42,4444$% 0.16
48,9241€% -0.07
55,6778£% 0.27
5.551,33%-0,04
4.066,75%-0,24
10.922,86%-0,52
02:00
Geçen hafta küresel piyasalarda Fed karar beklentileri ve teknoloji hisselerindeki satış baskısı ön plana çıktı. ABD’de hükümet kapanmasının sona ermesinin ardından açıklanan makro veriler yatırımcıların odağındaydı; gelecek hafta ise yoğun veri takvimi piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacak.
Açıklanan verilere göre ABD’de tarım dışı istihdam eylülde 119 bin kişi artarak piyasa beklentilerinin üzerinde geldi. İşsizlik oranı ise yüzde 4,3’ten yüzde 4,4’e yükseldi. İlk kez işsizlik maaşı başvurusu yapanların sayısı ise 15 Kasım ile biten haftada 8 bin kişilik düşüşle 220 bine geriledi.
Analistler bu verinin istihdam piyasasındaki soğuma endişelerini azalttığını, aynı zamanda Fed’in 9-10 Aralık’taki toplantısı öncesi açıklanan son önemli istihdam verisi olduğuna dikkat çekti.
Öte yandan federal hükümet kapanmasının verilerin toplanmasını etkilemesi nedeniyle Ekim ayı TÜFE verisi yayımlanmayacak; Kasım ayı TÜFE ise 18 Aralık’ta açıklanacak.
Fed’in son toplantısına ait tutanaklar, faiz indirimleri konusunda görüş ayrılığı bulunduğunu gösterdi. Tutanaklarda “komite içinde aralık toplantısında hangi politika seçeneğinin uygun olacağı konusunda güçlü farklılaşan görüşler” olduğu vurgulandı. Bu belirsizlik para piyasalarında dalgalanmalara neden olurken, Fed yetkililerinin son açıklamaları da ayrışmayı teyit etti.
Cleveland Fed Başkanı’nın enflasyonu yüzde 2 hedefine yaklaştırmak için ılımlı kısıtlayıcı bir duruşun sürdürülmesi gerektiğini belirtmesi, bazı yetkililerin daha temkinli bir söylem benimsemesiyle piyasa beklentilerini etkiledi. Fed Yönetim Kurulu üyelerinden bir diğeri ise faiz indirimleri değerlendirilirken temkinli olunması gerektiğini ve enflasyonun hâlâ yüzde 3 civarında seyretmesinin endişe kaynağı olduğunu aktardı.
New York Fed Başkanı ise iş gücü piyasasındaki zayıflama sinyallerinin kısa vadede faizlerde indirim için alan yaratabileceğini söyledi; bu açıklama sonrası para piyasalarında aralıkta indirim ihtimalinin yüzde 70’in üzerine çıktığı görüldü.
Bu gelişmelerle New York borsalarında geçen hafta genel olarak satış ağırlıklı bir görüntü oluştu. Haftalık bazda S&P 500, Nasdaq ve Dow Jones endekslerinde belirgin düşüşler kaydedildi. Teknoloji ve yarı iletken sektörlerindeki sert hareketlilik, bazı büyük teknoloji hisselerinin hafta boyunca değer kaybetmesine yol açtı.
Tahvil cephesinde yatırımcıların güvenli liman talebiyle 10 yıllık ABD tahvil faizleri gerilerken, altın ons fiyatı hafif geriledi. Dolar endeksi ise haftayı yükselişle kapadı; Brent petrol fiyatları ise değer kaybetti.
Avrupa borsalarında geçen hafta satış eğilimi görüldü. Gelecek hafta ECB Başkanı’nın konuşması ve Almanya’da açıklanacak büyüme ile enflasyon verileri yakından izlenecek. ECB yetkililerinin açıklamaları, para politikası beklentileri ve küresel ticaret gerilimleri bölge piyasalarında belirleyici olmaya devam ediyor.
Euro Bölgesi’nde açıklanan son enflasyon verileri beklentilerle uyumlu seyrederken, başlıca Avrupa borsaları haftalık bazda değer kaybetti.
Asya piyasalarında da geçen hafta satış ağırlıklı bir seyir hakimdi. Japonya’nın açıkladığı geniş kapsamlı teşvik paketi ve mali kaygılar, enflasyon beklentilerini ve risk algısını etkiledi. Çin Merkez Bankası ise kısa ve orta vadeli kredi faiz oranlarını sabit tuttu.
Bölge endeksleri genel olarak düşüş kaydederken, önümüzdeki hafta Japonya’da işsizlik, Tokyo TÜFE ve sanayi üretimi gibi verilere odaklanılacak.
Türkiye piyasalarında geçen hafta alım ağırlıklı bir seyir izlendi; BIST 100 endeksi haftalık bazda belirgin bir yükseliş gösterdi. AB Komisyonu’nun ekonomik öngörüsünde Türkiye’nin bu yıl ve 2026’da büyümeye devam edeceği, 2027’de ise büyümenin hızlanabileceği tahminine yer verildi.
Dolar/TL kurunda sınırlı bir yükseliş görülürken, önümüzdeki haftada reel kesim güveni, kapasite kullanımı, ekonomik güven endeksi, dış ticaret dengesi, işsizlik oranı ve TCMB’nin finansal istikrar raporu yatırımcı takvimindeki önemli başlıklar olacak.
Fed toplantı tutanakları ve yetkililerin ayrışan mesajları, özellikle Aralık ayına ilişkin faiz beklentilerinde oynaklığa neden oluyor. İstihdam verilerindeki görece güçlenme enflasyon ve politika bekleyişleri üzerinde belirleyici olurken; Avrupa, Asya ve Türkiye piyasalarındaki veriler de küresel risk algısını şekillendirmeye devam ediyor. Yatırımcılar önümüzdeki veri akışını ve merkez bankası iletişimini yakından izleyecektir.
Banka ATM’lerine gittiğinizde bunu görürseniz sakın dokunmayın
1
TÜİK açıkladı: Mevsimsellikten arındırılmış ekim enflasyonu belli oldu!
4627 kez okundu
2
Yeni Türk Lirası banknotların zaman aşımı yıl sonunda dolacak
1025 kez okundu
3
1 Bakan Pakdemirli: 84 projeye 113 milyon liralık hibe desteği sağlanacak
896 kez okundu
4
2 Meksika son 30 yıldaki en büyük petrol rezervini keşfetti
878 kez okundu
5
3 Türk bilim insanlarının Antarktika seferleri meyvelerini veriyor
815 kez okundu