Türkiye’nin Stratejik Özerkliği: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın TRT World Forum 2025 Konuşması

İstanbul’da düzenlenen TRT World Forum 2025’te, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Stratejik Özerkliğin İnşası: Türkiye ve Küresel Savunma Paradigması” başlıklı oturumda Türkiye’nin savunma ve dış politika vizyonuna dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Forumun açılış oturumunun ardından gerçekleştirilen konuşmada, ülkenin savunma kapasitesinin güçlendirilmesine ve uluslararası iş birliğine vurgu yapıldı.

Bağımsız Politikalar ve Küresel Etki

Yılmaz, Türkiye’nin giderek daha yapısal ve etkili bir küresel aktör haline geldiğini belirterek, bağımsız politika tercihleriyle teknoloji ve inovasyona dayalı bir yol haritası oluşturduklarını aktardı. NATO ve müttefiklerle devam eden iş birliklerinin, stratejik özerkliğin tesis edilmesine paralel ilerlediğini ve bu modelin ülkeler için örnek teşkil edebileceğini ifade etti.

Savunma Sektöründe Hızlı Dönüşüm

Son yıllarda savunma sanayisinde kaydedilen ilerlemeye dikkat çeken Yılmaz, yerli üretim paylarında ciddi artışlar gözlemlendiğini, sektördeki büyümenin hem üretim hem de ekonomik değer açısından kayda değer olduğunu söyledi. Savunma harcamaları ve ihracatlarında görülen yükselişin, Türkiye’nin modernizasyon çabalarının somut göstergesi olduğu vurgulandı.

Yerli Sistemlerin Önemi

Yerli platformların yalnızca teknolojik başarı olmaktan öte stratejik bağımsızlığı temsil ettiğini belirten Yılmaz, Bayraktar, HÜRJET, ATAK, TCG Anadolu, ATMACA ve GÖKDOĞAN gibi projeleri örnek gösterdi. Altay tanklarının Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslimatları gibi adımların savunma modernizasyonunda kritik dönüm noktaları olduğuna dikkat çekildi.

Bölgesel Güvenlik ve Terörle Mücadele

Türkiye’nin FETÖ, PKK ve DEAŞ başta olmak üzere devam eden tehditlerle mücadelesinin bölgesel güvenlik üzerindeki etkileri değerlendirildi. Gelişmiş savunma mekanizmaları ve diplomasi aracılığıyla bölgesel istikrarın tesisine katkı sağlandığı, çatışma sonrası insani yardım ve yeniden inşa süreçlerine destek verildiği ifade edildi.

Gazze Konusu ve Uluslararası Sorumluluk

Gazze’deki insani durum ve devam eden ateşkes hassasiyetine değinilen konuşmada, mevcut kırılgan ateşkese yönelik tehditlerin endişe verici olduğu belirtildi. Uluslararası toplumun insani yardımı ve barışı desteklemede zamanında ve yeterli adımlar atması gerektiği, Türkiye’nin ateşkesin güçlendirilmesi ve insani yardımın erişimini sağlama yönündeki çabalarını sürdürdüğü vurgulandı.

Uluslararası İş Birliği ve Çok Taraflılık

Yılmaz, adil ve sürdürülebilir bir küresel düzenin tek bir güç merkezinden çıkmayacağını, bunun için daha fazla uluslararası diyalog, ortaklık ve katılımcılığa ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Farklı bakış açılarını bir araya getiren forumlar ve diplomatik platformların, bölgesel ve küresel meselelerin çözümünde hayati rol oynadığına dikkat çekildi.

Konuşma, Türkiye’nin savunma kapasitesini güçlendirmenin yanı sıra çok taraflı iş birliğine dayalı bir küresel düzen inşa etme hedefini öne çıkararak sona erdi.