MHP’li Yönter: Türkiye, Gazze için uluslararası vicdanı harekete geçirdi
MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, canlı yayında Gazze’de yaşanan insani krize ve uluslararası gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yönter, Şarm el-Şeyh mutabakatının bölge için umut yarattığını, Türkiye’nin sürecin ön saflarında yer alarak küresel vicdanı harekete geçirdiğini belirtti.
Gazze’deki durum ve insani boyut
Yönter, Gazze’de 738 gündür süren ağır yıkım ve can kayıplarına dikkat çekti. Kentin büyük kısmının enkaza döndüğünü, sivillerin kitlesel göçe zorlandığını ve yaşananların insani bir felaket olduğunu vurguladı. Savaşın hiçbir zaman barışın yerine geçemeyeceğini, asıl kazananın barışın olacağını ifade etti.
Şarm el-Şeyh deklarasyonunun etkisi
Şarm el-Şeyh’te kabul edilen deklarasyonun, Gazze ve Orta Doğu halklarına bir nebze umut verdiğini söyleyen Yönter, mutabakatın akan kanın durması için önemli bir fırsat kapısı açtığını belirtti. Ancak imzaların ardından sahada zaman zaman ihlallerin devam ettiğine dikkat çekti.
Kalıcı çözüm: İki devletli model ve Filistin Cumhuriyeti çağrısı
Yönter, geçici ateşkesten kalıcı barışa geçilebilmesi için iki devletli çözümün zorunlu olduğunu kaydetti. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan ve Birleşmiş Milletler üyeliği hedefleyen Filistin Cumhuriyeti’nin kurulmasının sürecin temel amaçlarından biri olması gerektiğini vurguladı. Bu adımın bölge istikrarına ve küresel barışa olumlu katkı sağlayacağını ifade etti.
Uluslararası sorumluluk ve taahhütler
Yönter, İsrail’in yaptığı taahhütlere sadık kalmasının önemine değindi. Ateşkes ihlalleri ve saldırıların tekrarlanması halinde uluslararası mekanizmaların devreye girmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin bu tür mekanizmalarda etkin rol alması gerektiğini savundu ve ihlallerin bir bedeli olması gerektiğini belirtti.
ABD ve uluslararası tepkiler
Yönter, bazı dünya liderlerinin süreçte önceliklerinin rehine meselesi gibi gözüktüğünü, ancak yaşanan kayıpların ve adalet taleplerinin daha geniş bir hukuki ve vicdani zeminde ele alınması gerektiğini dile getirdi. Hukuka, eşitliğe ve merhamete dayanan bir çözüm çağrısı yaptı.
Bölgesel barış için Avrupa ve diğer aktörlerin rolü
Şarm el-Şeyh mutabakatının ardından Avrupa ve diğer uluslararası aktörlerin desteğinin sürecin ilerlemesine katkı sağladığını belirten Yönter, bu desteğin somut adımlara dönüşmesi gerektiğini vurguladı. Barışın kalıcı hale gelmesi için diplomatik çabaların ve siyasi iradenin artırılması gerektiğini söyledi.
İç politika değerlendirmesi
Yönter ayrıca iç siyasete yönelik eleştirilerde bulunarak, bazı muhalefet davranışlarını etik açıdan eleştirdi. Dışarıda ülkenin aleyhine davranan yaklaşımların kabul edilemez olduğunu belirtti ve siyasi sorumluluk çağrısında bulundu.
Sonuç olarak Yönter, insani krizin sona erdirilmesi, kalıcı barışın sağlanması ve Filistin halkının meşru taleplerinin karşılanması için uluslararası iş birliğinin elzem olduğunu vurguladı.