40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Enflasyonla mücadele sürecinde, asgari ücretlilere yapılan %30’luk zam, kamu işçilerinin maaş pazarlıklarını olumsuz etkileyen bir ‘fren mekanizması’ olarak kullanılmaya başlandı. Şu anki iktidar, düşük zamlı asgari ücreti, memur ve memur emeklilerinin maaş artışlarını engellemek için bir araç olarak değerlendirecek. Bu bağlamda, işçi pazarlıkları sırasında gereken adımlar dikkatlice planlandı.
Kamu işçileri için zammı belirlemek üzere bir araya gelen Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), bu yıl için %50 artışın yanı sıra en düşük ücretin 1800 liraya çıkarılması ve %10 refah payı talep etmişlerdi. Bu taleplerinin toplam etkisi %110’lere çıkıyordu. 2026 yılı için ise işçilerin istediği zam oranı %25+25 olarak belirlenmişti. Ancak işçilerin 2025 yılı için kabul ettiği zam, %24+11, 2026 için de %10+6 oldu. İşçilerin 2025 zammı, toplamda %51’e ulaşsa da henüz taleplerinin yarısına bile erişemedikleri görülüyor.
İşçilerin talep ettikleri zammın çok azına razı olmalarının arkasında, iktidarın düşük asgari ücret zammını kullanması önemli bir etken oldu. Örneğin, grev kararlarına yol açan ve toplu sözleşmeli görüşmelerde gerginlik yaratan %11’lik ikinci 6 aylık zam oranı, asgari ücret hesaplamalarıyla doğrudan ilgili. TÜFE, ilk 6 ayda %16.67 olarak belirlenirken, ikinci 6 ayda %11’in üzerindeki her zam, yıllık enflasyonun %30’u aşacağının kabul edilmesi anlamına gelecek ve bu durum asgari ücrete ‘ara zam’ talebini meşrulaştıracaktı. Bu nedenle hükümet, grev tehditlerine rağmen %11’lik zammın altına düşmeyi reddetti ve böylece düşük asgari ücreti işçi maaşlarına yönelik bir engel olarak kullanmış oldu.
İktidarın sıradaki hedefi, asgari ücretliler ve kamu işçilerinin ardından memurlar oldu.
İktidar, 2026 yılı için işçilere belirlediği %10+6’lık zammı, memur ve memur emeklilerinin yanı sıra asgari ücret zammını engellemek üzere stratejik bir biçimde tasarladı. Bu yaklaşım, memura %10+6’ya yakın bir zam uygulayarak hükümetin yüksek zamları işçilere açıklayamaması için bir neden sunacak. Eğer iktidar, bu zammı memurlara kabul ettirebilirse, 2026 yılı asgari ücret artışını %20’nin altında tutmak için sağlam bir argümana sahip olacak. Sonuç olarak, asgari ücretlilerin ‘açlık zammı’ tüm sabit ve dar gelirli kesimlerin refahını düşürme aracı haline gelmiş olacak.
Tutuklamalar iyi planlanmış