Emeklilik Yaşı Tartışması: Kalıcı Bir Reform Çağrısı
AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi, emeklilik yaşına ilişkin değerlendirmelerinde sistemin sürdürülebilirliği için kalıcı bir düzenleme gerektiğini belirtti. Mevcut emeklilik yaşının düşük olduğunu ve geleceğe yönelik yük oluşturduğunu vurgulayan Zeybekçi, bu konuda kapsamlı ve tekrar değiştirilemeyecek yapısal adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
Tarihsel Değişimler: Emeklilik Yaşı Nasıl Evrildi?
Türkiye’de emeklilik yaşı ve şartları yıllar içinde birçok defa değişti. Öne çıkan dönüm noktaları şunlardır:
- 1950–1965: Hem kadınlar hem erkekler için emeklilik yaşı 60 olarak uygulandı.
- 1965–1969: Kadınların emeklilik yaşı 55’e düşürüldü.
- 1969: Yaş şartı kaldırılarak prim günü ve sigortalılık süresi esas alındı (5000 prim günü ve 25 yıl sigortalılık).
- 1986: Tekrar yaş şartı getirildi; kadınlarda 55, erkeklerde 60 olarak belirlendi.
- 1992: Yaş şartı yeniden kaldırıldı; belirli prim ve hizmet yılları üzerinden emeklilik imkanı sağlandı.
- 1999: Mali baskılar sonucu yeniden yaş sınırları belirlendi (kadınlar 58, erkekler 60).
- 2008: 5510 sayılı kanunla emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e çıkarılacak şekilde düzenlendi.
EYT Düzenlemesi ve Oluşan Farklılıklar
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle, belirli bir tarihten önce sigortalı olanlar için yaş şartı kaldırıldı. Bu değişiklik, farklı sigortalılık başlangıç tarihlerine sahip çalışanlar arasında yaş farkları yaratırken, “kademeli emeklilik” beklentisini gündeme taşıdı.
Fiili Emeklilik Yaşında Gözlemlenen Değişim
EYT düzenlemesinin ardından fiili emeklilik yaşı düştü. Önceki yıllarda emekli olanların ortalaması ile düzenleme sonrası ortalama yaşlar arasında belirgin farklılıklar oluştu:
- SSK emeklilerinde ortalama yaş 2022’de yaklaşık 53 iken, düzenleme sonrası 49’a kadar geriledi.
- 2024 verilerine göre BAĞ-KUR’da ortalama yaşlar: erkekler 51, kadınlar 56.
- Memurlarda ortalama emeklilik yaşı: erkekler 56, kadınlar 54.
Geleceğe Dönük Değerlendirme ve Olası Reformlar
Uzmanların değerlendirmelerine göre, EYT ile fiili emeklilik yaşı gerilemiş olsa da 2008 sonrası işe başlayanlar için kademeli artış sonucu emeklilik yaşı 65’e kadar öngörülmüş durumda. Bu çerçevede yapılan son açıklamalar, kısa vadeli bir yasa hazırlığından ziyade uzun vadeli, sürdürülebilir bir emeklilik reformu çağrısı olarak yorumlanıyor.
Uzun vadeli çözümler; sistemin finansal dengelerini koruyacak, nesiller arası adaleti sağlayacak ve sık değiştirilmeyecek yapısal düzenlemeleri içermeli. Bugün itibarıyla belirli bir tarihten sonra sigortalı olanlar için emeklilik yaşının 65’ten önce olması pek mümkün görünmüyor.
Sonuç olarak emeklilik sistemi üzerine yapılacak değişikliklerde hedef, hem mevcut hakları koruyan hem de geleceğin yükünü hafifleten kalıcı düzenlemelerdir.