DOLAR

42,3471$% 0,24

EURO

49,1269% 0,45

STERLİN

55,6780£% 0,24

GRAM ALTIN

5.554,39%0,07

ONS

4.081,93%-0,11

BİST100

10.565,74%-0,59

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Güncellenme - 17 Kasım 2025 05:40
Yayınlanma - 17 Kasım 2025 05:40

İstanbul'da sığınacak yer kalmadı

Marmara depreminin ardından 26 yıl geçti, deprem toplanma alanları da teker teker imara açıldı. Yaklaşık 475 deprem toplanma alanından adeta eser kalmadı. Deprem toplanma alanlarının yerini iş merkezi, AVM ve konut projeleri aldı.

Deprem toplanma alanları kent merkezlerinde neredeyse yok oldu

1999 Marmara depreminin ardından belirlenen yüzlerce deprem toplanma alanının büyük bölümü, geçen yıllarda yapılan imar uygulamalarıyla yok edildi. O dönemde yaklaşık 475 alan işaretlenmiş; ancak günümüzde bu alanlardan geride kalan çok az sayıda yer bulunuyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan bir uzmana göre, şehir merkezinde kalan toplanma alanlarının sayısından ziyade “toplanma alanı kaldı mı” sorusunu sormak gerekiyor. O dönemde boş alanlar ve acil ulaşım yolları tespit edilirken, zaman içinde bu alanların imara açıldığı, plaza, AVM ve yüksek yapıların yapıldığı belirtiliyor.

Deprem toplanma alanı görüntüsü

İmar baskısı: Toplanma alanları nasıl kaybedildi?

Yetkililerle yapılan görüşmelerde, bazı alanların imara açıldığı ve bu sayede gelir elde edildiği ifade ediliyor. Ancak uzmanlar, afet yönetiminde gerekli olan kamusal açık alanların ticari amaçlarla yok edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Bu tür uygulamalar sonucunda kent içinde acil toplanma ve barınma için kullanabilecek geniş açık alan sayısının azaldığı belirtiliyor.

İmarlaşma nedeniyle kaybedilen açık alanlar

Kent dışı toplanma alanları tek başına çözüm değil

Şehir dışına kurulan geçici toplanma noktalarının faydalı olduğu, fakat yalnızca bunlara dayanmanın yetersiz kaldığı vurgulanıyor. Metropol büyüklüğündeki bir kentte, nüfusun önemli bir bölümü etkilendiğinde, kişileri şehir dışındaki noktalara taşımak lojistik olarak zorluklar çıkarıyor. Ayrıca taşınan bölgelerin altyapı donanımı eksikse bu alanlar uzun süreli barınma için uygun olmuyor.

Geçici toplanma alanı örneği

Acil toplanma alanı ile barınma alanı arasındaki fark

Uzmanlar, “acil toplanma alanı” ile “barınma alanı” kavramlarının karıştırılmaması gerektiğini belirtiyor. Acil toplanma alanları, deprem anı ve hemen sonrasında insanların panik anını atlatıp aileleriyle buluşabileceği küçük yeşil alanlar, okul bahçeleri veya sitelerin ortak kullanım alanları olabilir. Buna karşılık barınma alanları; elektrik, su, sağlık ve altyapı hizmetlerinin sağlanabildiği, insanların uzun süre yaşamasına uygun geniş alanlar olmalıdır. Kentlerin acil olarak bu tür barınma alanlarını belirlemesi ve altyapılarını tamamlaması gerekiyor.

Barınma alanı altyapı çalışmaları

Milyonlarca kişinin geçici barınma ihtiyacı

Metropol nüfusunun milyonlara ulaşması ve kentteki yapı stokunun önemli kısmının risk altında olması durumunda, geniş bir kesimin çadır, konteyner veya geçici barınaklarda yaşamak zorunda kalacağı öngörülüyor. Örneğin nüfusun yaklaşık yüzde 25’inin etkilenmesi durumunda milyonlarca insanın barınma ihtiyacı doğuyor; bu büyüklükteki insan kitlesini kısa sürede güvenli alanlara yerleştirmek ve temel ihtiyaçlarını karşılamak büyük bir lojistik çalışma gerektiriyor.

Uzmanlar, kalıcı bir çözüm için şehir içinde yeterli sayıda ve donanımlı barınma alanlarının ayrılmasını, mevcut açık alanların korunmasını ve acil müdahale planlarının halkla şeffaf şekilde paylaşılmasını öneriyor. Geçici barınma alanlarının planlanması, altyapı yatırımları ve düzenli tatbikatlarla toplumun afetlere daha dirençli hâle getirilebileceği vurgulanıyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Dondurma zinciri iflas etti: Onlarca şubesi kapanıyor

HIZLI YORUM YAP