40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) başkenti Lefkoşa’da gerçekleşen “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Resmi Töreni”nde önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasında dikkat çeken noktalar şöyle:
Kıbrıs Türk halkının barışa ve huzura kavuştuğu Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünde sizlerle bir arada olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Lefkoşa’da bizleri sıcak bir şekilde karşılayan tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yılı vesilesiyle, hayatlarını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anarken, kahraman gazilerimize de sonsuz minnetlerimi sunuyorum.
Bu özel günde, Kıbrıs Barış Harekatı’nın liderliğini yapan dönemin başbakanı merhum Bülent Ecevit’i, başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan’ı, Kıbrıs davasına hayatını adayan Alparslan Türkeş’i, Adnan Menderes’i ve Fatih Rüştü Zorlu’yu şükranla anıyor, Rauf Denktaş’ı da rahmetle yad ediyorum.
Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki; Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs Türk halkına yönelik sistematik ihlaller karşısında atılmış meşru bir adımdır. Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte ENOSİS hayalleri kuranları hüsrana uğratmayı başarmıştır. Ada’ya huzur ve barış getirilmiştir.
1955’te EOKA terörüyle başlayan ve 1974 yılına kadar devam eden o karanlık dönem, milletimizin hafızasında derin yaralar bıraktı. 1571 yılından beri Ada’nın asli unsuru olan Kıbrıs Türk halkı, kendi topraklarında sığınmacı gibi yaşamak zorunda bırakıldı. Bu durumu tarif etmenin zorluğunu anlamak mümkündür.
Cennetten bir parça olan bu topraklar, kelimelerin dahi yetersiz kaldığı vahşet günlerine tanıklık etti. Şimdi bazıları ‘geçmişi tamamen unutmamız gerektiğini’ söylüyor. Fakat biz, kumsal katliamını, noel vahşetini ve Erenköy direnişinde kaybettiğimiz gençleri unutabilir miyiz? Her bir ailenin kahramanlarından oluşan Bayraktar Türk Alayını hafızamızdan silmek mümkün mü? Kıbrıs Türk halkına uygulanan ambargoyu nasıl unuturuz?
Hiç kimse yanlış anlamasın; biz, Kıbrıs Türkü kardeşlerimize yapılanları asla unutmayacağız. Ada’nın tek başına kontrol edilmelerine izin verilmemesi gerektiğini bilen Rumlar, her zaman çözümsüzlük peşinde koştu. Müzakere masalarında sürekli geri adım attılar. Masayı her devirdiklerinde, çözüm istediklerini iddia ettiler. Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görerek onları sözde devletlerine dahil etmeye çalıştılar. Federal çözüme karşı durarak, Rumlar sürekli üniter devlet anlayışını savunmuşlardır.
İki toplumlu federal model temelindeki her çözüm önerisini reddettiler. Kıbrıs Türk halkının kaybedecek daha fazla zamanı yok. Artık, tüketilmiş federasyon modeline dayanan Birleşmiş Milletler parametreleriyle vakit kaybedemeyiz. Israr etmenin kimseye faydası olmayacaktır. Sayın Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonunu tüm gücümüzle destekliyoruz. Dünya genelindeki uluslararası topluma sesleniyoruz: KKTC’yi tanımalısınız. Diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkilere bir an önce başlanmalıdır. Doğrudan uçuşların ve ticaretin önü açılmalıdır. Kim ne derse desin, Kıbrıs Türkü kendi öz vatanında özgürce yaşamaya devam edecek. Hiçbir güç buna engel olamayacaktır. KKTC’yi inşa etmek için kimsenin cüret edemeyeceği bir iradeyi göstereceğiz.
Beyaz Saray’dan Netanyahu yorumu: Deli gibi davranıyor, sürekli her şeyi bombalıyor