41,7161$% 0,23
48,7077€% 0,44
56,0957£% 0,24
5.336,98%0,54
3.968,26%0,21
10.814,11%0,74
Merkez Bankası Başkanı, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda para politikası duruşu, enflasyon gelişmeleri ve ekonomik görünüm hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bölgesel gerilimlerin ekonomiye etkileri, faiz politikası ve atılacak adımların yönü üzerinde duruldu.
Sıkı para politikasının etkileri kademeli olarak hissedilmeye devam ediyor. İç talep yavaşlama eğiliminde seyrederken, talep koşulları dezenflasyonist bir yapıya işaret ediyor. Haziran 2024’ten bu yana süren dezenflasyon trendinde yavaşlama gözlense de, gerekli adımlarla enflasyonun belirlenen ara hedeflerle uyumlu seyretmesi hedefleniyor.
Fiyat istikrarına ulaşma yönünde kaydedilen ilerleme önemseniyor ve önümüzdeki dönemde para politikası araçlarının tamamı kararlılıkla kullanılmaya devam edecek. Küresel enflasyon risklerinin tamamen ortadan kalkmadığı vurgulanarak, merkez bankalarının faiz indirimlerini bu riskleri gözeterek gerçekleştirdiği belirtildi.
Sıkı para politikasının beklenen etkisi olarak talep yapısında dengelenme sürüyor. 2025’in ilk yarısında toplam tüketimin yıllık büyümesinin yavaşladığı, buna karşın toplam yatırımların büyümesinin arttığı gözlemlendi.
Talep dinamiklerini izlemek için satış ve tüketim göstergeleri düzenli olarak takip ediliyor; bu seriler trendden arındırılarak analiz ediliyor.
Eylül ayında yıllık tüketici enflasyonunda artış görüldü. Bu artışta gıda ve hizmet fiyatları belirleyici oldu. Aylık bazda hizmet enflasyonu, okula dönüş döneminin etkisiyle yükselirken, gıda fiyatları ise arz kaynaklı faktörlerin etkisini yansıttı.
Hizmet fiyatlarındaki dinamikler incelendiğinde, zam zamanlamasına bağlı fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona göre fiyatları ayarlama eğilimlerinin hizmet enflasyonunda atalet oluşturduğu tespit edildi. Son bir yıllık dönemde eğitim ve kira kalemleri enflasyonun hızlı yükseldiği alanlar olurken; lokanta ve konaklama gibi talep hassasiyeti yüksek hizmet alt kalemlerinde göreceli olarak daha ölçülü artışlar görüldü.
Kira enflasyonunun, deprem etkileri ve kentsel dönüşüm gibi konut arzına ilişkin unsurlar nedeniyle beklenenden daha yüksek seyretmesi kaydedildi.
Yıllık enflasyon, geçmişteki yüksek artışların etkisini taşıyabildiği için kısa vadeli seyrini anlamak amacıyla ana eğilim göstergelerinin son üç aylık hareketleri izleniyor. Son üç aylık yıllıklandırılmış ana eğilim hesaplamalarında izlenen altı göstergenin ortalaması yaklaşık yüzde 28 seviyesini işaret ediyor.
Tahmin performansı daha iyi olan medyan göstergesi ise ana eğilimin yaklaşık yüzde 26 civarında olduğunu gösteriyor. Bu değerler, mevcut tüketici enflasyonu olan yüzde 33,3’ün altında bulunmakla birlikte dezenflasyon sürecinin hızının azaldığına işaret ediyor.
Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun korunacağı belirtildi. Enflasyon raporlarıyla birlikte, veri akışına göre güncellenebilecek enflasyon tahminlerinin yanı sıra ara hedefler de paylaşılmaya başlandı. Bu ara hedefler, enflasyonun orta vadeli hedef olan yüzde 5’e doğru ilerlerken kısa vadede ulaşılması taahhüt edilen yıl sonu düzeylerini ifade ediyor.
Ara hedefler, olağanüstü bir gelişme olmadığı sürece rapor dönemleri arasında değiştirilmemesi taahhüdüyle kamuoyuna duyuruldu. 2026 ve 2027 için belirlenen ara hedefler sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 9 olarak açıklandı. Enflasyon görünümü bu ara hedeflerden belirgin şekilde saparsa para politikası daha da sıkılaştırılacak.
Detaylar ilerleyen günlerde paylaşılacaktır.
Su fiyatlarına bir yılda dördüncü zam geldi