Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kıbrıs’ı ziyaret edeceği iddialarına noktayı koydu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı ve Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümü etkinliklerine katılmak üzere Kıbrıs’a doğru yola çıktı. Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretinin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Güney Kıbrıs’ı Devlet Olarak Tanımıyoruz”

Erdoğan, “Rum Yönetimi Lideri, AB dönem başkanlığında sizi Güney’e davet edeceğini söyledi. Böyle bir davet gelirse katılmayı düşünür müsünüz?” sorusuna yanıt vererek, “Güney’e yönelik bir ziyaret düşünmüyorum. Çünkü onlar, KKTC’yi bir devlet olarak tanımıyorlarsa, biz de Güney Kıbrıs’ı devlet olarak tanımıyoruz. Bu nedenle aramızda böyle bir görüşmenin yeri yok. Kıbrıs Türk halkının iradesini temsil etmeyen marjinal girişimler bunlar. Kıbrıs Türkleri bizim için çok önemlidir. Türkiye’nin barış için adaya giden evlatlarına ‘işgalci’ denilemez” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki Gelişmeler

Suriye’deki durumla ilgili yorumlarına da değinen Erdoğan, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara orada dik bir duruş sergilemiş. Şu ana kadar herhangi bir taviz vermemiştir. İsrail ise sürekli olarak bölgeyi istikrarsız hale getirmeye çalışıyor. Suriye, bu duruşuyla süreci dikkatlice yürütüyor. Bölgeyi, yaklaşık 2 bin 500 askeriyle kontrol altında tutması söz konusu. Yapılan son adımlarla bu kontrol iyice pekişmiştir. Suriye halkı, geçmişte yaşadıkları acılardan ders alarak, bu tür oyunlara gelmeyi düşünmüyor. Dürzilerle diğer kesimler arasında sağlanan uzlaşı dikkat çekici. Ahmed Şara ile yaptığım telefon görüşmesinde bu tutumunu konuştuk ve kendilerine her türlü desteği vereceğimizi belirttik.” şeklinde konuştu.

“Dürzilerin Üç Kolundan Biri İsrail ile İşbirliği Yapıyor”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Amerika Birleşik Devletleri’nin Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakanı ile sürekli temas halinde. Ayrıca, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de görüşmeler yapıyor. Son olarak, 2 bin 500 kişilik hafif silahlarla donatılmış bir gücün Süveyda’ya girmesine izin verilmiş durumda. İki gündür Amman’da süren toplantılarda aşiret liderleri ve Ürdünlülerle sürekli temas halindeyiz. Süveyda’nın çevresi sıkı bir şekilde kontrol altında. Dürzilerin üç kolundan ikisi uyumlu bir şekilde hareket ederken, bir kolunun İsrail ile işbirliği yaptığı biliniyor. Bu durum, zaman zaman iç çatışmalara neden olabiliyor. Şu an için dışarıdan unsurların şehre girmesi engellenmiş durumda. Amman’daki görüşmelerde, o bir Dürzi grubu hariç, diğer taraflar ateşkese uymayı kabul ettiler. Suriye meselesinde yapıcı bir atmosfer oluşmuş durumda. Ancak, tarafların arasındaki çatışma ve İsrail’in bu durumu bahane ederek bölgeyi işgale kalkması, temel sorunları oluşturuyor. Özellikle Amerikalıların bu durumu daha iyi kavraması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.