Cezaevinden Açıklama: İktidarın Uygulamaları ve Hukuk Eleştirildi

Cezaevinden yaptığı son değerlendirmede tutuklu Cumhurbaşkanı adayı, ülke yönetimindeki uygulamalar ve yargı süreçleri üzerine sert eleştiriler yöneltti. Açıklamada, demokrasinin zayıfladığı ve hukukun üstünlüğünün zedelendiği vurgulandı.

Hukuk ve İrade Üzerine Eleştiriler

Geçmişte yaşanan antidemokratik uygulamalara atıf yapılarak, benzer zihniyetin günümüzde de sürdüğü ifade edildi. Siyasi hesaplar uğruna temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği, savunma hakkı ve ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamaların kabul edilemez olduğu belirtildi.

Açıklamada ayrıca, iktidarın güç kaybetme korkusuyla hukuk kurallarını esnettiği, muhalefetin ve vatandaşların hak arama yollarının kısıtlandığı iddia edildi. Bu durumun demokrasinin zayıflamasına ve toplumda güvensizlik oluşmasına yol açtığı kaydedildi.

İBB İddianamesi ve Siyasetin Durumu

İddianame üzerinden yürütülen tartışmalara değinilerek, bazı suçlamaların temelsiz olduğu ve siyasi amaçlı kullanıldığı öne sürüldü. Bu tür uygulamaların kamu yönetimi anlayışına zarar verdiği, siyaset yapma biçiminde büyük sapmalar yarattığı ifade edildi.

Güncel siyasetin çözüm üretmek yerine kutuplaştırıcı dil ve uygulamalarla ilerlediği; bunun da toplumda derinleşen ayrışmalara neden olduğu vurgulandı. Siyasetin meşruiyetinin toplumsal güven ve adaletle doğrudan bağlantılı olduğu hatırlatıldı.

Güvenlik, Adalet ve Toplumsal Barış

“Terörsüz Türkiye” hedefinin benimsenmiş bir proje olması gerektiği, ancak bu hedefin politik manipülasyonlarla zedelenmesinin barış umutlarını bertaraf ettiği belirtildi. Cezaevlerindeki artış, hukuki süreçlerin siyasi amaçlarla kullanılması ve bu durumun toplumsal barışı zedelemesi eleştirildi.

Ayrıca, adalet mekanizmalarının etkin ve tarafsız işletilmesinin, toplumun huzur ve güveninin sağlanmasında kilit rol oynadığına dikkat çekildi. Hukukun üstünlüğü ilkesinin tesis edilmediği yerde demokratik işleyişin sürdürülemeyeceği vurgulandı.

Mahkeme Kararlarının Uygulanmaması

Ulusal ve uluslararası mahkeme kararlarının uygulanmaması eleştirilerek, bu durumun hukuk güvenliğini zayıflattığı ifade edildi. Yargı kararlarının gecikmeden yerine getirilmesinin, hukukun saygınlığını korumak için elzem olduğu belirtildi.

Demokrasi, Seçim ve Gelecek Nesiller

Seçimlerin adil ve özgür yürütülmesinin demokrasinin temel taşlarından biri olduğu hatırlatıldı. Ancak sadece seçim odaklı bir gündemden ziyade, gelecek nesiller için adalet, eğitim, bilim, teknoloji ve ekonomik kalkınmanın önceliklendirilmesi gerektiği ifade edildi.

Toplumsal birlik ve dayanışmanın sağlanmasının, kutuplaşmadan çıkışın temel yolu olduğu söylendi. Bölünerek yürütülen siyasetin kimseye fayda sağlamayacağı, kaybın toplumun tamamına olacağı uyarısı yapıldı.

Sonuç: Demokrasi Mücadelesi ve Umut Vurgusu

Açıklama, demokrasinin yeniden güçlendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması hedefiyle bitirildi. Vatandaşlara birlik çağrısı yapılarak, adalet ve refahı tesis etme kararlılığı vurgulandı. Ülkenin tüm bölgelerinde çalışılarak toplumsal ekonominin ve huzurun yeniden inşa edileceği mesajı iletildi.

Mesajın sonunda, halkın iradesine olan inanç ve gelecek için duyulan umut dile getirildi.