İstanbul’un stresinden uzaklaşarak memleketine döndü: Keban Gölü’nde kerevit avcılığıyla geçimini sağlıyor

Tunceli’nin Çemişgezek ilçesine bağlı Kıraçlar köyünden 15 yıl önce iş bulmak için İstanbul’a giden Umut Aydın, büyük şehir yaşamının getirdiği yoğunluk ve stresten yorulunca haziran ayında köyüne geri döndü. Şehirde özel sektörde çalıştıktan sonra huzurlu bir yaşam arayışına giren Aydın, memleketinde tekne alıp Keban Baraj Gölü’nde kerevit avcılığı yapmaya başladı.

Keban Gölü’nde avcılık rutini

Aydın, teknesiyle göle açılarak ağlarını genellikle 10 ile 50 metre derinliğe indiriyor; en verimli çalışmayı ise 15-20 metre arasında sağladığını söylüyor. Ağları bıraktıktan sonra yaklaşık bir hafta bekleyip, ağlara takılan kerevitleri tek tek topluyor.

Boy sınırlaması ve satış süreci

Toplanan kerevitler ölçülendirilip 10 santimetreden küçük olanlar tekrar suya bırakılıyor. Uygun boydaki kerevitler, bölgedeki toptancılara satılıyor; tüccarlar aracılığıyla işleme tesislerine gönderilen ürünler hem iç piyasaya hem de yurtdışına sevk ediliyor. Aydın’ın verdiği bilgiye göre, avladığı kerevitleri toptancılara kilogram başına 350 liraya satıyor.

Doğayla uyumlu bir yaşam tercihi

Teknesinde çalışırken hem maddi olarak kazançlı hem de yaşam kalitesi açısından mutlu olduğunu ifade eden Aydın, büyük şehirdeki hayatı geride bırakmanın kendisine iyi geldiğini belirtiyor. Haftalık ortalama 70 kilogram civarında kerevit çıkabildiğini söyleyen Aydın, avcılığın düzenli bir gelir sağladığını vurguluyor.

Gençlere tavsiye: Şehirde kaybolmayın

Köy yaşamına dönmenin kendisini hem dingin hem de üretken hissettirdiğini söyleyen Aydın, gençlere büyük şehirlerin zorlukları içinde kaybolmamalarını, köylerine dönerek üretime katılmalarını tavsiye ediyor. Avladığı kerevitlerin küçük bir yerleşim yerinden başlayıp yurt dışına kadar ulaşmasının gurur verici olduğunu ekliyor.

Kısa süre önce kent yaşamının getirdiği baskılardan uzaklaşarak giriştiği bu meslek, Aydın için hem geçim kaynağı hem de yaşam tarzı haline gelmiş durumda. Keban Gölü’nün sunduğu doğal zenginlik, doğru yöntemlerle değerlendirildiğinde bölge halkına ekonomik katkı sağlıyor.