İsrailli emekli general: Orta Doğu’da yeni dönem ve “Kudüs” odaklı gerilim
Emekli bir İsrail generali, bölgedeki jeopolitik dengelerde belirgin bir değişim yaşandığını ve bu sürecin merkezine Kudüs’ün yerleştiğini belirtti. Türkiye’nin bölgedeki artan etkisinin yeni güvenlik kaygılarına yol açtığını vurgulayan general, yaklaşan dönemi “Kudüs odaklı bir mücadele” olarak nitelendirdi.
Türkiye’nin bölgesel etkinliği ve stratejik etkileri
Generale göre Ankara’nın dış politika ve askeri hamleleri, sadece Suriye ekseninde değil, Kudüs ve Batı Şeria hattında da dengeleri değiştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Doğu Kudüs konusundaki tutumu ve bölgesel hamleleri, İsrail tarafında yeni güvenlik değerlendirmelerine neden oluyor. Ankara’nın artan diplomasisi ve bölgedeki operasyonel varlığı, stratejik hesabı etkileyen önemli bir dinamik olarak öne çıkıyor.
ABD politikalarının bölge üzerindeki yansımaları
Generale göre bazı dönemlerde uygulanan dış politika tercihleri, Türkiye’nin Suriye ve çevresindeki etkinliğini artırdı. Bu durum, komşu coğrafyalarda güç boşlukları yaratıp Ankara’nın jeopolitik ağırlığını büyüttü; İsrail açısından da güvenlik planlamasını karmaşıklaştırdı.
Kudüs’ün yükselen rolü
Yeni dönemde Kudüs’ün jeopolitik önceliğinin arttığını söyleyen general, uluslararası alandaki girişimlerin ve diplomatik hamlelerin bölgesel denklemi etkilediğini belirtti. Kudüs’ün merkezde olduğu bir rekabetin, çeşitli aktörlerin stratejilerini yeniden şekillendireceği öngörülüyor.
Yerleşimler ve güvenlik yaklaşımı
Batı Şeria’da yerleşim politikalarının yalnızca demografik bir süreç olmadığı, aynı zamanda güvenlik temelli bir yaklaşım olarak değerlendirildiği ifade edildi. Hızlandırılmış konut projeleri ve ekonomik desteklerin, bölgedeki stratejik derinliği güçlendirmek amacıyla hayata geçirilmesi gerektiği savunuldu.
Doğu Akdeniz ve deniz güvenliği
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri, denizdeki güç dengelerini etkileyecek nitelikte görülüyor. Bölgesel ortaklıklar ve deniz gücüne yönelik adımlar, kıyı güvenliği ve enerji hattı güvenliği açısından yeniden değerlendirmeyi gerektiriyor. Bu belirsizlikler, tarafların hazırlık süreçlerini karmaşıklaştırıyor.
Yeni güç dengesi ve sonuçları
Analistler, Ankara’nın sahadaki aktif duruşunun Orta Doğu’daki geleneksel dengeleri yeniden yazdığını belirtiyor. “Kudüs odaklı” bir rekabetin yükselmesi, bölgedeki aktörlerin stratejilerini yeniden gözden geçirmesine yol açacak. Bu süreçte diplomasi, askeri hazırlık ve ekonomik adımların tümü daha sıkı bir şekilde koordinasyon gerektirecek.