41,9886$% 0,42
48,8958€% 0,63
56,3026£% 0,43
5.875,07%0,00
4.371,75%0,40
10.484,39%2,70
İstanbul merkezli yürütülen soruşturma kapsamında, 40’ı tutuklu olmak üzere yaklaşık 200 şüpheli hakkında düzenlenen iddianamede, Beşiktaş başta olmak üzere birçok belediye ve kamu kurumuna ilişkin ciddi usulsüzlük ve rüşvet iddiaları yer aldı. İddianame, örgütlenme ve ihalelere ilişkin ayrıntılı tespitleri içeriyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan yaklaşık 579 sayfalık iddianamede; Beşiktaş, Avcılar ve Esenyurt belediyeleri ile İSFALT, İETT ve İGDAŞ gibi kurumların “suçtan zarar gören” taraf olarak gösterildiği, 19 kişinin mağdur, 200 kişinin ise şüpheli konumunda yer aldığı belirtildi.
İddianamede, şüpheliler arasında yer alan Aziz İhsan Aktaş için çok sayıda suçlama sıralanıyor. Örgüt kurma, ihaleye fesat karıştırma, resmi ve özel belgede sahtecilik, dolandırıcılık, rüşvet verme, kara para aklama ve gerçeğe aykırı fatura düzenleme gibi çeşitli suçlardan dolayı toplamda 187 yıldan 450 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Ayrıca, suçtan elde edildiği iddia edilen malvarlıklarının müsaderesi isteniyor.
Gizli tanık beyanlarına dayanılarak hazırlanan bölümde, şüphelinin yakınları üzerinden kurulan çok sayıda şirket aracılığıyla kamu ihalelerine girildiği ve birçok ihalenin önceden belirlenmiş koşullarda şekillendirildiği öne sürüldü. İddialara göre, firmaların teknik şartnamelerinin ve ihaleye katılacak firmaların önceden belirlendiği, bunun sonucu olarak belirli şirketlerin avantaj sağladığı kaydedildi.
İddianamede, örgüt içinde sorumlulukların dağılımına ilişkin ayrıntılar da yer aldı. Danışmanlık, ihale hazırlığı, şartname düzenleme, rüşvet kayıtlarının tutulması, para transferleri ve siyasi bağlantı kurma gibi farklı görevlerin farklı kişilerce yürütüldüğü bildirildi. İfadelerde, şüphelilerin birbirleriyle koordineli şekilde hareket ederek ihaleleri kontrol ettikleri iddia edildi.
Gizli tanığın beyanına göre, şüpheli Aktaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilişkili bazı kişiler aracılığıyla ihalelerden pay gönderdiği, yapılan ödemelerin kaydının tutulduğu ve bazı ödemelerin nakit olarak elden gerçekleştirildiği öne sürüldü. Ayrıca, şüpheliye ait olduğu belirtilen bir defterde tüm ödeme hareketlerinin detaylı şekilde not edildiği iddia edildi.
İddianamede yer alan başka bir ihbar mektubuna göre, bazı atamaların ardından Beşiktaş Belediyesi ihalelerinin tek bir müdürlük üzerinden yürütülmesinin sağlandığı, bunun sonucunda belirli grup firmalarının çok sayıda ihaleyi aldığı ileri sürüldü. İhbarda ayrıca, bu süreçte aracı olduğu iddia edilen kişilere ödemeler yapıldığı belirtildi.
İddianamede yer alan tespitlere göre, 2016 sonrası grup şirketlerinin kısa sürede büyüdüğü ve araç ile personel kapasitelerini artırarak büyükşehir düzeyindeki araç kiralama, temizlik ve çöp toplama ihalelerine yöneldikleri ifade edildi. İhaleler alındıkça sermaye artırımı yapıldığı, şirket filolarının ve faaliyet alanlarının hızla genişlediği vurgulandı.
Değerlendirmelerde, şüpheli grup şirketlerinin özellikle İETT, İSFALT, İGDAŞ ile bazı ilçe belediyelerinden aldıkları ihalelerle faaliyet alanlarını genişlettikleri belirtildi. Soruşturmada, örgütün en fazla ihaleyi Beşiktaş Belediyesi üzerinden aldığına dair tespitlere de yer verildi.
Soruşturma ve iddianame süreciyle ilgili gelişmelerin mahkeme safhasında netlik kazanacağı ifade ediliyor.
Can Holding soruşturmasında Kenan Tekdağ dahil 11 şüpheliye tutuklama istemi