Kahverengi kokarca istilası: Karadeniz’den Marmara’ya yayılma riski
Kış uykusundan çıkan istilacı kahverengi kokarca türü, son dönemde Sakarya, Samsun, Trabzon ve Giresun başta olmak üzere birçok ilde yoğun görülmeye başladı. Evlere ve tarım alanlarına zarar veren yoğun saldırılar, bölgede yaşayanları ve yetkilileri alarma geçirdi.
Hızlı yayılma ve görüldüğü bölgeler
Türkiye’de ilk kez 2017’de tespit edilen bu tür, özellikle Karadeniz bölgesinde sayısını artırdı. Son haftalarda Adapazarı, Ünye, Giresun, Trabzon ve Samsun’dan art arda ihbarlar geldi. Sakarya’nın bazı ilçelerinde binaların içine giren böcekler, yerleşimlerde ve tarım sahalarında ciddi rahatsızlık yaratıyor.
Yetkililerden koordineli mücadele çağrısı
Yerel yönetimler ve tarım müdürlükleri, istilaya karşı toplu ve planlı müdahale gerektiğini belirtiyor. İlaçlama ve saha çalışmalarıyla kontrol çabaları yürütülürken, bazı bölgelerde uygulamalı mücadele yöntemleri devreye alındı.
Mücadelede izlenmesi gereken yaklaşımlar
- Toplumsal koordinasyonla bölgesel ilaçlama programları düzenlenmeli.
- Binalarda çatlak ve boşluklar kapatılarak döşeme, çatı araları gibi kışlama alanlarına erişim engellenmeli.
- Tarım alanlarında zarar gören ürünlerde erken tespit ve yerinde müdahale uygulanmalı.
- İlaçlama işlemleri uzman rehberliğinde ve çevresel etkilere dikkat edilerek yapılmalı.
Uzun süreli planlamanın önemi
Uzmanlar, bu türle mücadelede kısa vadeli müdahalelerin yeterli olmayabileceğini, uzun süreli ve bilimsel temelli planlamaların şart olduğunu vurguluyor. İzleme, kayıt tutma ve araştırma çalışmalarıyla yayılma haritaları oluşturulması öneriliyor.
Tarım sektörüne olası etkiler
Kahverengi kokarca tarım ürünlerine zarar verebilme potansiyeline sahip. Özellikle fındık, mısır, çeşitli sebze ve meyveler üreticiler için risk taşıyor. Erken müdahale ve koordineli önlemler ekonomik kayıpları azaltmada belirleyici olacak.
Vatandaşların alabileceği önlemler
Ev ve iş yerlerinde kapı-pencere contalarının güçlendirilmesi, dış cephe ve çatı bakımının yapılması, görüldüğünde yerel yetkililere bildirimde bulunulması gibi basit tedbirler, hem nüfusun azaltılmasına hem de yayılmanın yavaşlatılmasına yardımcı olabilir.
Toplum, yerel yönetimler ve tarım kurumlarının eşgüdümlü çalışmasıyla hem halk sağlığı hem de tarımsal üretim açısından daha etkin sonuçlar elde edilebilir.