40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, TBMM Genel Kurulu’nda zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasını içeren torba kanun teklifini protesto etmek üzere kürsüye çıplak ayakla ve zeytin dalıyla çıktı.
Dinçer, yasa teklifine karşı çıkarak şu ifadeleri kullandı: “Bu kürsüye çıplak ayakla çıkıyorum çünkü kömürün karasına peşkeş çektiğiniz topraklara değil, bu ülkenin emekle yoğrulmuş bereketli ve tertemiz topraklarına ayak basmak istiyorum. Her adımında emeğiyle geçinen köylü, zeytin dalına tutunan çocukları ve yaşamı savunan insanımızı hissetmek istiyorum.”
Yine bir katliam yasasıyla karşı karşıyayız. Bu kanun teklifi ile hedefler belirlenmiş, planlar yapılmış ve krokiler çizilmiştir. Şimdi sıra tetiği çekmeye geldi. AKP ve ortağı rant için harekete geçecek ve bu ülkenin zeytinlikleri katledilecektir. Bu kanun teklifine ‘evet’ diyen her el, bu katliamın suç ortağı olacaktır. Hepimiz bilmeliyiz ki CHP olarak bu katliamın suç ortağı olmayacağız. Bugün önümüze getirilen bu kanun teklifi, ülkemizin vicdanına, doğasına ve geleceğine yönelik bir tehdittir. ‘Zeytinleri yok etmeyeceğiz, taşıyacağız’ diyorsunuz. Ancak zeytin ağacını kökünden söküp başka bir toprakta yaşatamazsınız. Kökü sökülmüş bir ağaç, iklim, su ve çevre şartları olmadan yaşayamaz. Bu ağaçların, yeni topraklarda tutunup tutunamayacağını kim bilebilir? ‘Taşınır’ diyorsanız vicdanınızı rahatlatıyorsunuz, ama siz zaten vicdanlarınızı da başka yerlere taşımışsınız.
Bu alanda kaç zeytin ağacı taşınacak ve bu ağaçların yaşı nedir? Zeytin üretimi ile karşılaştırıldığında çıkarılacak madenin daha fazla ekonomik değer yaratacağına dair bir etki analizi yaptınız mı? ’10 yıl boyunca üreticiye başka bir yerden KİT veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan zeytinlik verilecek’ deniliyor. Ancak köylü bu arazilerden aynı verimi alabilecek mi? Yeterli miktarda arazi var mı? Varsa nerelerde? Köylü bu zeytinliklere iyi bakarsa, kiralamanın uzatılacağı iddia ediliyor. Peki, bu zeytinliklere bakımın düzgün yapılıp yapılmadığına kim karar verecek? Eğer verilen arazi köylünün evine uzaktaysa, köylü zeytinliğine nasıl bakacak?
Siz, Kazdağları’nda siyanürle altın çıkaracaksınız diye 400 bin ağacı katlediyorsunuz. Afşin Elbistan’da halkın yıllardır zehri solutmasına sebep oluyorsunuz. Köylünün karşısına çevik kuvveti çıkararak Akbelen Ormanları’na TOMA ile girenlersiniz. Karadeniz’de HES projeleri ile derelerin doğal yaşamını yok edenlersiniz. Uzungöl gibi doğal güzellikleri beton yığınına çevirenler sizlersiniz. En zengin içme suyu kaynaklarını bir avuç madenciye peşkeş çeken sizlersiniz. Şimdi de bin yıllık zeytinliklerimizi yok etmeye kalkıyorsunuz. Huylu huyundan vazgeçmez. Siz, yeşili ancak doların rengi olduğu müddetçe kıymet verirsiniz. Yargıyı saraya bağladınız, eğitimi tarikatlara, sağlığı piyasalara bağladınız. Şimdi de doğayı madencilik şirketlerine sunuyorsunuz.
Tunç Soyer hakkında iddianame hazırlandı, işte istenen ceza