41,2266$% 0,51
48,1589€% 0,62
55,7857£% 0,67
4.506,59%0,56
3.415,48%0,57
11.368,78%0,09
İngiltere, Fransa ve Almanya, 2015 tarihli nükleer anlaşma çerçevesinde kaldırılmış olan İran’a yönelik yaptırımların yeniden uygulanması için Birleşmiş Milletler’e (BM) başvuruda bulundu.
E3 ülkeleri, ağustos ayı başında İran’ın nükleer programı ile ilgili olarak ay sonuna kadar diplomatik bir çözüm bulmaması durumunda harekete geçecekleri uyarısını yaptı. Bu çerçevede BM Güvenlik Konseyi’ne resmi bir bildirim göndererek, İran’a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya koyma sürecini başlattı.
Mekanizma çerçevesinde, BM Güvenlik Konseyi’nin yaptırımların yeniden uygulanmasını engellemek için 30 gün içinde yeni bir karar almaması durumunda, yaptırımlar otomatik olarak hayata geçirilecektir.
ABD, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin bu girişimi veto etmesi bekleniyor, dolayısıyla BM Güvenlik Konseyi’nin önümüzdeki 30 gün içerisinde İran’a yönelik yaptırımları askıya alacak bir karar alması öngörülmemektedir.
ABD Dışişleri Bakanlığı, E3 ülkelerinin İran’a karşı yaptırımları yeniden uygulama yönündeki adımlarını memnuniyetle karşıladı. ABD, bu adımların uluslararası nükleer taahhütlerin ihlali açısından güçlü bir destek sağladığını belirtti.
ABD’nin İran’a yönelik yaptırımların yeniden uygulanması için E3 ülkeleriyle iş birliği içinde olacağı belirtilirken, aynı zamanda Tahran ile barışçıl bir çözüm bulma yönünde doğrudan görüşmelere de açık oldukları ifade edildi.
BM’nin 2015’teki anlaşma öncesi uyguladığı yaptırımlar, mal varlıklarının dondurulması, silah ambargoları, seyahat yasakları ve nükleer faaliyetlerle ilgili kısıtlamaları içermekteydi.
E3, temmuz ayında yaptığı görüşmelerde İran’a “snapback” sürecinin ertelenmesi önerisinde bulunmuş, ancak İran’ın ABD ile nükleer müzakerelere geri dönmesi ve BM denetçilerinin ülkeye erişimine izin verilmesi gerektiği şartlarını öne sürmüştü. Nükleer müzakereler, iki ülke arasındaki gerginliklerin artması nedeniyle duraklama dönemine girmişti.
2015’te BM desteğiyle gerçekleştirilen anlaşma, İran’ın nükleer programı üzerinde kısıtlamalar getirirken, ABD’nin anlaşmadan çekilmesi sonrasında uygulanan yaptırımlar ise durumu karmaşık hale getirmiştir. İran, bunun ardından nükleer faaliyetlerini hızlandırarak mevcut krizi daha da derinleştirmiştir.
2015’teki anlaşma kapsamında yer alan “snapback” mekanizması, taraflardan birinin İran’ın taahhütlerini ihlal ettiğini düşünmesi durumunda BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmesini ve yaptırımların yeniden uygulanmasını öngörmektedir. Batılı ülkeler, İran’ın nükleer programının barışçıl olduğuna dair ikna edici bir neden olmadığını savunurken, İran ise nükleer silah geliştirmediğini ifade etmektedir.
İran, tekrar yürürlüğe giren yaptırımlar için meşru bir gerekçe bulunmadığını savunmakta, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin ardından batılı ülkelerin anlaşmaya bağlı kalmadığını iddia etmektedir. İran, yaptırımların yeniden uygulanmaya konulması durumunda Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’ndan çekilebileceği tehdidinde bulunmuştur.
AK Parti MKYK Üyesi Arvas’tan sokak röportajı çıkışı: Yasal önlemler alınmalı