40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Terör örgütü PKK’nın çatı yapılanması KCK’nın yöneticilerinden Mustafa Karasu, örgüte yakın bir medya kuruluşunda yapmış olduğu açıklamalarla dikkatleri üzerine çekti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörsüz Türkiye süreci için oluşturulan komisyon hakkında konuşan Karasu, çalışmaların kısa bir süreyle sınırlandırılmasına karşı çıktı. “2-3 ayda ne çözecekler?” diyen Karasu, Kürt sorununa ve Türkiye’nin demokratikleşme sürecine değinmeden yapılan kısa vadeli çalışmaların etkisiz olacağını savundu.
Karasu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te yaptığı konuşmalarını da gündeme getirdi. Bahçeli’nin “Örgüt silah bıraksın, umut hakkı devreye girsin” ifadelerine atıfta bulunan Karasu, “Devlet Bahçeli açıkça söyledi: ‘Örgütünü feshetsin, silahlı mücadeleyi bıraksın, umut hakkı pratikleşsin.’ Hatta ‘Gelsin, Meclis’te konuşsun’ dedi. Önderlik (Abdullah Öcalan) PKK’nin neden silah bıraktığını ve bunu neden yaptığını kamuoyuna daha iyi anlatabilirdi. Ama buna cesaret edemediler. Dolayısıyla Bahçeli’nin bu ibarenin arkasında durması gerekiyor. Umut hakkının gerçekleşmesini sağlamak, herkesten önce onun sorumluluğudur.” şeklinde konuştu.
‘Umut hakkı’ Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde “Terörsüz Türkiye” süreci için kurulan ve ilk toplantısını gerçekleştiren komisyonda da ele alındı. Komisyonda, DEM Parti temsilcileri tarafından terör örgütü PKK’nın cezaevinde bulunan lideri Abdullah Öcalan için “umut hakkı” çağrısı yapıldı. Komisyondan yapılan açıklamada, “Sayın Öcalan bu sürecin sağlıklı ilerlemesine katkı sağlamaktadır. 18 Mart 2014 tarihinde alınan kararla birlikte umut hakkının uygulanması zaruridir. Bu durum hukukun da bir gerekliliğidir.” denildi.
Bahçeli, Öcalan’ın “terörün sona erdiğini, PKK’nın lağvedildiğini” açıklaması durumunda DEM Parti grubunda konuşmasını talep ederek, “Haydi DEM grubuna gelsin, bunları tek tek söylesin, ak koyun kara koyun meydana çıksın, umut hakkından da yararlansın. Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım.” ifadelerini kullanmıştı.
Umut hakkı, ömür boyu hapis cezasına mahkum edilen ve koşullu salıvermeden yararlanamayan mahkumların durumuna dair bir düzenlemeyi ifade ediyor. Bu düzenlemenin dayanağını, AİHM’in 2013 yılında İngiltere’de Vinter ve diğerleri ile ilgili verdiği karar oluşturuyor. Mahkeme, ömür boyu hapsin belli bir süre sonra gözden geçirilmeden ya da tahliye şansı tanımadan uygulanmasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. maddesini ihlal ettiğine hükmetmiştir. Sözleşmenin 3. maddesinde hiç kimsenin işkence ya da insanlık dışı muameleye maruz kalamayacağı belirtilmektedir.
Suriye’de su için açılan kuyudan doğalgaz çıktı