Netanyahu’nun Katar’a Özrü İsrail’de Siyasi Tartışma Yarattı
İsrail Başbakanı, Beyaz Saray’da ABD lideri ile görüşmesi sırasında, 9 Eylül’de Doha’ya düzenlenen saldırı nedeniyle Katar’ın liderini arayarak özür diledi. Bu adım, ülke içinde sert tepkilere yol açtı ve hükümet içinde tartışma konusu oldu.
Hükümet İçinden Sert Eleştiri
İsrail’in aşırı sağ görüşlü Maliye Bakanı, Başbakan’ın Katar’a yönelik özrünü “utanç verici” olarak nitelendirip eleştirdi. Bakan, söz konusu özrü 1938’de imzalanan Münih Anlaşması’na benzetti ve tarihten alınan bir uyarıyı hatırlattı. Ayrıca Winston Churchill’in o döneme ilişkin sözlerine atıf yaparak, teslimiyetin sonuçlarına dikkat çekti.
Doha Saldırısının Ayrıntıları
İsrail ordusu, 9 Eylül’de Doha’da, Hamas müzakere heyetinin bulunduğu bir binaya hava harekâtı düzenledi. Saldırıda Hamas’ın üst düzey isimlerinden birinin yakınlarının da bulunduğu ve toplamda altı kişinin hayatını kaybettiği bildirildi; aynı zamanda bir Katar güvenlik görevlisi de yaşamını yitirdi.
Başbakanın Sert Uyarısı
Bir gün sonra yaptığı açıklamada Başbakan, Katar’a ya şahısları sınır dışı etme ya da adalete teslim etme çağrısında bulundu; aksi halde İsrail’in kendi adımlarını atmakla tehdit edeceğini açıkladı. Bu açıklama, bölgesel gerilimleri daha da tırmandırma potansiyeli taşıyor.
İç Siyaset ve Bölgesel Etkiler
Özür telefonunun ardından ülkedeki siyasi dengeler ve kamuoyunun tepkileri gündemin üst sıralarına yerleşti. Hükümet içindeki sert tartışmalar, dış politika ve güvenlik kararlarının ülke içindeki yankılarını gözler önüne serdi.