık Tartışması
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan Sayıştay üye seçimleri, sürecin tüm aşamalarında yürütmenin belirleyici olduğu eleştirilerini yeniden gündeme taşıdı. Komisyon toplantısında adaylarla mülakat yapılması önergesi reddedildi ve kapalı oturum gerekçesiyle basın toplantıya alınmadı; yine de tutanaklar daha sonra erişime açıldı.
Seçim Süreci ve Komisyon Kararı
Sayıştay üyelerinin belirlenmesi üç aşamalı bir süreçte yapılıyor: Sayıştay Genel Kurulu’nde başlayan süreç, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki seçimle devam ediyor ve TBMM Genel Kurulu’nda sonuca bağlanıyor. Komisyon’da yapılan son oylamada 10 aday belirlendi; bunlardan 5’i TBMM Genel Kurulu’nda kesinleşecek. Komisyon ve genel kurulda çoğunluğu oluşturan gruplar nedeniyle değerlendirmelerin iktidar tercihleri doğrultusunda şekillendiği yönünde eleştiriler var.
Şeffaflık ve Denetim Endişeleri
Toplantıların gizli oylama gerekçesiyle basına kapatılması ve aday mülakatlarının reddedilmesi, şeffaflık talep eden kesimlerin tepkisini çekti. Eleştirilerde, Sayıştay’ın bağımsız denetim rolünün zayıfladığı ve denetim raporlarının niteliğinin düşmeye başladığı vurgulanıyor. Raporların sayıca artsa da içerik olarak yeterince sağlam olmadığı ve bağımsız değerlendirmelerden uzaklaştığı iddia ediliyor.
Atama Kriterleri Üzerine İddialar
Seçimlerde uygulanan usuller hakkında yöneltilen eleştirilerde, atamaların liyakat yerine çeşitli yakınlıklar veya ilişkiler üzerinden yapıldığı öne sürülüyor. Bu yaklaşımların, kurumun tarafsız denetim fonksiyonunu zayıflatabileceği uyarısı yapılıyor.
Talep: Daha Açık ve Hesap Verebilir Bir Süreç
Önerilen düzenlemeler arasında adaylarla birebir mülakatların yapılması, seçim süreçlerinin kamuyla paylaşılması ve komisyon çalışmalarının daha fazla şeffaflıkla yürütülmesi bulunuyor. Tartışmalar, Sayıştay’ın parlamento adına yaptığı denetimin etkinliğini koruması için süreçlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.