Et Fiyatlarındaki Sıçrama Tüketicinin Sofrasını Zorluyor
Niğde’nin Bor ilçesinde kasaplarla yapılan görüşmeler ve kombina/kesimhane verilerine göre, et fiyatlarında son dönemde ciddi artışlar yaşanıyor. Kesimhane fiyatlarından raflara gelene kadar katlanarak artan fiyatlar, hem besicileri hem de dar gelirli tüketicileri zor durumda bırakıyor.
Kesimhane Fiyatları ve Kısa Süredeki Artışlar
Ulusal kırmızı et verilerine göre, kombina ve kesimhanelerden alınan haftalık fiyatlarda değişimler gözleniyor. 2 Ocak 2025 verilerinde dana yağsız et 374 TL, kuzu yağsız et 443 TL seviyesindeyken; 25 Eylül 2025 itibarıyla dana yağsız et 468 TL, kuzu yağsız et 508 TL seviyelerine çıktı. Yaklaşık dokuz aylık dönemde dana etinde 94 TL, kuzu etinde 65 TL düzeyinde kesimhane fiyat artışı kaydedildi. Son ay verilerine göre dana eti aylık bazda yaklaşık yüzde 2,8; kuzu eti ise yüzde 5,4 oranında arttı.
Pazar Fiyatları ve İthal Ürünlerin Etkisi
Özel bazı market raflarında satılan Et ve Süt Kurumu ürünleri ve ithal et partileri, tüketici fiyatlarını daha da yukarı çekiyor. Bazı yüksek segment ürünlerin kilosu 1.200 TL civarında etiketlenirken, ithal hayvan etinin bazı bölümlerinin kilosu 1.000 TL’yi aşıyor. Bu durum yerel kesim fiyatları ile perakende satış fiyatları arasındaki makası büyütüyor.
Temel Tüketime Erişimde Düşüş
Artan fiyatlar, emekli, sabit gelirli ve dar gelirli aileler için etin “lüks” bir ürüne dönüşmesine sebep oluyor. Tüketiciler artık gram gram alma seçeneğine yönelirken, düzenli et tüketimi azalıyor. Birçok kasap, satışlarında önemli düşüşler yaşadığını bildiriyor; bazı esnaf satışların geçen yıla kıyasla yüzde 75 seviyelerinde gerilediğini aktarıyor.
Kasaplar ve Bölgesel Fiyat Farkları
Yerel kasaplarda görülen fiyat örnekleri, marketlerle arasındaki farkı ortaya koyuyor. Bazı ilçe kasaplarında bonfile 800–900 TL, pirzola ve kıyma 650 TL civarı, kemiksiz dana eti ise yaklaşık 700 TL seviyesinde satılıyor. Buna karşılık büyük marketlerde benzer ürünlerin çok daha yüksek fiyatlarla etiketlenmesi sektörde dengesizliğe işaret ediyor.
Besicilerin ve Üreticinin Yükü
Besicilerin maliyet kalemleri (yem, veteriner hizmetleri, ahır masrafları, mazot, elektrik vb.) hızla yükseliyor. Bu gider baskısı altında üreticinin kârlılığı azalıyor ve hayvancılığın sürdürülebilirliği risk altına giriyor. İşgücü temininde zorluklar ve yem fiyatlarındaki artış, küçük üreticileri sektörden çekilme noktasına getiriyor.
Çözüm Önerileri
Sektördeki dengenin yeniden kurulması için uygulamaya alınabilecek başlıca adımlar şunlar:
- Yem maliyetlerinin sübvanse edilmesi ve besiciye doğrudan destek sağlanması,
- Yerli hayvancılığın güçlendirilmesi için uzun vadeli teşvik ve programların hayata geçirilmesi,
- Çiftçinin üretim maliyetlerinin azaltılmasına yönelik kredi, enerji ve lojistik desteklerinin genişletilmesi,
- İthalatın kısa vadeli çözüm değil, dengeleyici tedbir olarak ve şeffaf bir şekilde kullanılması.
Sonuç
Et üretimi ve tedarik zincirindeki sorunlar, hem üreticinin hem de tüketicinin yaşamını doğrudan etkiliyor. Kalıcı çözümler için yerli üretimi teşvik eden, maliyetleri düşüren ve piyasayı şeffaflaştıran politikaların uygulanması gerekiyor. Aksi takdirde temel protein kaynaklarına erişim daha da kısıtlanacak ve özellikle düşük gelirli kesimlerin beslenme güvenliği tehlikeye girecek.