Sazlıdere’de Hızlanan Yapılaşma, Baraj ve Su Güvenliğini Tehdit Ediyor
İstanbul’un Kanal İstanbul bölgesinde yer alan Sazlıdere çevresinde devam eden inşaat çalışmaları, bölgede yaşayanların itirazlarına karşın sürüyor. Uzmanlar, buradaki yapılaşmanın Sazlıdere Barajı’nı ve havza koruma alanlarını tehlikeye attığını belirtiyor; aynı zamanda yatırım yapanların da ileride zarar görebileceği uyarısı yapılıyor.
Bilirkişi Görüşleri ve Hukuki Durum
TMMOB Şehir Plancıları Odası temsilcileri, bilirkişi raporunda yer alan görüşlerin büyük bölümünün Sazlıdere’deki inşaatlara karşı olduğunu aktarıyor. İdari mahkemelerce verilen iptal kararlarına rağmen, istinaf aşamasında farklı gerekçelerle kararların bozulduğu belirtiliyor; bu da hukuki süreçte belirsizlik yaratan bir durum oluşturuyor.
Koruma Alanlarında Konutlaşma
Mera alanları ve havza koruma sınırları içinde kalan bölgelerde konut inşaatlarının başladığı, normal koşullarda yapıya dahi izin verilmeyecek alanların yapılaşmaya açıldığı ifade ediliyor. Bu durum, Sazlıdere Barajı’nın işlevselliğini azaltarak bölgenin su güvenliğini tehlikeye sokabilir.
Maliyet ve Alternatif Plan Eksikliği
Çevresel etki değerlendirme raporları ve çözüm önerilerinde yeni barajlara yönelik ayrıntılı fizibilite çalışmalarının yer almadığı, Sazlıdere Barajı işlevini kaybederse yerine koyma maliyetinin çok yüksek olacağı belirtiliyor. Mevcut tahminlere göre yeni tedarik çözümleri milyarlarca lira, bazı hesaplarla yarım trilyona varan maliyetlere yol açabilir.
Uzmanlar, Danıştay düzeyinde de projenin değerlendirilmesi gerektiğini ve hukuki sürecin yatırımcılar için belirsizliği sürdüreceğini söylüyor. İleride buradaki yapıların ruhsat alamaması veya iptal edilmesi halinde, konut sahipleri ve yatırımcıların mağdur olabileceği uyarısı yapılıyor.
Sazlıdere Barajı’nın Önemi
TMMOB temsilcileri Sazlıdere Barajı’nın İstanbul için stratejik öneme sahip olduğunu vurguluyor. Barajın, milyonlarca İstanbulluya sağladığı su kaynağı ve yeraltı su ilişkileri nedeniyle özellikle kurak dönemlerde önemli rol oynadığı ifade ediliyor. Mevcut durumda kentteki barajlardaki su oranlarının düştüğü ve bu nedenle Sazlıdere’nin işlevini korumasının hayati olduğu belirtiliyor.
İlave Nüfus Baskısı ve Kentsel Planlama Önerileri
Kanal İstanbul çevresindeki projelerin tamamlanması halinde bölgeye yaklaşık 2 milyon kişilik ek nüfus gelebileceği öngörülüyor. Uzmanlar, mevcut imar haklarının kullanılması halinde şehrin zaten önemli bir yapılaşma kapasitesi bulunduğunu; bu nedenle yeni alanların açılması yerine şehir içi riskli yapı stokunun yenilenmesi ve dönüşümün önceliklendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Uzun vadeli su güvenliği, planlı kentsel dönüşüm ve koruma alanlarının korunması gibi önlemler alınmadığı sürece hem ekolojik hem de ekonomik kayıpların artacağı uyarısı yapılıyor.