DOLAR

42,2437$% 0,23

EURO

48,8126% 0,43

STERLİN

55,4956£% 0,24

GRAM ALTIN

5.605,20%0,41

ONS

4.130,03%0,46

BİST100

10.796,14%0,07

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • KulisNet.Com
  • Ekonomi
  • QNB Genel Müdürü: Asıl zorluk şimdi başlıyor, politikadan sapmak en büyük risk
Güncellenme - 11 Kasım 2025 08:41
Yayınlanma - 11 Kasım 2025 08:41

QNB Genel Müdürü: Asıl zorluk şimdi başlıyor, politikadan sapmak en büyük risk

Ekonomideki dezenflasyon sürecini ‘acı ama gerekli bir tedavi’ olarak nitelendiren Tan, ‘Sabırsızlık bu yola taş koyar’ mesajı verdi. Enflasyonu şeker hastalığına benzeten Tan, “Sinsi ilerler ama tedbir alınmazsa vücudu içten çürütür” uyarısında bulundu

QNB Genel Müdürü Ömür Tan: Politika Sapmaları Ekonomiye Ağır Maliyet Getirir

İktidar değişikliğinin ardından ekonomi yönetiminde geçirilen 29 aylık döneme bakıldığında, en büyük riskin rasyonel ekonomik yaklaşımlardan sapmak olduğunu vurgulayan QNB Genel Müdürü Ömür Tan, enflasyonla mücadelede sürdürülecek disiplinin önemine dikkat çekti. Atılan adımların korunması gerektiğini belirten Tan, programın izinden ayrılmanın ciddi olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.

Program disiplininin korunması şart

Tan, uygulanan ekonomik programın ekonomiyi ani şekilde frenlemeden, kontrollü bir açılma sağladığını söyledi. Bugüne kadar elde edilen kazanımların program disiplininin korunmasıyla mümkün olduğunu belirten Tan, politik sapmaların finansal istikrarı zayıflatacağını ve yoğun maliyetlere yol açacağını kaydetti.

Enflasyon sinsi bir hastalık gibi ilerliyor

Enflasyonu “şeker hastalığı” benzetmesiyle değerlendiren Tan, enflasyonun yavaş ama yıpratıcı etkileri nedeniyle zamanında müdahale edilmezse hasarın büyük olacağını ifade etti. Ani krizlere dönüşebilen yapısı nedeniyle gerekli önlemlerin kararlılıkla uygulanmasının önemine işaret etti.

Sabır ve istikrar kilit rol oynuyor

Yapışkan enflasyon ve gecikmeli etkiler nedeniyle enflasyon düşüşünün zaman alacağını söyleyen Tan, asıl başarının yönlendirilen trendin sürdürülmesinde yattığını belirtti. Sürece duyulan sabırsızlığın kazanımları tehlikeye atabileceğini vurguladı. Son iki yılda Merkez Bankası rezervlerinin güçlendiğini hatırlatan Tan, mevcut rezerv tablosunun döviz kurlarında ciddi bir stres beklentisi yaratmadığını ve Merkez Bankası’nın gerekli araçlarla dengeyi sağlayabileceğini sözlerine ekledi.

Kredi kanalları yılın ikinci yarısına kadar genişlemeyebilir

Faiz indirimlerinin regülasyonlar nedeniyle kredi faizlerine tam olarak yansımadığını belirten Tan, kredi üst limitleri ve düzenlemelerin bankacılık kredi akışını sınırladığını söyledi. Kısıtlamaların 2026’nın ilk yarısına kadar devam etmesi beklendiği için kredi musluklarının ancak yılın ikinci yarısında belirgin şekilde açılabileceği öngörülüyor.

Mevduatın yüzde 65’inin TL’de tutulma zorunluluğunun bankalar arasında yoğun bir mevduat rekabeti yarattığını anlatan Tan, bankaların zorunluluğu sağlamak için yüksek faiz vermeyi tercih edebileceğini, aksi halde ağır cezalarla karşılaşacaklarını belirtti.

Su eğitimi projesi: 20 şehirde 3.600’den fazla çocuğa ulaşıldı

QNB Türkiye’nin “Su ile Hayata” projesi kapsamında çocuklara su tasarrufu, yağmur suyu kullanımı ve sürdürülebilirlik konularında eğitim veriliyor. 69 gönüllü eğitmenle yürütülen çalışmada 20 şehirde 3.600’den fazla çocuğa ulaşıldı. Tan, Türkiye’nin su kaynakları konusunda zengin olmadığını hatırlatarak, kişi başına düşen su miktarının 2050’de 1.069 metreküpe gerileyebileceğini ve bunun su kıtlığı riskini artırabileceğini belirtti.

Öne çıkan mesajlar

  • Ekonomik programdan sapmamak, enflasyonla mücadelede temel öncelik olmalı.
  • Sabit ve sabırlı politika, yapışkan enflasyonun etkilerini azaltmada belirleyici.
  • Kredi akışındaki rahatlamanın zaman alacağı, düzenleyici sınırların belirleyici olacağı öngörülüyor.
  • Su bilinci ve tasarrufu eğitimleri uzun vadeli sürdürülebilirlik için kritik.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Yasak kalktı, TÜSİAD Çin’e uçtu

HIZLI YORUM YAP