40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, yeni anayasa çalışmalarına dair bir değerlendirme yaptı.
Uçum, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak “Erdoğan’ın adaylığı için isteniyor” iddialarına yanıt vererek, erken seçim kararı alınması durumunda Erdoğan’ın yeniden aday olabileceğini ifade etti. Uçum, sosyal medya hesabında yeni anayasa çalışmalarına dair başka bir söylemi de ele aldı.
Muhalefet partilerinin savunduğu “Halkın gündemi yeni anayasa değil” ifadesini eleştiren Uçum, bu düşüncenin yüzeysel bir değerlendirme olduğunu belirtti.
Yeni anayasa için referandumun zorunlu olduğunu vurgulayan Uçum, bu durumu “Halkın onayıyla demokratik meşruiyetin sağlanması ve halkın siyasi anayasa tasarımlarını denetleme hakkı” gereği olarak açıkladı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, yeni anayasa konusundaki görüşlerini şöyle ifade etti:
“Son olarak ‘halkın anayasa gündemi yok’ iddiası üzerinde duracağız. Bu görüş, yanıltıcı olmanın yanı sıra düşünsel yetersizliği de ortaya koymaktadır. Halkın taleplerinin anayasal bir niteliği vardır! Demokrasi işleyişinde halk, anayasal taleplerini hukuksal bir dille ifade etmeyebilir. Ancak değişim veya gelişim adına ortaya koyduğu her türlü tasarımın hukuksal yansımalarına bakılmalıdır.
Halkın sisteme dair beklentilerini karşılamak için yasaların yetersiz kalması halindeAnayasa normlarına ihtiyaç duyulur ve bu durum halkın anayasa talebi olarak değerlendirilebilir. Yani, demokratik siyasetin sorumluluğu halkın ihtiyaçlarını anayasal değişim gerekliliği olarak ifade etmektedir. İşin özünde yoktur bu durum.
Halkın güncel sorunların çözümüne yönelik beklentileri, karmaşık kurallar ve geliştirilmiş kurumlar gerektiriyorsa, bu durumda anayasa talebi olarak ortaya çıkabilir.
Örneğin, pahalılıkla mücadelede tavan fiyat uygulaması isteği anayasal bir talep olarak kabul edilmelidir. Makul bir yaşam hakkı talebi, anayasada bu hakkın tanınması şeklinde somutlaştırılabilir.
Ayrıca, halkın her bireyin geçim sıkıntısı yaşamaması için asgari geçim desteği veya asgari gelir hakkı gibi güvence talepleri anayasa ile güvence altına alınabilir. Seçmen iradesinin milletvekili seçim süreçlerinde daha etkin olmasını sağlamak için halkın “geri çağırma hakkı” gibi anayasal düzenlemelere ihtiyaç duyduğu söylenebilir.
Halkın yasama süreçlerinde daha aktif bir rol almak istemesi, anayasada halkın kanun önerme hakkı olarak yer alması gereken bir talep olarak değerlendirilmelidir. Daha pek çok örnek verilebilir. Kısacası, “halkın gündeminde yeni anayasa talebi yok” görüşü, halkın taleplerinin gelişim dinamiğini ve geleceğe dair bakış açısını göz ardı eden bir değerlendirmedir.
Yeni anayasa, aslında halkın sürekli ve genel olarak sistemsel bir iyileştirme talebinden doğmaktadır.
Bu nedenle siyasal anayasa ile hukuksal anayasa arasında bir ayrım yapılmalıdır. Siyasal anayasa, halkın sistem ve düzen hakkındaki tasarımını ve daha iyiye yönelik taleplerini içeren bir yapıdır.
Siyasal anayasada yer alan unsurlar, halkın demokratik temsilcileri olan siyasi partilerin “talep siyaseti” üzerinden çıktılarını daha belirgin bir şekilde yansıtır.
Halkın ortaya koyduğu siyasal anayasanın, hukuksal karşılığının Mecliste kabul edilmesi ve halkın onayıyla yürürlüğe girmesi durumunda hukuk anlamında yeni anayasa oluşmuş olur.
Demokratik bir yapı içinde halk, sisteme dair her zaman daha iyisini istemiştir ve bu durum yeni anayasayı halkın sürekli ve dinamik gündemi haline getirmiştir. Bu nedenle, temsilci kurucu irade olan Meclis, halka ait olan bu anayasa gündemini ve halktan onay alma zorunluluğunu dikkate alarak hareket etmelidir.
Çünkü halk, düşündüğü anayasa ile Meclisin kabul ettiği yeni anayasa arasında uyum sağlayarak onay verdiği noktada kendini ifade eder.
Yeni anayasa, TBMM’de 400 veya daha fazla oyla kabul edilse dahi referandum zorunluluğunun iki ana sebebi bulunmaktadır:
Birincisi, halkın onayı ile demokrasi meşruiyetini sağlama gerekliliğidir.
İkincisi, halkın, siyasi anayasa tasarısı ile uyumlu bir hukuki metnin kabul edilip edilmediğini denetleme hakkının bulunmaktadır.
Sonuç olarak: Referandum olmadan yeni anayasa mümkün değildir.
Camideki vahşi cinayetin görüntüleri ortaya çıktı