41,8653$% 0,23
48,7940€% 0,43
56,2586£% 0,23
5.711,84%0,91
4.242,70%0,84
10.480,18%0,15
Bir ekonomist canlı yayında, bütçe dengesi ve makro göstergelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Açıklamada, yılın ilk göstergelerinin beklenenden daha iyi seyrettiği, bütçe açığının öngörülenden düşük kaldığı ve faiz dışı fazlanın olumlu bulunduğu belirtildi. Cari denge iyileşirken, ithalatın azalışı büyüme hızındaki yavaşlamaya işaret ediyor; zira ithalat ağırlıklı olarak üretim ve yatırım amaçlı gerçekleştiriliyor.
Uluslararası kurumlardan gelen revizyonlara değinilen konuşmada, büyüme tahmininin yüzde 3,5 seviyesine çekilmesinin makul olduğu, işsizlik tahmininin yaklaşık yüzde 8,3 civarında öngörüldüğü ifade edildi. Ayrıca, yıl boyunca ortalama enflasyonun yüksek seyretmesi nedeniyle yıl sonu enflasyon beklentisinin yaklaşık yüzde 29–30 civarında olduğu değerlendirildi.
Enflasyon karşılaştırmalarına sıkça konu olan Türkiye–Arjantin bağlamında yapılan değerlendirmede, iki ülkenin enflasyon dinamikleri ve kamu harcamalarındaki disiplin farkına dikkat çekildi. Nisan 2024’te Arjantin’de enflasyon yaklaşık yüzde 292 iken aynı dönemde Türkiye’de yüzde 69 civarındaydı. Son verilere göre ise her iki ülkenin yıllık enflasyonu birbirine yaklaşarak Türkiye’de yaklaşık yüzde 33, Arjantin’de ise yaklaşık yüzde 32 seviyelerine indi.
Arjantin’in mali disiplin adımları sayesinde enflasyonu dramatik oranda düşürdüğü; buna karşın işsizlik oranlarında belirgin bir bozulma yaşanmadığı vurgulandı. Her iki ülkede de işsizlik oranlarının benzer seyir gösterdiği, ekonomik toparlanmanın her iki ülkede de büyümeyi desteklediği ifade edildi. Ayrıca politika faizlerinde önemli gerilemeler gözlendiği, bunun da finansal şartların normalleşmesine katkı sağladığı belirtildi. Genel değerlendirme, “Türkiye’nin Arjantin’e dönüşeceği endişesinin azaldığı, mali disiplinle enflasyonla mücadelede benzer sonuçlara ulaşılabileceği” yönünde oldu.
Küresel belirsizlik dönemlerinde altının yatırım portföylerinde önemli yer tuttuğu aktarıldı. Son on yıllık dönemde çeşitli varlık sınıflarının getirileri analiz edildiğinde kripto paralardaki yükselişler öne çıkarken, altının da ciddi değer kazancı sağladığına dikkat çekildi. Öne çıkan getiriler arasında altının uzun vadede kayda değer artışlar sağladığı, gümüşün de benzer şekilde yüksek getiri sunduğu, gayrimenkulün ise istikrarlı bir değer artışı sergilediği belirtildi.
Jeopolitik riskler ve büyük güçler arasındaki politik gerilimler sürdüğü sürece, portföylerde altına yer verilmesinin mantıklı olduğu ifade edildi. Öte yandan, nadir toprak elementleri gibi stratejik kaynakları elinde bulunduran ülkelerin tedarik politikalarının küresel piyasaları etkileyebileceği, bunun da alternatif varlıklara olan talebi ve dolayısıyla fiyatları etkileyebileceği kaydedildi.
Toyota sessizliğini bozdu, rakiplerine gözdağı verdi: Dünyanın en çok satan modeli elektrikleniyor! İşte ilk görüntüler