İlkay Gündoğan: Leroy Sane hâlâ tam hazır değil, ancak potansiyeli büyük

Galatasaray’ın deneyimli orta saha oyuncusu İlkay Gündoğan, takım ve bazı oyuncuların performansları hakkında açıklamalarda bulundu. Gündoğan, özellikle Leroy Sane’in durumu ve Türkiye’deki maç yönetimiyle ilgili görüşlerini paylaştı.

Leroy Sane’in fiziksel durumu ve takım içindeki rolü

Gündoğan, Sane’in hâlâ yüzde yüz formunda olmadığını ve bunun farkında olduklarını söyledi. Bu konuyu Leroy ile şahsen konuştuğunu belirten tecrübeli futbolcu, takım arkadaşlarını yalnızca istatistiklere göre değerlendirmediğini vurguladı. Farklı liglerden gelen oyuncuların başarı öykülerine işaret ederek, oyuncu değerlendirmelerinde tek bir kritere dayanmamak gerektiğini ifade etti.

Antrenmanlardaki çalışma ahlakına dikkat çeken Gündoğan, Sane’in top kaybı yaşandığında bile geriye dönerek takıma destek verdiğini ve sorumluluklarının bilincinde bir oyuncu olduğunu söyledi. Bu yüzden eleştirenlerin maçları da benzer bir bakış açısıyla izlemesini umduğunu ekledi. Gündoğan, Sane’in en iyi formuna tekrar ulaşmasını diledi ve Almanya Milli Takımı kadrosunda yer alması gerektiğini düşündüğünü belirtti.

Lig karşılaştırmaları ve bakış açısı

Gündoğan, farklı ligler arasında doğrudan kıyaslama yapmanın yanıltıcı olabileceğini söyledi. Premier Lig’in kendine özgü bir dinamiği olduğunu kabul ederken, diğer liglerin de kendi avantajları ve başarı örnekleri bulunduğunu ifade etti. Böylece oyuncu performanslarını değerlendirirken daha geniş bir perspektiften bakılması gerektiğini vurguladı.

Türk hakemleri ve maç temposu

Hakem yönetimleriyle ilgili de görüş bildiren Gündoğan, Türkiye’deki hakemlerin zaman zaman hata yapabildiğini ancak maçları daha akıcı hale getirdiklerini söyledi. Bu yaklaşımın sahadaki tempoyu artırdığını belirten oyuncu, hakemlere uygulanan baskının doğru olmadığını ve bunun düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.

Kısacası Gündoğan, takım arkadaşlarıyla açık iletişimden yana olduğunu, Sane’in potansiyeline inandığını ve maçlardaki oyun sürecine dair daha dengeli değerlendirmeler yapılması gerektiğini belirtti.