Mahmut Arıkan: ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin İmralı’ya götürülmesini ben kırılma noktası olarak görüyorum’

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Türkiye Basın Federasyonu üyeleriyle bir araya gelerek güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Arıkan, partisi ve çözüm sürecine dair görüşlerini paylaştı.

“Terörsüz Türkiye” vurgusu ve Saadet Partisi’nin tutumu

Arıkan, Türkiye gündeminin çabuk değiştiğini ancak son bir yıldır en öne çıkan konunun “terörsüz Türkiye” olduğunu belirtti. Saadet Partisi’nin bu hedefin sağlanmasında yapıcı rol üstlenmek istediğini söyleyen Arıkan, partinin gerektiğinde sorumluluk almaya hazır olduğunu ifade etti.

Tarihten örnekler: Risk alma ve arabuluculuk

Çözüm arayışlarında daha önce alınan risklere örnekler veren Arıkan, 1994’teki döneme ve Necmettin Erbakan’ın kutuplaşmayı önlemeye dönük uyarılarına değindi. 1996’da Van milletvekili Fethullah Erbaş’ın Kuzey Irak’a giderek 15 askerimizin kurtarılmasında rol oynadığını hatırlattı. 2018 seçimlerinde Selahattin Demirtaş’ın adaylığıyla ilgili yaşanan tartışmalarda da Adalet sürecine yönelik çözüm arayışlarının eleştirilerle karşılaştığını belirtti.

İmralı süreci ve toplum desteği

Arıkan, sadece terörün bitirilmesine odaklanmanın yeterli olmadığını; daha yaşanabilir bir Türkiye hedefiyle konunun genişletilmesi gerektiğini söyledi. Bu kapsamda toplumun temel sorunlarının da çözüme dahil edilmesi halinde daha geniş bir uzlaşma sağlanabileceğini vurguladı.

İmralı sürecine ilişkin gözlemleri paylaşan Arıkan, genel olarak “terörsüz Türkiye” hedefinin toplumda yüksek oranda destek bulduğunu; ancak İmralı’ya gitme konusunda desteğin yüzde 20–25 civarında kaldığını ifade etti.

Kırılma noktaları ve çıkarılan dersler

Çözüm sürecinde yaşanan tecrübelere dikkat çeken Arıkan, Habur olayının son derece tepki çektiğini ve bunun sürecin kırılma noktalarından biri olduğunu söyledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin İmralı ile ilgili bir rol üstlenmesinin de süreçte önemli bir kırılma yarattığını belirterek, Saadet Partisi olarak geçmiş deneyimlerden faydalanıp sürece sorumluluk bilinciyle yaklaşmaya çalıştıklarını aktardı.

Devlet menfaati önceliği ve fedakârlık

Partisinin devletin çıkarlarını parti çıkarlarının önünde tuttuğunu vurgulayan Arıkan, gerekirse fedakârlık yapmaya hazır olduklarını söyledi. Sürecin hukuk çerçevesinde yürütülmesinin önemine işaret ederek, toplumun hassas noktalarına baskı uygulanmasının tehlikeli sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu.

Siyasi ittifaklar ve seçim yaklaşımı

Partilerin birleşmesi yönünde bir gündem olmadığını belirten Arıkan, seçime yönelik iş birliği ve yeni nesil siyaset anlayışından söz etti. Uzun süre iktidarda kalmış bir yapıyla karşı karşıya olunduğunu, muhalefetin iktidar olma konusunda yeterince başarılı olamadığını dile getirdi.

İttifaklara ve rekabete dair öngörüler

Önümüzdeki seçimlerde çok sayıda ittifak ve cumhurbaşkanı adayının yer alacağı, daha renkli ve rekabetçi bir seçim sürecinin yaşanabileceği görüşünü paylaşan Arıkan, Saadet Partisi’nin Milli Görüş temelli bir konsensüs oluşturmaya çalışacağını söyledi. Yeniden Refah Partisi ile ilişkilerin saygı çerçevesinde sürdüğünü belirtti ve Milli Görüş ekseninde geniş bir ittifak kurma hedefini vurguladı.