Emtia Piyasalarında 9 Ayın Özeti: Değerli Metaller Zirveye Yakın, Enerji ve Tarımda Ayrışma
Yılın ilk dokuz ayında emtia fiyatları, küresel ekonomik belirsizlikler, ticaret endişeleri ve jeopolitik risklerin gölgesinde dalgalı bir seyir izledi. ABD Merkez Bankası politikaları, Çin kaynaklı sinyaller ve hava koşullarına bağlı arz-talep değişimleri piyasaların yönünü belirledi.
Değerli Metallerde Güçlü Yükseliş
Bu dönemde ons bazında değerli metallerde dikkat çeken artışlar görüldü: altın yaklaşık %47, gümüş %61,4, platin %74 ve paladyum %38 civarında prim yaptı. Faiz indirimlerine yönelik beklentiler, merkez bankalarının alımları ve ABD bütçe tartışmaları gibi faktörler altın talebini artırdı. Ayrıca Çin’deki yatırımcı talebi ve küresel jeopolitik tansiyon da altındaki yükselişi destekledi.
Gümüş hem güvenli liman hem de endüstriyel kullanım açısından talep gördü; elektronik, yarı iletken ve güneş enerjisi sektörleri özellikle gümüşe yönelik talebi canlı tuttu. ABD’nin gümüşü kritik mineral listesine alması, gelecekte artan stratejik talep beklentilerini güçlendirdi. Öte yandan ABD’deki güçlü büyüme verileri ekonomik aktivitenin toparlanacağına dair beklentileri besleyerek gümüş fiyatlarına destek sağladı.
Platin ve Paladyumda Politik ve Ticarete Bağlı Hareketler
Platin, bu yıl tarifeler ve ticari gerilimlerin etkisiyle değer kazandı. Özellikle elektrikli araç teşvikleriyle ilgili belirsizlikler ve sözlü gerilimler, içten yanmalı motorlara yönelik talebi nispeten artırabileceği beklentileriyle platin fiyatlarını yukarı çekti. Paladyum tarafında ise ithalata ilişkin potansiyel gümrük vergisi öngörüleri fiyatlarda yükselişe yol açtı.
Baz Metallerde Bakır Rekorları
Baz metal grubunda genel olarak yükseliş eğilimi görüldü; bakır fiyatları yıllık bazda öne çıkarak tarihi zirveler test edildi. Tezgah üstü piyasalarda libre bazında bakır yaklaşık %21,1 artış gösterirken alüminyum %4,9, kurşun %1,8 yükseldi; nikel ve çinko ise hafif gerileme kaydetti.
Endonezya’daki büyük bir maden kazası ve arz kesintilerine ilişkin endişeler bakır fiyatlarını yukarı itti. Ayrıca bazı ülkelerin ithalat tarifelerine yönelik duyurular ve Çin’deki güçlü talep, bakırdaki yükselişi destekleyen diğer etkenler arasında yer aldı.
Enerji Piyasasında Düşüş Eğilimi
Enerji grubunda genel olarak düşüş görüldü; Brent petrol varil fiyatı yaklaşık %11,6 gerilerken, ABD doğal gazı (MMBtu) da yaklaşık %9 değer kaybetti. Stok artışları ve OPEC+ kaynaklı üretim artışı beklentileri petrole baskı yaparken, küresel ticaret savaşına ilişkin talep endişeleri de fiyatları aşağı yönlü etkiledi.
Tarım Ürünleri: Kahve Dışında Çoğunluk Düşüşte
Tarım grubunda kahve hariç birçok ürün yılın ilk dokuz ayında değer kaybetti. Chicago Ticaret Borsası verilerine göre buğday %7,9, mısır %9,4, soya %0,9, pirinç %19,3 geriledi. Intercontinental Exchange listelerinde ise kahve libre fiyatı yaklaşık %17,2 artış kaydederken; şeker %13,8, pamuk %3,8 ve kakao %42,2 düşüş yaşadı. Kahve fiyatları yıl içinde rekor seviyelere yaklaştı.
Buğdayda yüksek rekolte beklentileri ve artan mısır üretim tahminleri fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu. Soya talebindeki azalma ve artan pirinç üretim tahminleri de ilgili ürünlerin gerilemesine neden oldu. Öte yandan, bazı koruma politikaları ve ilave vergiler kahve gibi ürünlerde keskin fiyat hareketleri yaratabildi.
Genel Değerlendirme
Düşük faiz ortamı ve küresel jeopolitik riskler, özellikle faiz getirisi olmayan kıymetli metallere yatırım cazibesi kazandırdı. Sanayi talebi ile birlikte bu dinamikler, yatırımcıların portföylerinde değerli metallere daha fazla yer ayırmasına yol açtı. Aynı dönemde enerji ve tarım gruplarında ise arz-talep faktörleri ve iklim koşullarına bağlı farklı yönlü hareketler görüldü.