Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu eski TBMM Başkanlarını dinliyor: Bülent Arınç’tan ‘umut hakkı’ çıkışı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

TBMM’de kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yapılan konuşmalarda “Umut hakkı” konusu gündeme geldi. Bu hususun uygulanması gerektiği belirtilirken, AİHM’in bu konudaki kararlarının üzerinden birçok yıl geçtiği vurgulandı. Müebbet hapse mahkum olanların bile bir gün özgür olabileceklerini düşünmeleri gerektiği ifade edilerek, genel af talebi önemsenen bir konu haline geldi.

Komisyonun bu ay yapılan toplantısında geçmiş deneyimlere atıfta bulunarak sürecin olumlu bir şekilde ilerlemesi gerektiği vurgulandı. Geçmişte benzer konularda görev alan bir kişi olarak, komisyonun aktif çalışmasının önemli olduğu ifade edildi. İyi niyetle kurulan bu süreçte tüm partilerin yer almasının olumlu olduğu, ancak daha kapsamlı bir katılıma ihtiyaç duyulduğu dile getirildi.

Terörsüz bir Türkiye arzusu herkesin ortak hedefidir. Komisyonun amacı bu süreci sonuçlandırmak ve toplumsal barışı sağlamak olmalıdır. Geçmişte siyasi söylemlerin kardeşliği zedelediği, halk arasındaki gerginliğin artırdığı belirtildi. Kardeşlik yerine, eşit yurttaşlık talebinin öne çıktığı bir süreç yaşandığına dikkat çekildi.

“Toplumsal Mutabakat İhtiyacı”

Toplumsal uzlaşı için geçmişteki söylemlerin bir kenara bırakılması gerektiği, aksi takdirde yeni adımların atılması konusunda zorluk yaşanabileceği ifade edildi. Özellikle yeni fırsatların değerlendirilmesinin önemine vurgu yapıldı.

Yeni ortaya çıkan yaklaşımların, tarihi adımların önünü açtığı, bu süreçlerin gerekliliği tartışıldı. Dolayısıyla, çağdaş bir anayasa ve temel haklar açısından özgürlükler tanınan bir yapı kurma ihtiyacının altı çizildi.

“Geçmişe Dönüş Yok”

Özellikle mevcut anayasanın yanında, uygulanabilirliğinin önemine vurgu yapılırken, anayasada değişikliklerin yanında, önemli maddelerin ertelemeye çalışılmasının yanlış olduğu kaydedildi. Bu süreçte dikkatli ve sabırlı olunması gerektiği mesajı verildi.

“Uygulamaların Sürekliliği”

AİHM ve AYM kararlarının uygulanması gerektiği üzerine basılan noktalar arasında, ifade özgürlüğünün güçlendirilmesi talepleri de yer aldı. Ceza infaz mevzuatında yapılan düzenlemelerin yetersiz olduğu, bazı bireylerin adalet sisteminde hak ettikleri şekilde değerlendirilemediği vurgulandı.

“Genel Affın Gerekliliği”

Umut hakkı ve genel af talepleri üzerinde önemle durularak, bu konuda adımların atılması gerektiği ifade edildi. Sadece belirli grupların değil, herkesin adalet sistemi içinde yer alması adına düzenlemelerin yapılması gerektiği belirtilerek, öngörülen düzenlemelerin aciliyeti vurgulandı.

“Bütünlüğe Giden Yol”

Ülkede huzurun sağlanması ve herkesin eşit haklar altında bir arada yaşaması için atılan adımların önemi dile getirildi. Toplumdaki tüm katmanların temsil edilmesi, yürütülen çabaların sahiplenilmesi gerektiği konusunda birleşildi.