CHP’li 10 belediye yöneticisinin duruşmasında tutukluluk kararı sürdü
“Kent uzlaşısı” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan 10 CHP’li belediye yöneticisi, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde ikinci kez hakim karşısına çıktı. Şüpheliler hakkında “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor; sanıklar 13 Şubat’tan bu yana tutuklu bulunuyor.
Duruşmayı çok sayıda avukat, aile yakınları ile Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, görevden uzaklaştırılan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve DEM Parti yetkilileri ve milletvekilleri izledi. Mahkeme salonunun kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle bazı yakınlar ve basın mensupları içeri alınmadı; duruşma öncesinde geniş güvenlik önlemleri uygulandı.
Savcılık, daha önce sunduğu mütalaayı yineleyerek tutuklulukların devamını talep etti. Sanıklar suçlamaları reddederken tahliyelerini istedi; söz alan müdafiiler de müvekkillerinin savunmasını yaptı.
Avukatların ve savunmanın değerlendirmeleri
İnsan Hakları Derneği Eşbaşkanı avukat Eren Keskin, savunmasında, silah kullanımıyla ilgisi olmayan kişilere yönelik bu tür iddiaların örgütlenme özgürlüğü üzerinde olumsuz etkisi olacağını belirtti ve Anayasa Mahkemesi kararlarına dikkat çekti. Savunma avukatlarından Sinan Zincir ise sürecin barışa yönelik güveni yeniden tesis etmek açısından kritik olduğunu, mahkemeden tutuklulukların sonlandırılması gerektiğini vurguladı.
Avukatların taleplerinin ardından mahkeme, Beyoğlu Belediye Başkan Danışmanı İkbal Polat’ın tahliyesine karar verdi; diğer dokuz sanığın tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi. Duruşma 27 Kasım tarihine ertelendi. Mahkeme heyeti ayrıca bir sonraki duruşma için dijital materyallerin sanıklara ilişkin bölümlerinin dosyaya sunulmasını istedi.
Adliye önünde açıklamalar
Duruşma öncesinde adliye önünde konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul’un farklı kökenlerden milyonlarca insanı barındıran bir metropol olduğunu hatırlatarak; yerel yönetimlerde bazı kesimlerin sesinin kesilmesine yönelik uygulamaların son bulması gerektiğini söyledi. DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki ise yürütülen işlemleri Kürt karşıtlığı ve halk iradesinin yok sayılması olarak nitelendirdi.
Mahkeme kararı ve ertelenen duruşma tarihi, ilerleyen süreçteki gelişmeler açısından takip edilecek önemli bir adım olarak kayda geçti.