0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İklim Uyumunda Büyüyen Finansman Açığı: Gelişmekte Olan Ülkeler Tehdit Altında

İklim müzakereleri öncesinde yayımlanan Uyum Açığı raporu, artan küresel sıcaklıklar ve şiddetlenen iklim etkileri karşısında gelişmekte olan ülkelerin uyum kapasitesinin yetersiz kaldığını ortaya koyuyor. Raporda, bu ülkelerin ihtiyaç duyduğu kaynakların mevcut uluslararası finansmandan çok daha fazla olduğu vurgulanıyor.

Raporun öne çıkan bulguları

• 2023 yılında gelişmekte olan ülkelere sağlanan uluslararası kamu finansmanı 26 milyar dolar olarak kaydedildi; bu, bir önceki yılın 28 milyar dolarının altında.
• Uyum için gereken yıllık finansman ihtiyacının 2035 itibarıyla 310–365 milyar dolar aralığında olacağı öngörülüyor.
• Mevcut uluslararası finansman, bu ihtiyacın yalnızca yaklaşık 1/12–1/14’ünü karşılıyor.
• Eğer önümüzdeki on yılda yüksek enflasyon eğilimleri sürerse, uyum finansmanı ihtiyacının 440–520 milyar dolara çıkma riski bulunuyor.

Yaşam ve ekonomik güvenlik açısından riskler

Rapor, finansman açığının giderilmemesi halinde yaşamlar, geçim kaynakları ve yerel ekonomiler üzerinde ciddi etkiler yaratacağını belirtiyor. Artan deniz seviyeleri, şiddetli fırtınalar ve ekstrem sıcaklıklar gibi etkiler, en kırılgan toplulukları daha da savunmasız hale getirecek.

Finansman büyütülmeli, borç yükü artmamalı

Uyum yatırımlarının artırılması için hem kamu hem de özel sektör kaynaklarının seferber edilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak bu çabelerin kırılgan ülkelerin borç yükünü daha da ağırlaştırmadan planlanması önem taşıyor; aksi takdirde kısa vadeli çözümler uzun vadede daha yüksek maliyetlere dönüşebilir.

Harekete geçme çağrısı

Rapor, uyum finansmanının hızla artırılmasını, önceliklerin uyum odaklı olarak yeniden düzenlenmesini ve sürdürülebilir yatırım modellerinin benimsenmesini tavsiye ediyor. Uyum yatırımları bugün yapılmazsa, gelecekte her yıl katlanarak artan maliyetlerle karşılaşılacağı uyarısı yapılıyor.

Politika yapıcılar, finansörler ve özel sektör aktörleri için önerilen öncelikler arasında hedefe yönelik hibeler, uygun koşullarda kredi imkanları ve borç hafifletme mekanizmaları yer alıyor. Bu adımlar, iklim etkilerine daha dirençli topluluklar ve daha adil bir küresel uyum süreci için kritik kabul ediliyor.