Ekonomide uygulanan sıkı para politikaları ve enflasyonla mücadele süreci, reel sektörün krediye erişimini zorlaştırdı. Bu durum işletmelerin mali yapısını bozarak iflas ve konkordato başvurularında belirgin bir yükselişe yol açtı.

Mahkeme kayıtlarına göre ekim ayında geçici mühlet kararı verilen dosya sayısı 241, kesin mühlet kararı 139 ve iflas kararı 31 olarak kaydedildi. Yılın tamamında ise geçici mühlet kararları 2.326’ya, kesin mühlet kararları 1.351’e, iflas kararları ise 196’ya ulaştı.

2018 ile Karşılaştırıldığında Büyük Artış

2018 verileriyle kıyaslandığında kriz gözle görülür seviyede: 2018’de geçici mühlet sayısı 1.384, kesin mühlet 100, iflas ise 13 idi. Bu tablo, iflas kararlarında yaklaşık yüzde 1.400’ün üzerinde, kesin mühlet kararlarında ise yaklaşık yüzde 1.250 civarında artış olduğunu gösteriyor. Geçici mühlet kararlarında da yüzde 68’e yakın bir yükseliş yaşandı.

Öte yandan 2025 yılının Ocak-Ekim döneminde mahkemelerce verilen kararlar, geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında geçici mühlet kararlarında yüzde 75,5, kesin mühlet kararlarında yüzde 142 ve iflas kararlarında yüzde 100 oranında artış olduğunu işaret ediyor.

Sektörel Görünüm: Tekstil Öne Çıkıyor

İlk 10 ayda tekstil sektörü, 159 dosyayla en çok geçici mühlet kararı verilen sektör oldu. Yapılan değerlendirmelerde tekstil sektöründeki daralmanın arkasında yüksek borçlanma maliyetleri ve TL’nin değerlenmesi gibi faktörlerin öne çıktığı belirtiliyor. Buna bağlı olarak küresel pazar payında gerileme, on binlerce işçinin işten çıkarılması, binlerce işletmenin kapanması ve bazı üretimlerin yurtdışına kayması gibi olumsuz etkiler rapor edildi.

Sonuç: İş Dünyasında Baskı Artıyor

Yılın sonuna yaklaşılırken iflas ve konkordato verilerindeki artış, şirketlerin finansman ve operasyonel sürdürülebilirlik açısından ciddi sıkıntılar yaşadığını ortaya koyuyor. Bu tablo, kısa vadede ekonomik toparlanma çabalarının özel sektöre yansımalarının dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguluyor.