40,8635$% 0,51
47,7183€% 0,58
55,4170£% 0,60
4.392,83%0,34
3.341,45%0,19
10.841,29%0,15
Toplu sözleşme görüşmeleri Türkiye’de memur ve emekli maaşlarını yeniden gündemin merkezine taşıdı.
Bu süreçte talepler ve devletin sunduğu teklifler arasındaki farklılıklar dikkat çekerken, enflasyon farkının belirleyici bir unsur olduğu ifade ediliyor.
Bir ekonomist, memurların ve emeklilerin alım güçlerini korumak için gerek sosyal yardımların önemine vurgu yaptı.
Bu uzman, zam oranları etrafındaki tartışmaların çoğu zaman yanıltıcı olduğunu belirterek, “Memur ve emekli, oransal zamlar ne olursa olsun asla enflasyonun altında kalmayacaktır” dedi.
Önümüzdeki yıl için devletin sunduğu ilk teklifin yüzde 10 olduğunu hatırlatan ekonomist, enflasyonun bu oranın üstüne çıkması durumunda farkın otomatik olarak maaşlara yansıyacağını vurguladı.
Maaş artışının tek başına yeterli olmayacağını ifade eden ekonomist, sosyal yardımların güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Özellikle büyük şehirlerde kira, giyim, yakacak ve yiyecek yardımlarının artırılmasını, ayrıca marketler ve kooperatiflerle indirim anlaşmaları yapılmasını önerdi.
Bunların yanı sıra, uluslararası kuruluşların raporlarına atıfta bulunularak, yüksek oransal artışların refah seviyesini tek başına artırmayacağı, sosyal desteklerin bu noktada kritik bir rol oynadığı ifade edildi. Ayrıca, vergi oranlarının düşürülmesi ve fiş toplama sisteminin yeniden getirilmesi gibi önerilerin memurların ek gelir elde edebilmesine katkı sağlayabileceği vurgulandı.
Uzman, toplu sözleşme masasında görüşülen oranlar ne olursa olsun, enflasyon farkı mekanizmasının memur ve emekli maaşlarını enflasyonun altında bırakmayacağını öne sürdü. Ancak kalıcı bir refah seviyesi için sosyal yardımların artırılması, vergi yükünün azaltılması ve yaşam kalitesini artıracak adımlar atılması gerektiğini savundu.
Uzmanın önerileri:
SPK 3 şirketin sermaye artırımını onayladı